Bugünlerde yaylalarımızı biraz fazla kullanıyorum, geçmişte yayla kültürümün olmamasını telafi etmek diyelim buna.
Obalar, yaylalar, taş yapılar, otlayan sürüler, çoban köpekleri, yaylanın sahibi çobanlar, erimemiş karlar … hepsi inanılmaz güzeller, insanın bir parçası gibiler, orada doğup büyüyüp terkederek vefasızlık yapmışım gibi hissediyorum kendimi, karışık duygular işte.
Önceden yaz döneminde şehirdeki kamu yapılarının çambaşına taşındığını ve şehrin oradan yönetildiğini öğreniyoruz büyüklerimizden. Yayla; şehrimizin, kültürümüzün, geçmişimizin çok önemli bir parçası dolayısıyla.
Yayla huzur demek, sükunet demek, cıvıl cıvıllık demek, inanılmaz güzellikte bitki örtüsü, çiçek içinde çiçek, yeşilin her tonu, coğrafi yapının her çeşidi tam bir cümbüş içinde.
Yayla hayvancılık demek, sürüler demek, yem demek otlak demek, bereket demek.
Geçmişinde cıvıl cıvıl insanları, sürüler halinde hayvanları olan yaylalarımız şimdilerde adeta terk edilmiş durumda: üç beş insan, birazda hayvan o kadar.
Her şeye ticari bakan bizler yaylalarımıza ticari bakmayı bile becerememişiz, bencil davranmışız, terk etmişiz. Her yayla ORGANİZE BESİ BÖLGESİ gibi ORGANİZE KUZU BÖLGESİ aynı zamanda, burada onbinlerce hayvanı otlatabilir, bu hayvanların binlerce ton gübresi ile bahçelerimizin gübre ihtiyacını karşılayabilir, dolayısıyla ORDUYU ORGANİK BİR HAVZAYA DÖNÜŞTÜREBİLİRMİŞİZ aslında.
Yaylalarımız altın madeni gibi; havası suyu sisi yağışı ayrı zenginlik, otlakları meraları mantarları ayrı zenginlik, insana huzur katan rehabilite eden yönü ayrı zenginlik.
Konuyu kuzu hesabıyla bağlayalım.
Havaalanı, kayak merkezi, arap turistler, tatil köyleri dernek orta vadede 1 milyon turistin ilimizi ziyaret ettiğini düşünelim.
Ortalama bir hafta kaldıklarını ve bu bir hafta zarfında bir kuzu yediklerini farz edersek 1 MİLYON KUZU eder.
Bir kuzunun fiyatının yaylada 500 TL olduğunu düşünürsek sadece bu kuzunun ilimize yılda katacağı ekonomik değer 500 MİLYON TL eder. Bu rakam fındığın ordu ekonomisine kattığı ekonomik değerin yarısı.
Sütü anne sütüne en yakın olan eti kolesterole iyi gelen keçiden bahsetmedim.
Geçmişinde ciddi anlamda üretimi ve kültürü olan patatesten bahsetmedim.
Büyük baş hayvancılıktan, mandadan, avlanmadan, tırmanmadan, konaklamadan vb. daha birçok şeyden hiç bahsetmedim.
Özet: HER YAYLA BİR ORGANİZE KUZU BÖLGESİ
