Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Çarşamba, Aralık 17, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Hasan TANRIVERDİ

Orman Güvenlidir

Hasan TANRIVERDİ Yazar Hasan TANRIVERDİ
08 Ekim 2020
Hasan TANRIVERDİ
0
400
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Havai fişekler patlamaya başladığında, kendilerini dolabın arkasına attılar. Müthiş bir panik yaşadılar. Ne yapacaklarını şaşırdılar. Elleri ve ayakları titredi. Bayılacak duruma geldiler. En küçük bir sesi bile abarttılar. Herhâlde çocukken yaşadıkları travma geldi gözlerinin önüne. Birbirlerine bağırmaya başladılar. “Uçak yere yat”

 

Işıkları söndürdüler, başka evlerde de ışık söndü, beyi kaçıyorlar, dedi. “Ormana kaçalım en güvenli yer orası. Kayaların arasına gireriz. Patlama ve yangından en azından kurtarırız.” Dedi.  Sararıp soldular. Zaten zayıftılar, panik ve korku sonucu acınacak hâle geldiler.

 

Pencereden görünmeden kaçış hazırlıklarını yapmaya başladılar. Geceleri soğuk olur, kışlık paltomu giymeliyim, sen de mantonu almalısın. Taşıyabildiğimiz kadar eşya ve yiyecek alalım. Mutfak ile odalar arasında mekik dokudular. Beyi, patlamalar devam ediyor, hemen çıkmayalım. Sesler kesilsin, ondan sonra kaçarız.

 

Değerli birkaç eşya da aldılar. Akıllarına elektriği kapatmak geldi. Sesler, düşman uçaklarının buralara kadar geldiğini gösteriyordu. Yarınlar neye gebe bilmiyorlardı. Bildikleri ormana kaçmaları gerektiğiydi. Ölüm Allah’ın emri fakat düşman eline düşmesek diyorlardı. Evet gafil avlanmışlardı. Savaş onları apansız yakalamıştı. Bir evin içinde nereden hangi eşyayı alacaklarını unutmuşlardı.

 

Yenilgiyi düşünemiyorlardı. En zor günde bile üstün geldik, yine geleceğiz. İki yaşlı atıp tutuyordu. Daracık dünyalarına çok şey sığdırmaya çalışıyorlardı. Kaygıları artınca heyecanla, kendilerini dışarı attılar. Tutabildikleri kadar eşyalarla kasabadan çıkmaya çalıştılar.

 

Kasabadan çıkıp orman yoluna geçtiler. Yolda karşılaştıkları arabanın anormal gidişinden   ürktüler. Peşlerindeki insanların konuştuğunu iyiye yorumlamadılar. Fakat içlerine zafer kazanmanın sevinci düştü. Daha dinç yürümeye başladılar. Yine de korkularının alevlenmesine engel olamadılar. Karanlık çökmüştü. Işığını yakmış arabayı düşman birliğine ait olduğunu sandılar. Hemen yolun kenarına gizlendiler. Düşman öncü kuvvetleri olabilirdi. Birbirlerine sokuldular. Belki de yakıp yıkarlardı. Bu tarafa kaçan da olmadı, dediler.

 

Yanlarından geçen kişiler yaşlılara pak aldırmadı. “Patlamalar yerinde oldu. Hava aydınlandı.” Diyerek kasabaya doğru yol aldılar. Arada boğuk sesler duyuyorlardı. Hiçbir haber alınamıyordu. Onları sanki bir sis perdesi sarmıştı. Ağlamaya başladı. Torunuma aldığım hediyeler, dedemden kalma eşyalarım da yanacaktı. Beyi, “Konuşma duyarlar.” Dedi. Yanmaktan başka bir şey düşünmüyordu.

 

Ellerindeki değneği bırakmıyorlardı. “Gelen gâvurun karnını delerim.” Diyordu. Silah sesleri duyuluyor ve yangında duman kokusu burunlarına kadar geliyordu. Ormanı sıyırarak geçen kamyonu fark etmediler. Ormana az kalmıştı. Fakat patlamalar hız kesmiyordu.

 

Gizlenecekleri yeri belirlemişlerdi. Ormanı yakabilirlerdi. Öte kıyıya yakın bir yere gidelim ki, kaçmamız kolay olsun. Yoruldular ve ormana yakın fakat görünmeyecekleri bir yere oturdular.

 

Çocuklukta çektikleri korku ağır basıyor ve evleri yanıyor görüyorlardı. Savaş demek, yangın ve ölüm demekti. Beyi on yaşında kendi de altı yaşındaydı. Bu bir kaçıştı ama korkaklık değildi. Düşünceleri yaşlarının doksana merdiven dayadığını göstermiyordu. Köy yanmış kurtulan olmamıştı. Beyi, “Evin bodrumunda su deposuna girdim, yanmaktan öyle kurtardım.” Derken hanımı, “Dere yatağına kaçmışız.” Dedi.

 

Aradan bir hafta geçtiği hâlde, evlerin dumanı tütüyordu. Kaçanlar hariç kimse kurtulamamıştı. Duman kokusu beyinlerine işlenmişti. Bir asra yakın, o duygusal algıyı üzerlerinden atamamışlardı.

