Olumlu Anlamda Batılılaşma İçin;
1) Okullara in cin top oynamadığı vakit gidildiği için sabah sporu yapma vakti öğrenciler sırtlarında çanta, okul kıyafetleri okula gidiyor. Spor yapamayan öğrenciler kaskatı kesiliyor. İleride yapılan, yapılacak olan sporların faydası meçhul. Akabinde ortaya çıkan kemik erimeleri vb. hastalıklar kimin suçu? Türkler neden bu kadar hasta? Yetmiş milyonun günahına kim giriyor? Başa geçen ve bu sistemi değiştirmeyen herkes. Ne yapılması gerekiyor peki? Yapılacak olan basit. Okul sistemini tamamen değiştirmek.
2) Okulda Beden Eğitimi başlığı altında dersler veriliyor, verilmeye çalışılıyor. Tıpkı her dersin verilmeye çalışıldığı gibi. Zaten ülkemizde hangi ders tam manasında öğretilebiliyor o ayrı konu. Bilen yok ki öğretsin. Neyse Beden Eğitiminin açılımı nedir? Vücuda bakılması. Başta böyle bir dersin müfredatta yer alması akabinde de verilen dersin yerine ulaşmamış olması akıllara zarar. Acilen Beden Eğitimi dersleri kalkmalı, yerine sadece isteyenler için spor aktiviteleri konulmalıdır. Bu aktiviteler de öyle planlanmalıdır ki olimpiyat düzeyinde başarılı olacak sporcular çıkaralım.
3) Ülkemizde askerlik zorunludur. En kısa zamanda ülkemizde ve dünyada tıpkı Amerika’da olduğu gibi paralı /profesyonel askerliğe geçilmelidir. Ülkemizde denenmeye çalışan bu girişim başarıyla tamamlanmalı ve büyütülerek yürütülmelidir. Bu sayede yeni bir istihdam ciddi bir şekilde yaşam standartlarını yükseltecektir.
4) Yine okullarda verilmekte olan Müzik ve Resim dersleri insanları yanlış bir biçimde şekillendirmektedir. Eskiler müziği sadece İbrahim Tatlıses ve İstiklal marşını bilmek zannediyor. Bu kimin eseri? Bu eğitim anlayışının. Yeni nesil öğrenciler ne yapıyor peki? Onlar ikisini de takmıyor ve kendini ‘heavy metal’ türü müzikte bulduğuna inanıyor. İkisi de yanlış, ikisi de yalan, ikisi de saçma. Resim dersine geldiğimizde tablo yine aynı. Değerli okurlar her öğrencide gizli bir sanat ve sanat anlayışı saklıdır. Ancak Resim dersi de birtakım dayatmalarla bunu zor kılıyor. İşte insanlar sanata böyle baktığı için bizim beğenmediğimiz magazin sanatçıları ortaya çıkıyor.
5) Şiirin okullarda verilmekte olan birtakım mecburi törenlerde okunan bir şey olmadığını, onlara çok daha güzel bir edebi tür olduğu anlatılmalıdır. Yine bu maddeden hareketle kimseye zorunlu baskı hiçbir alanda dayatılmamalıdır. Şiire ve şaire olan bakış açısı bir an evvel değişmelidir.
6) Zorunlu okul kıyafetleri hiçbir bahene üretmeksizin derhal kaldırılmalıdır. Yine bu madde içinde verelim ki yerine ulaşsın. Kimse zorla sıraya sokulmamalı, kimseden koyun olması beklenmemeli ve zorla milli marşımızı söyletip milli marşımıza hakaret edilmemelidir.
7) Belediyeler tarafından bisiklet yolları yapılmalı, trafik rahatlatılmalıdır. Bu öyle alttan üstten köprü-geçit yapmakla olacak gibi gözükmüyor. Bisiklet yolları trafiği çok rahatlatacaktır. İnsanlar işine, okuluna inşallah bisikletle gidecektir.
8) Kaldırım taşlarının boyu Avrupa standartlarına çekilmelidir. Kaldırımların üstüne araba ile çıkanlara çok ciddi yaptırımlar uygulanmalıdır. Unutmayalım ki bir milletin medeniyet seviyesi kaldırım taşlarının yüksekliğinden anlaşılır.
9) Stadyumlarda olay çıkaranlar bir daha hiçbir maça gidememelidir. Müsabakalar haftasonu organizasyonuna dönüşmeli, insanlar aileleriyle sadece basketbol vb. maçlara değil futbol maçlarına da gidebilmelidir.
*Değerli okurlar ağırlıklı olarak gençlerin sorunları üzerinde durduk ve durmaya devam edeceğiz. Bir de tavsiye Yeni Şafak yazaı Kürşat Bumin’in okulla ilgili üç yazısını bulup okuyun. Aynı görüşleri taşıyorum.