Onu ilk gördüğümde ördek kümes”inin önünde dolaya bıcır bıcır bakıp duruyordu. Biraz yanaştım. Korkmaz gibi davrandı. Biraz daha yanaştım. Elimi uzattım. Bir iki hoplayıp zıpladı. Bir hamle daha yaptım. Ördek kümesinin tel örgülü kapısından içeri uçuverdi. İçerideki ördekler yavru serçeyi fark ettiler. Serçeye zarar vereceklerini hissettim. Kümesin dışından o yanına doğru yürüdüm. Kış pış ettim. Kapıdan geri çıktı yavru serçe. Bu sefer biraz uzaklaştım. Jiyk jiyk diye biraz öttü. Sanırım annesini çağırıyordu. 10-15 saniyede demeden bir dişi kuş kondu önüne. Biraz cik ciklediler. Yavru serçe kanatlarını yanlara doğru açıp biraz titretti, mama istermiş gibi küçük gagasını açtı. Annesi biraz daha cik cik edip uçtu. Yakındaki bir ağacın yaprakları arasında kayboldu.
Yavru kuş, umutsuzca bakınıp ötüp durdu. 10-15 dakika geçmesine rağmen gelmedi bir daha. Yavru da yakınındaki duvarın dibindeki bir odun parçasının üstüne çıkıp kafasını duvara verdi. Öylece bekledi. Kimse gelmedi.
Bu sefer, biraz daha yavaş şekilde yaklaşıp yakalayıverdim yavru serçeyi. Zaten annesi gelse bile onu, daha önce yaşadıkları yuvasına çıkaramazdı. Sürekli yerde beslemeye çalışsa bir kedi veya köpek gelip kapar giderdi. Sol elime alıp biraz konuştum. Onu yemeyeceğime dair söz verdim. Cılız ayaklarıyla biraz direnir gibi oldu. Fakat sonra bıraktı direnmeyi.
Kurumdan içeri girdim. Memure hanımın duyarlılığını bildiğim için ona sordum. Bir kutu ayarladı. Bildiği bir veteriner olduğunu söyledi. Telefon etti veteriner arkadaşına. Ben de içinde yavru olan kutuyu ders anlattığım sınıfa götürdüm. Böylece yavru serçe dersimi de dinleme şansına erişmiş oldu. 20-30 dakika sonra da veteriner arkadaşı geldi. İçinde öğrencim olan kutuyu alıp götürdü. Siber Güvenlikle ilgili bir konuydu anlattığım, yavru serçe sınıftayken. O da siber güvenlik hakkında biraz bilgi sahibi olur gibi de oldu. Eee, nasip bu. Damdan düşersin. Fakat nasibin gelir seni bulur.
..__.
.(@p@)
\_(o)_/