Ağaçlar arasında arada el fenerini yakarak kayaları bulmaya çalışıyorlardı. Bulamasalar şimdilik büyük çam ağacının altında kalacaklardı. Kendilerini sağlama almışlardı. Düşman birden bastırsa da ormana kaçabilmişlerdi.

Köylerinin kül olması hiç akıllarından çıkmıyordu. Büyüklerimizin kemiklerini dahi bulamamışlardı. Köyler yanarken, şehirler de yıkılmıştı. İnsanlar, duyulmamış işkencelerle öldürüldüler. Yunan gâvuru öyle büyük katliam yaptı ki, olayı yaşayanlar yıllarca ağladı.

 

Battaniyeyi altlarına serdiler. Ormanı dinlediler. Korkuyorlardı, sesli dahi konuşamıyorlardı.  Haber alabilseler belki moralleri düzelirdi. Bir kuş sesiyle irkildiler. Kuş başka bir dala geçmişti. Çocuğun ağlama sesini duydu. Beyi, ormana kaçan var dedi.

 

Yaşlılığın ve karamsarlığın kötü çizgileri düşmüştü yüreklerine. En küçük bir çıtırtıya dikkat kesiliyorlardı. Orman henüz sakinleşmemişti. Bir süre sonra uyuya kaldılar. Uyandıklarında hava ışımıştı. Sabahın seher vaktine kadar uyumuşlardı. Korkuları devam ediyor ve birçok senaryolar uyduruyorlardı.

 

Beyine orman güvenlidir, ses bile duymadık. Patlamalar uzaktan kulağımıza geldi ama yapılacak bir şey yoktu.

Gündüz daha rahat geçti. Kuşlarla arkadaş oldular. Yalnız düşmanın hücum sesleri geliyordu. O zaman ağacın arka tarafına dönüyorlardı. Yoksa kör bir kurşunun hedefi oluruz diyordu. Yoldan geçen özellikle kamyonların gürültüsünü, orduların hücumuna benzetiyorlardı.

Akşam olduğunda, beyine “Gidip haber alsaydık,” Dedi.

 

İkinci gün, yaşlıların yanında duran, yakınlarının kızı, izinden dönüyor ki, Nine ve Dede yoklar. Oğluna haber veriyor, duyanlar da geliyor ve ev ana baba günü oluyor. Yapılan yorumlar, hastalıklarıyla ilgili. Çünkü, akılları kendilerini idare etmiyordu. Hastalıkları sinirseldi.

 

Çocukluklarını yaşıyorlardı. Komşularından biri, amca ve teyze, korktuklarında “Orman” diyorlar. Orman güvenlidir, diyorlardı. İkinci gecenin sabahında, mahalleli ormana giriyorlar ve dört koldan aramaya başlıyorlar. Büyük kayaların arasında birbirlerine sırtlarını dayamış uyuyorlardı.

 

Oğlu hastaneden ambulans getirtti ve serumla müdahale yapıldı. İki gün de hastanede kaldılar ve eve getirildiler. Eve geldiklerinde, “Bize bir şey yapamazlardı. Evimiz yanmadı.” Diyorlardı.

 

Paylaş
Etiketler: dere yatağıHavai fişekleriorman
Önceki Yazı

HDP’ye Kobani Operasyonları; Geçmişle ‘Hesaplaşma’ Vakti!

Sonraki Yazı

İnsan Olmanın Milliyeti Yok/Frau Sommer( Bayan Yaz)

Hasan TANRIVERDİ

Hasan TANRIVERDİ

Çapa Yüksek Öğretmen Okulu'nda öğretmen...

İlişkili Yazılar

Karagöl
Doğa-Çevre

Karagöl

17 Aralık 2025
5k
Göz Gördü Gönül Katlanmadı
Hasan TANRIVERDİ

Sitenin Efendisi

16 Aralık 2025
5k
Mezarlıktaki Dilenci
Hasan TANRIVERDİ

Mezarlıktaki Dilenci

15 Aralık 2025
5k
Gönüllü Sağlıkçı
Hasan TANRIVERDİ

Gönüllü Sağlıkçı

14 Aralık 2025
5k
Sonraki Yazı

İnsan Olmanın Milliyeti Yok/Frau Sommer( Bayan Yaz)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Yıllardır Süren Arazi Davası

Yıllardır Süren Arazi Davası

17 Aralık 2025
Karagöl

Karagöl

17 Aralık 2025
Bugünün Sorunları Geleceğin Ülküleri

Türkiye ve Doğu Sorunu

17 Aralık 2025
“Karşılaştırılabilirlik Yeknesaklık Değildir” Finansal Raporlamada Kavramsal Bir İnceleme

Hukuki Uyuşmazlıklarda Algı Yönetimi ve Somut Delil Yükümlülüğü Arasındaki Kavramsal Çatışma

16 Aralık 2025
Göz Gördü Gönül Katlanmadı

Sitenin Efendisi

16 Aralık 2025
Kokusuz Güzlerin de Tadı Yok

Kokusuz Güzlerin de Tadı Yok

16 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarımız, Sedayi ALTUN’dan,

“Bir Eğitim Yolcusu” adlı güzel bir eser. Yazarımızın eseri, yine bir yazarımız ve Karadeniz Şairler ve Yazarlar Derneği yönetim kurulu üyemizin sahibi olduğu Ateş Yayınlarından çıkmıştır. Kendilerini kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap