Son söyleyeceğimi baştan söyleyeyim. Yabancı düşmanlığı anti emperyalizm değildir.
Nefret; aşırı sağcıların, ırkçıların siyaset yapmada ki, asli araçlarıdır.
Ön yargılar, hepimizde, az çok var olan duygulardır. Ön yargıların bir sonraki aşaması NEFRETTİR.
Nefret, ötekinin benliğine yapılan baskıdır.
Demokrasi olmayan faşist ülkelerde, siyaset nefret üzerinden yürütülür. İçerideki veya dışarıdaki bir etnik yapı üzerinden nefret sürdürülür.
Bu siyasi sürece, sahte antiemperyalist damgasını vurmak da vardır.
Çünkü sınıf siyaseti yasaktır. Etnik mezhepsel, ırksal ayrışmalar üzerinden siyaset yol alır. Durum bu olunca donanımı sadece nefret üzerine kurulu, kültür musluğu kurumuş olan, aşırı sağ siyasetler öne çıkar.
Irkçılık öne çıkar.
Böyle durumlarda, nefretin ekilip, nefretin biçildiği siyasi partiler olur.
Öğrenilmiş ön yargılar ve nefret, seçim süreçlerinde tavan yapar. Zerre kadar Tito’yu tanımayanlar, Tito üzerinden, öteki yaratmaya çalışırlar.
Nefretten niyetleri, öteki yaratmaktır. Çünkü düşman yaratmadan, düşman olmaksızın, cümle dahi kuramazlar.
Hayali ya da gerçek öteki üzerinden konuşurlar. Akıl ve proje yoktur. Pozitif yaklaşıma, içinde bulunduğu nefret izin vermez.
Nefret çeteleri ekranların baş köşesine oturur. Ahkam keser. Donanımı yetersiz olduğundan, söz döner dolaşır aynı noktaya gelir. Nefret.
Lakin toplumdaki aşırı sömürü, aşırı eşitsizlik derinleşince, nefret üzerinden siyaset yürütenler, zorlanmaya başlarlar.
Aşırı sağcı ivmecilik de denilen bir propaganda taktiği önümüze çıkar.
Aşırı sağcı ve ırkçı anlatının ana akım anlatılara sızmasıdır. Bu da kirlenmemiş halk, yozlaşmış elit söylemidir.
Yani elit ve aydın karşıtı olarak, aşırı sağ fikirlerin ana akımlaştırılmasıdır. Ana akım olunca, normalleşmiş sayılır.
Aşırı sağ fikirlerin ana akım içine girerek normalleşmesidir, İvmecilik.
Geçtiğimiz 20 yılda, bu sistematik uygulanmıştır. Bir zamanlar kavramların içinin boşatılması diye anlatılmaya çalışılan husus.
Daha önceden kabullenilmiş fikirlerin arasına, aşırı sağ ve ırkçı fikirleri sokarak, kendi nefret stratejilerine yol verirler.
Bilmem söylemeye gerek var mıdır?
Ülkemizin, normal siyasi süreçler üzerinden yol alamaması, nefrettendir. Nefret her şeyin önünü tıkar.
Nefret siyaset yaptırmaz. Nefret sorunların açılımına izin vermez. Sistem üzerinden tartışma yaptırmaz. Çözüm üzerinden plan yaptırtmaz.
Velhasıl nefret hayatı tıkar.
Seçim dönemleri nefret çetelerinin dönemidir.
bulentesinoglu@gmail.com