Urfalı Peygamber İbrahim’in eşi Sare’den olma oğlu İshak Yahudilerin atasıdır.
Urfalı Peygamber İbrahim’in cariyesi Hacer’den olma İsmail Arapların atasıdır.
Kur’an’da geçen peygamberler; Yahudi liderleri, kralları, peygamberleridir.
Kur’an’da başkaca topluma ait peygamber ismi geçmez.
İslam Peygamberi; Müslümanlarla Yahudiler arasında geçen Hayber Savaşı’nda kocası ölen, kendisi de esir düşerek Peygamber’e ganimet payı olarak ayrılan, Musa’nın kardeşi Harun’un neslinden olan Beni Nadir Yahudilerinin lideri Huyey bin Ahtab’ın kızı olan Safiyye ile evlidir. Ve Peygamber’in 12 eşinden 10.eşidir.
Yahudi’lerde ırk ve din, adeta bütünleşmiştir. Yahudi olmayan Musevî ve Musevî olmayan Yahudi, hemen hemen yok gibidir. Ancak İllumünate, Siyonizm, Masonluk, Tevrat, Talmud, Kabbala odaklı Yahudi ayrışması günümüzde belirginleşmiştir.
Müslümanların Yahudilere bakışını Kur’an belirler.
Kur’an’da; Yahudilerle alakalı değişik birçok ayet bulunmakta ve genel olarak Yahudi’nin yapısı, karakteri, fiilleri anlatılmaktadır.
Bakara 61; “Onların üzerine horluk ve yoksulluk yüklendi. Allah’ın gazabına uğradılar. Bu Allah’ın ayetlerini inkâr ettiklerinden ve haksız yere Hz. Zekeriya, Hz. Yahya ve Hz. Şuayb gibi peygamberleri öldürerek isyan etmelerinden ve aşırı gitmelerindendir.”
Maide 64; “Bir de Yahudiler, Allah’ın eli bağlıdır, cömert değildir, dediler. Bu dedikleri söz sebebiyle, elleri hayır yapmak hususunda bağlandı ve lanetlendiler. Doğrusu Allah’ın kudret elleri açıktır, dilediği gibi ihsan eder. And olsun ki, sana Rabbinden indirilen ayetler, onlardan birçoğunun azgınlığını ve küfrünü artıracaktır.”
İsra, 4; “Kitapta İsrail oğullarına şu hükmü verdik ki: “Doğrusu siz o ülkede iki defa fesat çıkaracaksınız ve çok kibirlenip böbürleneceksiniz.”
İsra, 5; “Bu ikisinden birincisinin vakti gelince, üzerinize güçlü kuvvetli kullarımızı göndereceğiz ve onlar bütün diyarlarınızı kontrol altına alacaklar, bu gerçekleştirilmesi gereken bir vaattir.”
İsra, 6; “Bunun ardından sizleri onlara galip getireceğiz, mallar ve çocuklarla size yardım edecek ve savaş halinde sayınızı artıracağız.”
İsra, 7; “Vaatlerden ikincisinin (başkaldırmanızın) ceza vakti geldiğinde (öyle kullar göndeririz ki) yüzlerinizi kötü duruma soksunlar (üzüntüden suratlarınızın asılmasına sebep olsunlar) ve ilk kez girdikleri gibi yine Mescid’e (Kudüs’e) girsinler ve ele geçirdiklerini mahvetsinler.”
İsra 51; “Sana alaylı alaylı başını sallayacaklar ve ne zamandır, diyecekler. Sen, ‘yakında olması mümkündür’ de.”
İsra 104; “Sonra İsrailoğullarına bu memlekette siz oturun, diğerinin vakti gelince, hepinizi bir araya getiririz” dedik.
