Türkiye tarihsel bir yol ayrımında… Yeni Türkiye’nin en önemli virajındayız… Türkiye tarihinde darbelere, karışıklıklara neden olan Cumhurbaşkanını ilk defa millet seçecek. Ve 12 yıl önce başlayan değişimin en üst noktası Cumhurbaşkanlığı seçimi… Türkiye idari yönetim şeklini değiştirecek… Ve 100 yıllık Cumhuriyetin idari yönetim şekli, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, Cumhurbaşbaşkanı seçilmesiyle, beraber yeni idari yönetimle tanışacak..
****
Ve mevcut yetkileriyle Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı seçilmesiyle, ülkemizde fiili olarak yarı başkanlık sistemi uygulanacak. Bakanlar Kurulu’na aktif olarak Erdoğan başkanlık edecek ve aktif bir Cumhurbaşkanını izleyeceğiz. AK Parti’nin doğal lideri olması ise bu süreci daha sancısız olarak uygulanmasına neden olacak.
Ve Türkiye hızlı bir şekilde yeni anayasa ile beraber daha yerinden yönetimlerle tanışacağı yeni döneme girecek. 2015 yılında yapılacak seçimlerde ise Cumhurbaşkanı seçilecek olan Erdoğan, açık açık AK Parti için destek isteyecek.
Desteği de, yeni anayasa ile yetkilerinin artırılmasının ancak AK Parti’nin seçimleri tek başına ve anayasayı değiştirecebilecek çoğunlukla kazanması halinde olacağını anlatacak. Türkiye Cumhurbaşkanlığı seçimleri sonrasında, küresel aktör olabilmekte en önemli sorun olan Kürt sorunuyla ilgili devam eden Çözüm Süreci sonuca ulaşacak. Sadece Kürt sorunu değil, en önemli sorunlardan biri olan Alevi açılım reformu gerçekleştirelecek.
Cumhuriyet döneminde Alevi yurttaşlarımıza verilmeyen haklar, Yeni Türkiye, Yeni Cumhuriyet döneminde verilecek. C
umhurbaşkanı siyasetçi olmamalıymış! Hadi canım sende… Muhalefet, Cumhurbaşkanının siyasi biri olmasını istemediklerini ifade ediyorlar. Seçilecek Cumhurbaşkanı siyaset dışı olmalıymış ve tüm vatandaşları temsil etmeliymiş. Sanki noter seçiyoruz. Dünyanın her yerinde milletin önüme konulan sandıktan çıkan sonuçlar siyasidir. Yine dünyanın her yerinde milletin oylarıyla seçilen insanların siyasi kimlikleri vardır.
****
Bunları siyasetçi olduğunu söyleyen, ülkeyi yönetmek için yola çıkmış olan muhalefet liderlerinin söylemesi de kadar absürdlükler olamaz. Türkiye’nin en tepesinde ve millet tarafından seçilecek biri siyasi olmayacak mış! Bunu siyasetçilerin söylemesi de kadar tuhaf birşey olamaz. Türkiye’nin yasama organı tarafından en az 20 milletvekili tarafından önerilecek isimin siyasi olmaması gerektiğini söyleyen muhalefette biliyor ki, Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı seçilmesi eski Türkiye’nin tarih olmasına neden olacak en önemli aşama. İşte asıl kıyamet bu. Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı seçilmemesini istememenin nedeni bu.
****
CHP ve MHP’nin (diğer üç siyasi partinin toplamı bile yüzde 1 değildir) çatı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu’nun alabileceği toplam oy yüzde 40 olur. Üzeri ise en büyük sürpriz olacaktır. BDP yüzde 5 ile 7 arasında oy alır. Recep Tayyip Erdoğan ise yüzde 52 ve 55 oyla ilk turda, Cumhuriyet tarihinin ilk defa millet iradesi ile seçilmiş Cumhurbaşkanı olur. Bunun dışında sonuçları tartışmak sadece spekülasyon ve birilerinin bu milleti tanımadığının göstergesidir. 2007, 2010, 2011 ve 2009 seçimlerinde de yanılan muhalefet ve eski Türkiye’nin aktörleri bir kez daha yanılacaklardır.
****
Ergenekon, Balyoz davalarının hükümlülerinin serbest bırakılması ise Yeni Türkiye’nin büyük uzlaşmasının sonucudur. Çünkü, Çözüm Sürececinde yol almanın en önemli ayağı KCK tutuklarının serbest bırakılması ve yasal çerçevenin TBMM’e getirilebilmesi için büyük uzlaşmaya ihtiyaç vardı. Ve 2010 refarandumunda, Anayasa Mahkemesi’ne bireysel müracaat hakkına ‘hayır’ diyen ulusalcılar ve eski Türkiye’nin aktörleri, bizim gibilerin refarundumda ‘evet’ oyu kullanmasından dolayı serbest kaldıklarını da asla unutmamaları gerekiyor.
Serbest bırakılanlar aklanmamış, hükümleri ortadan kaldırılmamış sadece yeniden yargılanma yolu açılmıştır. Beylik laflar ederek, tehditler savurmaları da sadece göstermeliktir.
Bugünden sonra Türkiye’de darbe girişiminde bulunacakları nelerin beklediği ortada durmaktadır. Ve Cumhurbaşkanlığına Erdoğan seçilmesiyle darbelerde artık tarih olacaktır. Not: Serbest bırakılanların içersinde bulunan paşaların, kurmayların, darbe tutanakları ve kayıtları ortada durmaktadır.
Darbe yaptıklarında, yönetime el koyduklarında, kimlerin nasıl gözaltına alınacağı, nerelere götürüleceği, yerlerine hangi askerleri atanacağı mahkeme kayıtlarında durmaktadır. Son söz: 10 Ağustos’da oyumu yeni Türkiye’yi temsil edecek adaya vereceğim. Ve yeni Türkiye idari sisteminin kurulmasına oyumla katkı sunmuş olacağım.