Bir insan üzerine aldığı görevi nasıl ki, zamanında yapıyorsa, dinlenme ve eğlenmesine de zaman bulmalıdır. Zamanı iyi kullanırsa, hepsi için özen göstermesi gerekir. Genelde de böyle düşünülür.
Bunların yapılmasında önyargılı hareket etmek hiçbir zaman doğru olmaz. İnsanın şahsiyetine yakışmayan bir durumdur. Yapılacak bir işi yıllarca gerçekleştirmiş olsak bile, sormalıyız. Bu doğru dediğimiz, yarın yanlış çıkabilir. Bulutu görüp yağmura göre hareket edemezsin. Yapılamaz denileni de yapabilirsin.
Günümüzde iletişim araçları ve teknoloji çok gelişti. Onlardan yararlanmaya yenilik diyemezsin. Bu konuda eskiyle yeni tartışılmaz. Herkes kullandığına göre, yeni teknolojiyi kabulleniyor demektir. Yeni teknoloji eskiyi kötülemek için, geliştirilmiyor.
Açıklamak istediğim konu, insan kendini yetiştirmek için okumayı gerçekleştirir. Okumak, kolay bir iş değildir. Okumak ve okuduğunu anlamak. Okuduğunu anlamak önemlidir. Öğrenmenin yoludur. Kısacası, anlarsan öğrenirsin.
Eline aldığın gazete parçası da olsa oku ve ne demek istiyor, kendine anlatıp yorum yapmalısın. Genelde başarılı olmak, çok okumak ve anlamak demektir. Okuduğun bir yazının ne demek istediğini anlamıyorsan, niçin okuyorsun ki,
Kitap okuyan ve okuduğundan zevk almaya başlayan bir çocuk için, hayatta başarılı olacaktır demek doğrudur. Belki çok az istisna çıkabilir.
Yaz tatilinde köye gelen yeğenlerimin eline kitap verir, okumasını sağlardım. Anladıklarını sorardım ve kendilerine göre açıklama yaparlardı. Günün belli saatini okuma saati yapmıştım. Eve kütüphane diyeceksiniz derdim.
Okul başladığında da okumaya devam edeceklerini telkin ederdim. Okuyan çocuk her zaman okul birincisi olur derdim.
Üç günde bir de okuduğunu anlama yarışması düzenlerdim. Bu yarışmada okunan parçayı ilk defa görürlerdi. Hepsi de ayrı okur ve açıklarlardı. O kadar değişik görüşler ortaya çıkardı ki, inanamazdım. Demek ki, insan dikkat etmeyince okuduğunu da hiçbir şekilde anlamıyor.
Okuduğunu anlayan bir şeyler konuşan, ağzı laf yapan misali, olanın bakıyorsun okul dersleri çok iyi ve sonuca bakıyorsun istediği yeri kazanıyor.
Bu tür bir sistemi öğrencilere uyguladım. Olayları kendine göre tenkit edebilen ve söylenene inanmayan araştıranların çok iyi yerlere geldiğini gördüm.
Okumayı alışkanlık hâline getireceksin ama alışkanlık icabı okumayacaksın. Gözler okur beyin başka yerdedir. Çünkü alışkanlık hareketlerini artık beyin tarafından kontrol edilmez. Ancak gerekirse denetimini yapar.
Okumak, beyine sormaktır.