BBC Türkçe’ nin “7.2 milyon dolar patlamış mısır tazminatı” başlıklı haberinde birkaç yanlış var:BİR: Patlamış mısıra tere yağ lezzeti vermesi için katılan diasetil isimli kimyasal maddenin sebep olduğu akciğer hastalığı BBC Türkçe’ nin bildirdiği gibi BOOP değil, bronşiolitis obliterans (BO).
BOOP’ un açılımında da bronşiolitis obliterans tabiri geçiyor ama o hastalıkta bronşiollerle beraber akciğer dokusunun da iltihaptan etkilenmesi söz konusu.
Oysa BO' da olay sadece bronşiollerde, yani küçük hava yollarında.
Her iki hastalığın sebepleri, belirtileri, muayene ve laboratuar bulguları, seyri ve tedaviye verdikleri cevaplar da farklı.
BOOP kortizon tedavisine genellikle çok iyi cevap verirken aynı etkiyi bronşiolitis obliteransta almak mümkün değil.
İKİ: Haberden sanki paketin bir defa koklanması bu hastalığa yol açıyormuş gibi bir izlenim elde ediliyor.
Oysa BO gelişimi için diasetilin bir kere değil, uzun süre (yıllarca) solunması icap ediyor.
ÜÇ: Haberde yer alan “geri dönüşümü olmayan hastalık, akciğerin içinde yara yapıp hava solunmasını zora sokuyor” şeklindeki ifade ne BOOP ne de BO için geçerli.
Her iki hastalıkta da enflamasyon (iltihap) ve bunun sonucu gelişen fibrozis (bağ dokusu gelişimi) var ama yara yani akciğer dokusunda nekroz (erime) olmuyor.
Geri dönüşümü olmayan sözü BO için geçerli ama BOOP öyle değil, bu hastalarda akciğerler en azından radyolojik olarak ve solunum fonksiyonları bakımından tamamen düzeliyor.
DÖRT: BO teşhis edilen patlamış mısır meftunu kişinin daha önce uzun seneler halı yıkama işinde çalışmış olması mutlaka hesaba katılması gereken bir faktör.
Halı temizleme işinde de çeşitli kimyasallar kullanılıyor ve bunların da BO gelişiminde rolleri olması ihtimal dâhilinde.
Bu kişinin işyerinde ne tür kimyasallara maruz kaldığını, hangi şartlarda ve ne kadar süre çalıştığını, halı temizleme işinde çalışırken de şikâyetlerinin olup olmadığını bilmediğimiz için bu mevzuda fazla bir şey söylememiz de mümkün değil.
Tereyağı tadı veren kimyasal: Diasetil
Diasetil, tereyağı lezzeti veren, peynirde ve şarapta da bulunan doğal bir bileşik. Sentetik olarak da üretiliyor ve FDA tarafından da katkı maddesi olarak kullanılmasına izin veriliyor.
Aslında, diasetilin mikrodalga fırınlarda patlamış mısır imalatında çalışan işçilerde ‘obiteran bronşiolit’ adıyla bilinen bir hastalığa yol açabileceği 2002’ den beri biliniyor, ama tüketicilerin de risk altında olabileceklerine ihtimal verilmiyordu.
Tüketicilerin de tehlike altında oldukları, on yıldan beri her gün en az iki üç paket patlamış mısır yiyen Wayne Watson isimli 53 yaşında bir Amerikalıda BO hastalığının teşhis edilmesiyle ortaya çıkmış oldu.
Bu kişi mısırları sadece yemekle kalmıyor, paketi açar açmaz çıkan kokuyu da derin olarak içine çekiyormuş. Diasetil maddesinin buharda daha çok bulunduğunu sanırım tahmin etmişsinizdir.
Bronşiolitis obliterans nedir?
Bronşiolitis obliterans (BO), bronşiollerde enflamasyon ve fibrozis sonucu gelişen bir hastalık.
BO’ nun pek çok sebebi var: Bağ dokusu hastalıkları (romatoit artrit), organ nakilli hastalarda organın reddi, viral enfeksiyonlar (RSV; adeno virüs, HIV, sitomegalo virüs), Steven –Johnson sendromu, ilaç reaksiyonları, bronkopulmoner displazi gibi.
BO, diasetil, sülfür dioksit, nitrojen dioksit, metil izosiyanat, hidrojen florit, hardal gazları gibi solunum yoluyla alınan çeşitli kimyasal maddelere bağlı olarak da ortaya çıkabiliyor.
Diasetilin proteinlerdeki arginin isimli amino asitle reaksiyona girdiği ve hücreleri oksidatif hasardan koruyan süperoksit dismutaz, glutatyon redüktaz ve gliksolaz I gibi enzimleri baskıladığı biliniyor.
BO’ nun herhangi bir sebebinin bulunamadığı durumlar da oluyor.
BO’ nun başlıca belirtileri kuru öksürük, hırıltı ve ilerleyici nefes darlığı.
Hastalık çok yavaş ilerliyor ve bu nedenle hastalar tarafından hemen fark edilmiyor; sonuçta da solunum yetersizliği ve ölüme kadar gidebiliyor.
Hastalığın bilinen bir ilacı yok ve ileri aşamada yapılabilecek tek şey sürekli oksijen tedavisi ve bulunabilirse akciğer nakli.
Gelelim neticeye
Gıda Hareketi sitesinde diasetil için şu ifadeler yer alıyor:
“Maalesef aynı aromalar Türkiye'de devletin izni ve zararsızdır ön yargısı nedeniyle çok sayıda ürüne eklenmeye devam ediyor. Özellikle tereyağlı şeklinde satılan bisküvi, kek, baklava vb çok sayıda da üründe de tereyağ aroması kullanılıyor.”
Tabii olmayan hiçbir gıda katkı maddesinin güvenli olduğuna inanmıyorum ve bunları ihtiva eden yiyecek ve içeceklerden daima kaçınılması gerektiğini tekrarlıyorum.
KAYNAK
http://www.bbc.co.uk/turkce/haberler/2012/09/120920_popcorn_lung.shtml
http://www.gidahareketi.org/Patlamis-Misir-Saticina-Dev-Tazminat-1565-haberi.aspx