Organik ürünlerin tüketici ile buluşması 1980’lere, yani yeşil devrim sonucu gıda sıkıntılarının ortadan kalktığı dönemlere rastlar. Günümüzde hemen hemen her ülkede belirli oranda organik tarım yapılmaktadır. Ne var ki 40 yıllık mazisine rağmen, henüz dünyadaki işlenebilir arazilerin ancak %4’ünde uygulanmaktadır.
Hâlbuki 18 yıl önce uygulaması başlayan biyotek-transgenik tarım %13’lük bir alana ulaşmıştır. Her ne kadar, birçok faktör organik tarımın artış hızını sınırlamakta ise de ana etmen fiyattır. Ortaya çıkışı, hiç kimse tarafından reddedilemeyecek bir mantığa dayanmaktadır.
Klasik tarımda kullanılan gübre ve ilaç gibi kimyasalların sağlık ve çevre açısından yarattığı sorunlar nedeniyle başlatılan organik tarım, ne yazık ki verim açısından klasik tarımın gerisinde kalmaktadır. Organik buğday verimi, bazı ülkelerde klasik tarımda alınan verimin ancak %40’ında kalmaktadır.
Bu yönde yapılan yüzlerce araştırma verilerini değerlendiren bir meta analiz sonuçları, ikinci grafikte[1] ele alınmıştır. İki sistem karşılaştırıldığında, organik tarımda, genelde %19’luk bir verim düşüklüğü bulunmuştur. Söz konusu karşılaştırma tek yıllık – çok yıllık bazında yapıldığında, çok yıllıklarda farkın daha azaldığı izlenmektedir.
Baklagil-diğerleri karşılaştırılmasında ise istatistikî olmasa da, verim farkının baklagillerde azaldığı söylenebilir. Tür bazındaki karşılaştırmalarda ise söz konusu fark köklerin derine inebilmesi nedeniyle meyvelerde en az, yağlı bitkiler ve sebzelerde daha az , patates gibi kök bitkilerinde ise en fazla olduğu gözlenmiştir. Daha farklı verilere dayalı bir başka analizimde de hemen hemen aynı sonuçlara varılmıştı.
Organik tarımda birim alandan alınan verimin, klasik tarıma oranla düşük olmasının ana nedeni, limitli besin ortamında maksimum verimi sağlayacak genotip ve çeşitlerin henüz geliştirilmemiş olmasıdır.
Özellikle organik tarım yönergelerinde de yer alan, “organik tarım organik tohumla” koşulu (Acikgoz N., and Ilker E. 2006Cereal breeding strategies for organic and low-external-input crop production systems. Paper presented at Joint Organic Congress, Odense, Denmark, May 30-31, 2006) sağlanmadığı sürece, organik-klasik verim farkı kapanacak gibi görünmemektedir.
Dena Bravata ve arkadaşlarının, 17’si klinik olmak üzere 240 literatüre dayalı olarak yaptıkları bir meta analize göre, organik endüstrisi tarafından iddia edildiği gibi organik gıdaların, klasiklerden daha besleyici veya daha sağlıklı olduğunu gösteren bilimsel kanıt bulunamamıştır.
Bunda olasılıkla, son yıllarda, klasik tarımsal ürünlerde rastlanan kalıntı oranının, bilinçli üretici sayısındaki artışla, ilaçlarda sağlık açısından belirlenen eşik değerinin altına çekilmesinin önemli payı olsa gerek. Yine tarımsal ilaç üretiminde çevre ve insan sağlığına daha duyarlı ruhsatlandırmalar da etkili olmuştur denilebilir.
Tarım ilaçlarının toksisiteleri üzerine Kaliforniya’da yapılan, 2010 yılı verilerine dayalı bir araştırmada ilginç bilgilere ulaşılmıştır: Bu eyalette kullanılan neredeyse tüm tarımsal ilaçların toksisetisinin günlük olarak kullanılan vitamin C, ibuprofenden, aspirin ve ağrı kesicilerden daha az olduğu saptanmıştır.
Sosyal davranışlar alanında organik ürün tüketicilerinin davranislari uzerine arastirmaları olan, Kendall Eşkine (Social Psychological and Personality Science-2012) ve Chen-Bo Zhong’un (Psychological Science-2010) arastirma sonuçları oldukça çarpıcıdır. Araştırıcılara göre, organik ve dogal besin arayışında olanların davranış biçimi, geleneksel ürün tüketicilerine göre daha az fedakâr olmakta ve yargilamaya daha meyilli olmaktadırlar.
