Özgürlük neydi, ne değildi?
Kim gerçekten özgür?
Özgürlük anlayışı, her istediğini yapabilme, sınır tanımama şeklinde değil. Kendinizi güvende hissettiğiniz zaman ortaya çıkıyor. Yani, özgürlüğün temelinde güvenlik var. Güvenebilirsen kendine vurduğun zincirleri beyninde kırabildiğin oranda özgürsün.
Seçimler yapma, bunları korkusuzca ifade edebilmektir. Bitaraf olmadan kendin olarak hareket etmektir. Nelson Mandela’nın dediği gibi; Özgürlük için gökyüzünü satın almanıza gerek yok. Ruhunuzu satmayın yeter.
Bazı bedeller ödemek gerekiyorsa diyetini göze alacaksınız.
Özgürlükçü demokrasiyi
Medya özgürlüğü
Demokrasi: Bağımsız ve tarafsız yargı
Toplanma özgürlüğü
Haklıyı savunmak, ifade özgürlüğü
Ne darbe ne dikta, yaşasın özgürlükçü demokrasi diye bağırmak geliyor içimden.
Özgürlüğün önüne çelik gibi KORKU geldi. Yaşam biçimi korkulara göre kısıtlanır. Korkunun kaynağı olumsuz deneyim ve örnekleri görmektir. Hayatımıza yön vermesine izin vermememiz gerekiyor. Korkuyoruz diye korkunun bizi tutup sallamasına izin vermek farklı bir şey. Korkunun ecele faydası yok. Her şeyle yüzleş ve ileriye bak.
Özgürlük ve Korku birbirinden farklı fakat dalga etkisi büyük.
Önümüzde seçim telaşı var. Cumhurbaşkanı ve Milletvekili seçimleri olacak.
Hangimiz korkusuzca olmamaları gereken Milletvekili adayları için konuştuk. İşimden, aşımdan, statümden olurum endişeleri mevcut. Tam tersi hepsini beğenip onaylıyor olabiliriz. Kapalı kapılar ardında olmaz diyenlerin aleni ortamlarda çok beğendiğini ifade etmesi kafa karıştırıyor. Bir şeylerden korkuyor olabilirsin. Haklısın kork zaten. Yerle yeksan ediyorlar. Bu durumda sessiz kalman daha omurgalı yapar.
Şimdi biz Özgür müyüz?