Dostlarım;
Ankara’da, hafta sonu, Dikmen-Kızılay minibüsünde, iki genç tartışıyorlardı.
Önce içimden kutladım onları.
Yüzleri, akıp giden cep telefon görüntülerine düşmemiş oldukları için…
Yol kenarındaki mayıs tabiatına bakarak, bir derin fikrin çevresinde dolanıyorlardı.
“Önce bilim mi gelir, teknoloji mi?”
Konuları bu.
Zayıf, sakallı, esmer genç diğerine;
“Bilim olmadan teknoloji olabilir mi?” diye sordu.
Az şişman ve orta boylu olan arkadaşı ise sakince;
“Olamaz herhalde” dedi ve ışıldayan gözlerle;
“Bir düşüncenin, yöntemin, hipotezin, teorinin, esinin katkısı ile makineler yapılır, icat edilir, sence de öyle değil mi?”
Diğeri;
“Teoriden önce yapılan icatlar da var ama”
“Olabilir, teori sonradan bile oluşturulsa, her icat bilimsel bir yöntemden yararlanarak sağlanmıştır.”
“Henüz teori yokken de bilimsel düşünüş tarzları işe yaramış olabilir.”
“Termodinamik teorisi de buhar makinesinden sonra geliştirildi. Fakat buhar makinesinin icadında da bilimsel düşünüş etkili olmuştur. Sıvıların ve gazların özellikleri hakkındaki bilimsel bilgiler.”
“Elbette teori ile icat edilmiş birçok icat da vardır. Örneğin;
Elektromagnetizma teorisi olmasaydı, telgraf, telefon, radyo, televizyon, internet ve cep telefonu olmazdı.
Teknolojik gelişmelerin hepsi doğa yasalarının bilinmesine dayanır. Her teknolojik ürün de doğa yasalarının daha iyi anlaşılmasına ve yenilerinin bulunmasına hizmet eder.”
Kaptırmışım gençlere kendimi, ineceğim durağın da iki ötesine geçmişiz böylece…
Ayağa kalkarak, şoföre, “İnecektim, biraz geçtik” dedim. Durdu, indim…
Aklım, gençlerle, bilim ve teknoloji ilişkisinde, ayaklarım beni Kızılay’a getirdi.
Bir çayhaneye oturup arkadaşımı beklerken, bir kâğıt-kalem çıkardım ve bilim-teknoloji ilişkisinden aklıma gelen diğer örnekleri yazdım;
Gay Lussac ve Mariotte Yasaları hangi sanayi işlemlerini sağlamıştır;
– Gazları, basınç uygulayarak depolamayı,
– Borular aracılığıyla dağıtmayı ve sıvılaştırmayı
Sinüs Yasası hangi sanayi işlemlerini sağlamıştır;
– Bütün optik aletlerin sanayisi,
– Mikroskop yapımı, gök dürbünleri, fotoğraf makinesinin yapımı,
Ohm, Amper formülleri ve indükleme yasaları da elektrik sanayisini yaratmıştır.
Kimyasal analiz yöntemlerinin bulunması da büyük kimya sanayisinin bütün gelişimini sağlamıştır.
Önce elektrodinamik yasaları keşfedildi, geliştirildi, elektromıknatıs ilkesi formüle edildi, birçok kimse bu ilkeden yararlanarak deneyler yaptı, bu deneyler sırasında Gramme, dinamoyu icat etti.
Sonuç; bilim olmadan teknoloji olmaz.
Sanayi ve teknoloji esasında iç içedir. Teknoloji hem makinede hem de işgücünde içselleşmiştir.
Bilim, sanayi ve teknoloji doğru bir sıralamadır.
Elbette teknoparklar olacak, Ar-Ge’ ler olacak, organize sanayiler olacak…
Ancak, önce nitelikli eğitim ve temel bilim olmalıdır ki arkasından iyi yetişmiş zihinsel emek bir çok icat, yenilik, marka yapsın, yaratsın…
Okullarımızda bilimsel eğitime ve bilim eğitimine, bilim felsefesine, temel bilim programlarına her zamankinden daha çok önem vermeliyiz.
Ve dostlar;
Şu konuları, günde hiç olmazsa, bir-iki saat konuşsak, araştırıp tartışsak ne kaybederiz ki?
Sevgiyle, bilimle ve üretkenlikle kalınız…