Piyanonun tuşlarından gözlerimi ayıramadım. İçim bir çeşit güzellikle doldu. Kalbimle beynimin iletişimi kesildi. Kesildi, “parmakların hareketine “bakarken.
Kalbim, seslerin uyumuna, ritmine, güzelliğine dayanamazken, beynim, piyanonun sesine ve parmakların hareketine hayran kaldı.
Bedenle ruhun aynı telden çalmaması gibi…
“Allah vergisi” diyerek, beynimin çıkmaz sokağa girmesini engelledim. Gerçek olan parmakların takip edilememesiydi.
“İşte kabiliyet, müzik genlerinin DNA dizilişi…
Genlerin ortaya koyduğu parmak hareketlerini, tuşlarda izlemeye çalışmak, büyük gurur. Bu gururu Ülkemize yaşatan sanatçıya, ne kadar teşekkür etsek azdır.
Tuşların zorluğunu ve nota bilgisini biraz bildiğim için, hayranlıkla sanatçıları izliyor ve de taktir ediyorum.
Motor yarışını izleyen bir kişi, yorumlarda bulunur. Bilse o hızdaki bir motora kaptanlık yapmayı, o zorluğunu yaşasa, yarışmayı ve yarışçının değerini anlayacaktır. Piyanoda böyle bir şey, izleyiciler ayağa kalkmış soluk almıyorlardı.
Alkış tufanı arasında, salona, teşekkür etti. Kalbimiz daha neşeli atmaya başladı.
İncecik bir yoldaydı, sanatçı incecikten. Parmaklar tuşları bırakmış sanki, tuşlar devam ediyor ve kulağımızda ezgi sürüyordu. Hayatın özünü anlatan ezgi, bir kabiliyetin peşini bırakmıyordu.
Dünyayı ayağa kaldıran piyano sanatçılarımız da akla geliyordu.
Sanatçı; doğan fakat batmayan, bir güneşti. Milletin can damarı ve kılcallarında akan kandı.
Piyanoyu sahnede bırakıp aramıza geldi. Aynı sevgiyle alkışlandı. Sonra yakınlarının yanına oturdu. Baktığında çocuk, piyanonun başında devleşen bir sanatçı…
Parmakların hareketini, takip edemeyen beyinler, tuşlara boş olarak aynı hızda basmaları mümkün değildir. Sanki motor çalışıyor. Çalışıyor ama, nağmeleri içimize işliyor ve dertlerimizi alıp bir taraflara götürüyor. Ve herkesi hayalleriyle baş başa bırakıyordu.
Beynin parmaklara verdiği iletinin gücü, bir güven ve sevgi sağanağı. Ne kadar büyük bir inanç, azim ve kararlılığın eseri. Bu eser, farklı iklimlerde de değerini ortaya kayacaktı. Kararlılıkla dünyada nağmeleri dinlenecekti.
Dünyada gururumuz olacaktı…
Piyanonun tuşları, kabiliyetli çocuklarını ararken, başarının çalışmaktan geçtiğini bilen ailelerde az değildi.
Yeni günlerde, parmakların daha hareketli olması beklenendi. Böylece gurur tablomuzdaki kabiliyetlerin sayısı çoğalacaktı.
Hasan TANRIVERDİ