Organik bitki endüstrisi, ürünlerine daha yüksek fiyat talep etmektedir. Fiyat farkının bazı ürünlerde iki katını da aştığı gözlenebilmektedir. Bu da organik ürünlerin, ancak gelir düzeyi fazla olan kitlelerce tüketileceğini işaret etmektedir. Yani fakir kesim, organik ürün pazarında “yoktur”.
Organik tarım, Türkiye dâhil, birçok ülkece desteklenmektedir. Ülkemizde dekar başına 70L. destek verilirken, Almanya klasik tarım desteğine %10 ilave prim vermektedir.
Ne var ki son zamanlarda besin değerleri bakımından organik-klasik ürünlerde izlenen farksızlık nedeniyle[2] söz konusu organik desteklere sıcak bakılmamaya başlanmıştır. Nitekim Birleşik Krallık bu fasılda ayırdığı fonun harcanmasını durdurmuştur
Aceba o fakir kesimin hiç yararlanmadığı, nufusun sadece %4’lük zengin kesimin yararlandığı organik pazarı desteklerken “FAKİRDEN KISIP ZENGİNE Mİ VERİYORUZ?
1964 yılında Ankara Üniversitesi'nden mezun olan Nazimi Açıkgöz, 1972 yılında Münih Teknik Üniversitesi'nde doktora derecesini aldı. 1972-1973 yılları arasında TÜBİTAK'ta çalıştıktan sonra Ege Üniversitesi'ne katıldı ve 2009 yılında emekli oluncaya kadar orada çalıştı.
Çeltik ıslah çalışmaları CENTO, NATO, IAEA ve TÜBİTAK tarafından desteklendi ve sonunda bir çeltik çeşidi “TOAG92” tescil edildi.
Tarımda bilgisayar kullanımı üzerine çalışmaları tohum veritabanı yönetim sistemi ile biyoistatistik üzerine yoğunlaşmış ve TARIST (Agrostatistics) paketi geliştirilmiştir. Bu uygulama hala bu alandaki tek Türk yazılımıdır.
1996-2016 yılları arasında, aylık elektronik haber dergisi “agbiyotek” in de (http://agbiyotek.com/) yöneticiliğini yapmıştır.
1998-2004 yılları arasında yöneticiliğini yaptığı Ege Üniversitesi'nde “Tohum Teknolojileri Uygulama ve Araştırma Merkezi”nin kurucularından biridir.
Düzenlediği bilimsel etkinliklerden bazıları:
CENTO'nun desteğiyle Güncel Pirinç Yetiştirme Tekniği ve Yeni Çeşitlerin Yetiştirilmesi (1978 - İZMİR)
Tarımda Bilgisayar Uygulamaları Sempozyumu 1994-İZMİR,
ITAFE'03 - Uluslararası Tarım, Gıda ve Çevre Bilişim Teknolojileri Kongresi 7-10 Ekim 2003, İzmir
Enerji Bitkileri ve Yeşil Yakıtlar sempozyumu 14-15 / 12/06 İzmir (www.enerjibitkileri06.ege.edu.tr)
2005-2007 yılları arasında FAO, GEF, UNDP, UNEP, UNESCO, Dünya Bankası ve DSÖ tarafından yürütülen "Uluslararası Tarımda Bilim ve Teknolojik Gelişmeler" projesinde yazar olarak yer aldı. (http://www.agassessment.org/)
Serbest yazar olarak tohum ve tohum teknolojisi, tohum stratejisi, agrobiyoteknoloji, iklim değişikliği ve tarım ile ilgili pek çok portalda yayın yapıyor:
http://blog.milliyet.com.tr/gidakrizivebilim
https://nazimiacikgoz.wordpress.com
https://geneticliteracyproject.org/
https://nacikgoz.blogactiv.eu/
Ayrıca IPCC İklim Değişikliği ve Arazi Özel Raporunda (2019) İnceleme Editörü olarak görev almıştır (https://www.ipcc.ch/srccl/).
Halen haftalık bir e-dergi yayınlamaktadır: "Haftalık Bitki Islahı" (https://paper.li/e-1578347400#/)
Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.
Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.
Yayın Kurulu
Kent Akademisi Dergisi
Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management
Ayın Kitabı
Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,
Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.