Balıkhaneye vardığında, tezgâhta doğru dürüst balık görmedi. Halbuki babası onu balık için göndermişti. Babası bu kasabada görev yapacaktı. Kasabanın bir özelliği de insanlarının balıkçılıkla geçiniyor olmasıydı. Onun için babası, balık ile beslenmenin keyfini çıkartmak istiyordu.
Balıkhanenin bir bölümünde şişman, ne dediği anlaşılmayan ve yarı su içindeki satıcıya yaklaştı.
Balık dediği anda, şişman balıkçı da “Olta” dedi.
Çocuk şaşkınlığını gizleyemedi ve “İki kilo” dedi.
Parasını öderken, şişman balıkçı, “Olta saatlik kuzu, olta kuzu ve iki saat önce sudaydı,” dedi.
Olta, olta kuzu diyerek bağırdı.
Balıkçının çizmelerinin biri başka, diğeri başka renkliydi. Naylon bez beline sarılıydı. Buna rağmen su içerisindeydi. Maşrapa ile balıklara su serpiyordu. Suyun çoğu tezgâha bir kısmı da kendine doğru geliyordu. Kalpağını başının tepesine tutturmuş, uzaktan bakıldığında komik görünüyordu.
Kollarını dirseklerine kadar çektiği gömleğinden su sızıyordu. Gözlükleri dikkat çekiyordu. Yanları da kapalıydı. Balıklara su serperken, olta, olta canlı, derdi.
Çocuğa balıkhane koktuğu için, bir an önce çıkacaktı. Paranın üstünü bekledi, aldı ve cebine attı. Elini ıslak mendille sildi. Yine koktu, su ile yıkadı fakat kokusu iğrençti.
Balıkçı su serpmeye devam ediyordu. Arada da olta canlı, olta diyordu.
Çocuk şişman balıkçıya baktı, yutkundu söylemeye çekindi. Sonuçta sormaya karar verdi.
Aldığım balığın adı “Olta” mı? dedi.
Şişman balıkçı, elini alnına getirdi. Bir su serpti ve peş peşe iki olta dedi.
Çocuğun dediğini duymamış gibi, oltaya gel, oltaya diye bağırdı.
Balıkçı poşete baktı, maşrapayı birden döktü. Şişman balıkçı güldü. Kusura bakma oltalar kuzu, kuzular diyerek hiddetlendi. Çocuğa bir daha bakmadı ve çocukta çıkıp gitti.
Çocuk mahcup oldu, kendi kendine haklı, buralı değilim. Ama olta duymadım, dedi. Poşeti öteki eline aldı ve gülerek kaldırıma çıktı. “Olta iki su, olta üç su,” dedi.
Akşam babasına olta aldım. Fakat nedir bilemedim. Unutmuşum, yalnız olta denilen balığı duymamışım. Balıkçı amca kızdı ve bana ne olduğunu anlatmadı.
Babası, olta ile tutulan balık taze ve ezilmemiştir, dedi.
Hasan TANRIVERDİ