Uzun bir aradan sonra yine, yeni, yeniden merhaba değerli okurlar. Elde olmayan, avuca sığmayan sebeplerden dolayı yani Türkçesiyle yazma yetimin ara sıra olduğu gibi kaybolduğu bir dönem yaşadığım için sizlerle birlikte olamadık. Paylaşmamak, paylaşamamak beni çevreye karşı ilgisizleştirdi, gündem ilgi dahilim sınırlarından ötelere gitti. Kültür sanat spor organizasyonlarında bir seyirci, bir nitelikli seyirci olarak kaldım, kalakaldım öylece. Ama işte yine ben, yine Emre ÇAKIR, yine Seyir Defteri, Yine Bilgi Ağı. Boşa giden aslında boşa da gitmeyen, ‘düşünmekle’ geçirdiğim vaktimi, bu vaktin acısını hep birlikte çıkaracağız. Okur-Emre ÇAKIR elele, Bilgi Ağı şampiyonluğa inşallah. Diğer yazarlarımızı da es geçmemek kaidesiyle tabii. Dedikten sonra…
NOKTALAMA İŞARETLERİMİZİN ÜZERİNE ÇÖKEN KABUS: İKİ NOKTA (..)
Şimdi noktalama işaretlerimizi, kaynağı TDK olan noktalama işaretlerimizi sayalım.
*Nokta ( . )
*Virgül ( , )
*Noktalı Virgül ( ; )
*İki Nokta ( : )
*Üç Nokta ( … )
*Soru İşareti ( ? )
*Ünlem İşareti ( ! )
*Kısa Çizgi ( – )
*Uzun Çizgi (—)
*Eğik Çizgi ( / )
*Ters Eğik Çizgi ( \ )
*Tırnak İşareti ( “ ” )
*Tek Tırnak İşareti ( ‘ ’ )
*Denden İşareti (“)
*Yay Ayraç ( ( ) )
*Köşeli Ayraç ( [ ] )
*Kesme İşareti ( ‘ )
Tüm bu saydığım noktalama işaretleri var. İki nokta da var evet ancak dikkatinizi çekerim sıraladıklarımla yazı başlığımın ‘iki nokta’sı aynı değil. Sıraladığım işaretlerdeki doğru olanı, başlıktakiyse yanlış. İşte o yanlış olan ‘iki nokta’yı basında Hıncal Uluç gibi nitelikl, kaliteli, kimlikli, kişilikli bir köşe yazarı da bir kültür sanat dergisinde güzel yazılar yazan Ahmet Can da kullanıyor. Durum böyle olunca bu doğru zannediliyor ve yavaş yavaş hiçbir anlamı olmamasına karşın dilimize, işaretlerimize giriyor. Hıncal Uluç ve Ahmet Can aklıma gelen ilk isimler.
Gazabıma ilk onlar uğradı. Yoksa hergün gazetelerde, dergilerde, internet sayfalarında o kadar çok görüyorum ki bunu yapanları saymakla bitmeyecek cinsten. Bu konu çok önemli, bu konu çok hassas. Yazmak için belki geç dahi kaldım. Lakin bundan sonra bu konunun sıkı bir takipçisi olacağımdan emin olabilirsiniz. Ben yine buradan, başka yerlerden uyarmaya devam edeceğim. Okurlarımdan isteğim bu yazıyı önce anlayıp kendi yaşamlarına enjekte etmeleri, daha sonra da basın da dahil ulaştırabildikleri kadar yere ulaştırmaları. Saygılarımla… Esen kalın…