Şimdi sizlere bir piknik öncesi öğrencilere yapılan “hayali” bir konuşmayı yazmak istiyorum.
…
Okulun son sınıfları bahçede sıra edilir. Bütün öğretmenler toplantıda hazırdır. İki saatlik piknik için öğrencilere tavsiyelerde bulunulacaktır. Sonra, toplam iki saat sürecek olan “stres” atmak için piknik gerçekleşecektir.
İlk önce okul müdürü açıklamalarını yapar.
“Sevgili öğrenciler! Gireceğiniz sınav öncesi bir moral pikniği düşündük. Şu az ileride bulunan çimende piknik yapacaksınız. Stresinizi atın, yarına hazır olun!”
Öğrencilerden biri:
“Hocam okul önünde kalsak derse girmesek…”
Müdür:
Olmaaaaz! Herkes strsini atacak! Yarına kimsede heyecan meyacan kalmayacak. Dinleneceksiniz tamam mı?
Öğrencilerde derin bir sessizlik.
“Niye ses çıkmıyor? Tamam mı?”
Öğrenciler hep bir ağızdan mecburen:
“Tamaaaam!”…
Okul Müdürü:
“Şimdi size diğer öğretmenleriniz de konuşma yapacak.
Türkçe Öğretmeni:
“Biliyorsunuz bahar Türk edebiyatında çok kullanılmıştır. Ağaçlar, kuşlar, gökyüzü, dağ, tepe ve dere edebiyatın vazgeçilmezlerindendir. Bu açıdan piknik yerinizi buna göre belirledik. Hür maviliklerin altında dinlenin biraz…
Matematik Öğretmeni:
“Kavak ağaçları bir küme oluşturabilir. İki sıra halindeki fındıklı ise bir birine paraleldir. Tarlalarımız daha çok dikdörtgene benzer. Kuşların yumurtası elipse benzemektedir. Bir daire şeklinde oturun ve iyi dinlenin.”
Sosyal Bilgiler Öğretmeni:
“Karadeniz Bölgesi bol yağış alan bir bölgemizdir. Isı şu anda mevsim normallerinde. Bahar ve güz ayları yağış daha fazla olur. Bugün rüzgâr rahatsız etmiyor. İyi bir dinlenin yarına hazır olun!”
Öğrenciler içinden:
“Yahu bir bırakın da nereye gideceksek gidelim. Nedir bu işkence. Şimdi fenci fotosentez diye ağzını açarsa akşam olur. Ağaç olduk burada” şeklinde geçirirken biri yüksek sesle:
“Ne zaman gideceğiz?” der.
Okul Müdürü:
“Susuuun! Dinleyin! Stresiniz atın! Adamın da asabını bozmayın! Sizi rahatlatmak için burada toplandık. Konuşup durmayın!”
Fen Bilimleri Öğretmeni:
“Fotosentez…”
Gülüşmeler…
“Fotosentez insanlar ve hayvanlar için çok önemlidir. Çünkü…
Sıradan bir ses:
“Biliyoruz hocam bitkiler üreci olduklarından oksijen açığa çıkarıyor…”
Fen Bilimleri öğretmeni:
“Gökyüzü mavidir. Sanki turnosol kağıdı bazlara…”
Öğrenciler:
“Anladık hocaaam!”
Din Kültürü Öğretmeni:
“Muhterem öğrenciler. Etrafınıza bakın tefekkür edin. Bu âlem boşa yaratılmadı. Her şey O’nu işaret ediyor. Bunu bilin ve ona göre davranın!”
İngilizce Öğretmeni:
“Fellow students. Birazdan “Green garden”e “going to” olacaksınız. Yolda “walking” yaparken “vigilant in” olun! Did understood?”
Öğrenciler:
Eveeet!
No no no. Yok evet. Ne diyeceksiniz?
Yeees…
Beden eğitimi Öğretmeni:
“Piknik vaziyeti aaal!. Rahat, hazır ol!. Tek kol hizaya bak! Göğüs ileride, başlar dik vaziyette… Piknik yerine böyle gideceksiniz!”
Müzik Öğretmeni:
“Sevgili çocuklar. Hep beraber ‘yine yeşerdi fındık dalları’ türküsünü söyleyerek gidelim. Tamam, mı?
Öğrenciler:
“Eveeeet….”
Müdür Yardımcısı:
“Sevgili çocuklar! Okul müdürünü duydunuz. Sayın müdürümün tavsiyelerine uyunuz. İyi eğlenceler!”
Öğrencileri içinden:
Olur!…
“Acep ne olacaaak yarın halleriiiii”