Haşr, 14; “Onlar toplu olarak sizinle savaşmazlar ancak müstahkem şehirlerde yahut surların ardında sizinle savaşmak isterler. Kendi aralarındaki çekişmeleri oldukça çetindir. Sen onları toplu sanırsın, oysa onların kalpleri dağınıktır. Öyledir, çünkü onlar aklını kullanmayan bir topluluktur”
Mâide 51; “Ey iman edenler! Yahudileri ve Hıristiyanları dostlar edinmeyin. Onların bazısı, bazısının dostlarıdırlar. İçinizden kim onları dost edinirse şüphe yok ki, o da onlardandır. Muhakkak ki Allah o zalimleri hidayete, doğru yola iletmez.”
Hadîs olarak da; “Müslümanlar, Yahudilerle harp etmedikçe kıyamet kopmayacak. Harp olacak ve Müslümanlar onları yenip öldürecekler. Öyle ki, Yahudiler ağaç ve taşların arkasına saklanacaklar, o ağaç ve taşlar konuşarak, “Ey Müslüman, ey Allah’ın kulu, arkamda bir Yahudi var, gel onu öldür,” diyecek. Sadece ⁄arkad ağacı haber vermeyecek, çünkü bu ağaç, onların ağacıdır.” (Ennihaye, cilt 1, shf. 87, 103, 104, 117, İbni Mace, cild: 2, shf: 1363; Müslim, cild: 4 Shf: 2239)
Peki ya Araplar!
Yahudiler hakkında 700 yılından öncesine ait bu tespitler yanında 7.yüzyıldan bugüne kadar 1400 yıllık süre içinde Araplar ne yapmıştır? Dünyanın en güvenilmez, kaypak, çıkarcı, fesat topluluğu olarak tanınmışlardır.
Onlar da peygamberin en yakın arkadaşları olan Ömer, Osman ve Ali’yi torunları Hasan’ı ve Hüseyin’i katletmişlerdir.
Peygamberin ölümü ile birlikte iktidar kavgasına girişmişlerdir. Emevi iktidarında peygamber soyuna zulümler yapmış, sürmüşlerdir. İslam’ın özünü savunan bilginlere işkenceler yapmışlardır.
Orta Asya’da Türkleri katliamdan geçirmişlerdir. Abbasi iktidarı ile Emevileri katletmişlerdir. Daha sonra Moğol istilası ile büyük felaketler yaşamışlardır.
Selçuklu ve Osmanlı döneminde sakin yaşayan Araplar yine fesatlıkları ve bozgunculukları ile Osmanlı Türklerini arkadan hançerlemiş, Hıristiyan İngiliz ve Fransızlarla birlikte hareket etmişlerdir. O günden itibaren ilahi gazap, Araplardan eksik olmamıştır.
Bütün Arap bölgesi; İngiliz ve Fransız işgaline uğramıştır. Arap ülkeleri; bağımsızlıklarını kazanmalarına rağmen İngiliz ve Fransız egemenliği altında onursuzca yaşamışlardır.
1948 yılında Yahudilerin İsrail devletini kurması ile Araplar; 1967 savaşının utancını yaşamış ve Arap dünyası rezil olmuş, suskunluğa bürünmüştür. Irak, Afganistan, Libya işgal ve kardeşlerinin katliamında Hıristiyanlarla birlikte hareket etmişlerdir. Arap baharı ile bu kez de kendi kendilerini katletmeye başlamışlardır.
İsrail ileri teknolojiye dayalı gücü ile Petrol zengini Arap dünyasına meydan okumaya devam etmektedir. İslam dünyası aç ve sefil iken onlar zenginlik içinde safahat içindedir.
Arap Müslümanlarının dünya Müslümanları derdi yoktur. Petrol denizinde yüzerler, Afrikalı Müslümanlara yardım etmezler. Doğu Türkistan ve Keşmir Müslümanlarının sorunlarıyla ilgilenmezler. Kardeşlik; Araplar için çıkar kardeşliğidir.
Şimdi Yahudiler ve Araplar arasındaki savaş ortamında Türkler nerede olmalı?
Günün Sözü; Fesatlık, bozgunculuk genlerinde var olan toplulukların gazaba uğramaları kaçınılmaz bir gerçekliktir.