Her alanda secim yapabiliyoruz. Aile doktorumuzu, belediye başbakanımızı, milletvekillerini seçebiliyoruz da neden geleceğimiz olan eğitim sisteminde çocuğumuzun gideceği ilköğretim okulunu seçemiyoruz. Seçme ve seçilme hakkı nerede kalıyor? Eğitimin en temel noktası ilköğretimdir. Çocuklar açısından iyi bir eğitim, sağlıklı ve huzurlu olabilmesi için gerekli şartlara sahip olan okulların seçimi çok önemlidir.
Eğitim aile, öğretmen ve çocuk üçgeninden oluşur ve ne kadar uyumlu olursa çocuğun eğitimi de o kadar başarılı olur. Öğretmenin iyi olduğu kadar çocuğunda iyi olması verilen eğitimi alması gerekir. Tabiî ki aile de bu eğitimi desteklemelidir. Bu üçgen çok önemlidir. Elbette öğretmen okul ne kadar iyi olursa olsun çocuk ta istek ve çalışma azmi olmadıktan sonra hiç bir şey ifade etmez. Başarı sağlamaz. Her aile çocuğunun iyi bir okulda iyi öğretmenlerin elinden eğitim almasını yetişmesini isterler. Bunun içinde Çocukları okul çağına gelince eğitim alacakları okulların araştırmasını yapar o okula kaydettirirler ki bu da onların en doğal haklarıdır.
Milli eğitim Bakanlığının birkaç yıldır uygulamaya çalıştığı son uygulama velileri sıkıntıya sokmaktadır. Okulların tatile girmesiyle rahatlayan velileri şimdi de kayıt sıkıntısı sardı. Çocuklarını yeni kayıt yaptırmak isteyen veliler ve öğrenciler arayış içinde. Son uygulama olan adrese dayalı kayıt sistemine göre Kim hangi semtte, mahallede oturuyorsa çocuklarını o çevrede ki okula göndermek zorunda bırakılması velileri sıkıntıya soktu. Veliler Kaliteli eğitim anlayışına uymayan bu uygulamanın kaldırılmasını istiyor. Milli eğitim ise bu uygulamayla okullarda yığılmaların önlenmesini engellemek amacıyla yaptığını belirtiyor. Bazı okullarda kayıt fazlalığının olması, ihtiyacı karşılamaması, sınıf ve öğretmen sayısının yetersiz olmasına, eğitim kalitesinin düşmesine neden olduğu söylenmektedir. Sınıflarda öğrenci sayısı arttıkça öğrencilere verilen eğitim yetersiz kalmaktadır. Sağlıklı ders işlenememekte. Kalabalık sınıf ve okullarda sağlık koşulları yetersiz kalmaktadır. Bu nedenle belli çevrelerdeki okullarımız talebi karşılayamazken, diğer okullarda boş kalmakta öğrenci bulamamaktadır. Bazı çevrelerde öğrenci sayısı yeterli olmayacak. O zaman da öğrenci yokluğundan okullar eğitim veremediği için kapatılmaya çalışılacak.
Veliler çocuklarının belli semtteki okullara vermek istediklerini iş yerlerine yakın olmasından dolayı ve Çocuklarıyla ilgilenmek açısında daha rahat olduğunu belirttiler. Örneğin oturdukları bölgeden daha uzakta işyerlerinde çalışan veliler çocuklarını işyerlerine yakın kreş ve ilköğretim okuluna vermek istediklerini, kendileri ve çocuk acısından daha rahat olacağını belirttiler. ‘Bizim açımızdan çocuğumuzla ilgilenmek daha kolay olacak, en küçük sorunda ulaşım problemimiz olmayacak. Çoğumuz il dışından geldik, burada çocuğumuza bakacak, hazırlayıp okula gönderecek, okul dönüşü karşılayacak yakınımız yok. Biz bu çocukları kime emanet edebiliriz. Tek başına bırakmak mümkün değil. Bir sorun olduğunda ben iş yerinden kalkıp okulun olduğu semte gitmem ulaşım olarak çok zor. Birde izin alma problemi var. En az iki otobüs değiştirmem gerek. Ve Zaman kaybı. Ama iş yerlerimize yakın olması benim için çocuğum için kolaylık olacak. Bu uygulama bizleri büyük sıkıntıya sokmaktadır dediler. Bazı Veliler ise, gerekirse kayıt yaptırmak istedikleri okul yakınında ev tutarak ne gerekiyorsa yaparak çocuğumuzun kaydını yaptıracağız şeklinde konuştu. Bence bu tür uygulamalar insanları sıkıntıya sokarak yanlış arayışlara teşvik etmektedir. Milli Eğitimin bu konuyu bir daha düşünmesini, gerekli düzeltmeleri yaparak halkı sıkıntıya sokmadan, yanlış arayışlara yönlendirmeden bir an önce çözümler üretmesini bekliyoruz. Bu uygulamayla bazı okullarda kayıt yaptıracak öğrenci bulamayacaklar. İlköğretim okullarının bir bölümü sabah, bir bölümü öğleden sonra ve bir bölümü de sabah ve öğlen olmak üzere 3 aşamada eğitim vermekte. Bizler iş alanlarımıza en uygun olan okulu seçiyoruz ki çocuğumuzla ilgilenelim. Milli eğitimin bu konuda bizlere yardımcı olacağını Ümit ettiklerini belirttiler. Bizim gibi olan ailelere istisnai davranılması gerektiğini düşünüyorum.
Veliler şikâyetlerini anlatan dilekçeleri İl Milli Eğitim Müdürlüğüne verdiklerini, sonucu sabırsızlıkla beklediklerini belirttiler. Ben şahsen bu dengeyi milli eğitimin nasıl sağlayacağını merak ediyorum. NEVİN KILIÇ