Yamaçlara yürüyüşler düzenleniyor ve inanılmaz güzelliklerle karşılaşıyorduk. Karşılaştığımız güzelliklerin başında, “kır çiçekleri” geliyordu.
Mevsim sonu yaklaşırken, yamacın kır çiçeklerine, özel olarak, “nezaket ziyareti” düşündük. Bu amaçla hafta sonu hazırlığımızı yaptık.
Kır çiçeklerini herkes biliyordu. Fakat onların güzelliğini hissetmek, yakınında olmak anlamlıydı. Bitki konulu seminere katılan kardeşim, kır çiçeklerinin ele alındığını duymadım, dedi.
Taç yapraklarının renk uyumu, parlaklığı ve birlikteliği dikkat çekiciydi. Nezaket ziyareti de olsa yamaçlar, güven vermiyordu. Fiziki şartları ve yabaniyle karşılaşma durumu olabilirdi. Ayrıca hava muhalefeti her an beklenebilirdi. Fakat olumsuzlukları bir araya getirirsen çıkmaz sokağa girersin.
Sığınacak yerin olmaması, yağmurun sinirleri yıpratmasına yetiyordu. Böylece zor anlar yaşanabilirdi. Rüzgârsız bir kuytu yere sığınılacak kulübe yapmayı da başaramamıştık.
Patikanın taşlı yapısı, adımların dikkatle atılmasını gerektiriyordu. Yalnız yamaca yaklaşana kadar, araba ile gidebiliyorduk. Güzellik gibi zorlukta karşımızdaydı. Kır çiçeklerine erişim için kalbimiz neşe ve sevinçle doluydu.
Kır çiçekleri kendilerine dokunulmadıkça ziyaretçilerinden memnun oluyordu. Onların yanında çimene yayıldık. Havanın bozukluğunu düşünmedik bile. Çiçeklerin kokularını içimize çektik. Taşlar arasından çıkan, mor ve beyaz çiçekleri çok sevdik. İncecik sapları, narin yapısını simgeliyordu.
Çimenin her yanına dağılmış sarı çiçekler ve kümeler oluşturmuş kekikler, dikkat çektiği kadar da güzel kokuluydu. Yakından çektiğimiz fotoğraflar da doyumsuz güzellikteydi. Kır çiçeği sayfası açmıştık. Tablo gibi fotoğraflarla yamacın süsünü tespit ediyoruz.
Doğayla iç içe olmak, çiçekleri izlemek, bize zaman mefhumunu unutturmuştu. Hava dedi kardeşim. Hava bir hoştu. Hoş olmak, dikkate alınmalıydı. Huzur verici çiçekleri yalnız bırakacaktık. Mevsiminde ilk işimiz bu defa ki gibi geç kalmamaktı.
Tepeden aşağı, saçaktan asılan buzullar gibi sis asılmıştı. Çiçeklerle ayrılırken, ziyaretimiz adına temsilen iki çeşit çiçeği yanımıza aldık. Böylece günü değerlendirmiş olduk.
Mevsiminde daha güzel büyümüş çiçekler diyerek yanlarından ayrıldık. Doğayla olan birlikteliğini bozmamaya özen gösterdik. Onların doğayla bağına zarar gelmemesi gerekiyordu. Geri dönüşümüz de neşeli geçti. Çünkü yanımızda kır çiçeklerinin temsilcilerinden vardı.
Albüme kır çiçeklerini yerleştirdik. Fotoğrafları isteyene dağıttık.
Hasan TANRIVERDİ