Neden Eksik Etek?

“Kadının sırtından sopayı, karnından sopayı eksik etmeyeceksin!”

“Kadının saçı uzun, aklı kısadır!”

Hatta kadını tarif eden bir deyim bile türetmişlerdir.

“Eksik Etek”

Son günlerde kadınların “özellikle giyimlerine” standart koymaları yeni bir konu değildir.
Günümüzde kadınların etek boylarına gösterdikleri bu tepkilerine şaşırmamak gerekiyor.
50 yıl önce de böylesi uygulamalar vardı, 50 yıl sonra da hortlaması, inançlarına göre çok normal değil midir?..
Bakın İran’a!
Şahı deviren Hümeyni Rejimi çağdaş İran Kadınını tıpkı bir rahibeye benzetmiştir.
Hristiyan, Katolik, Protestan, Müslüman hep aynı kapalılik anlayışına sahiptir.

Eğer dikkat ettiyseniz, din adamlarının ve aşırı dincilerin, ahlak konusunda ortak bileşkesi “cinsel” sapıklıktır.
Hatta, birkaç dakikalık cinsel hazları için din kılıfına uygun “muta” adı verdikleri nikahları bile kıyılmaktadır.
Ki tıp dilinde,” pefofili” diye adlandırılan sapkınlığı, o aşırı dinciler; erkek çocuklarla, “ruhsal halvet” dedikleri öpüşmeleri bile doğal karşılamışlardır!

İşte bu nedenle aşırı dinle yönetilen ülkelerdeki mahkemelerde adaletin terazisinin ayarı bozuktur.

Nedense teraziyi tutan da bir kadın olarak resmetmişler.
Söz, kadının etek boyuna gelirse bir fıkra yazmadan olmaz, değil mi?
…
…Aracına binmiş rahip, kiliseye doğru gitmektedir. Yolda yürümekte olan genç bir rahibeyi görür ve onu aracına alır.
Bir ara vites değiştirirken eli genç rahibenin bacağına değer.
Bu birkaç kez tekrarlanır, rahibe her seferinde,
“Peder, İncil’deki 129.ayeti hatırlayınız” der.
Rahip de her seferinde utancından kıpkırmızı olur ve özür diler.
Kiliseye vardıklarında rahibe araçtan iner, ama rahibe alaycı bir bakış fırlatarak;
” 129.ayeti unutmuş görünüyorsunuz sayın peder!”der ve kiliseye koşar.
Peder, odasına koşarak gidip İncili açıp 129. ayeti okur.

” İleri gidiniz. Yukarıda cennetin muhteşem güzelliklerini bulacaksınız.”
…
Biz kadınlara kısa saç ve eksik etek neden yasak kılındı?
Ve neden kadının bir saç teli için “80 kez zina yapılmış” olarak kabul görülürken,
Bir yandan da ” Cennet anaların ayak altındadır,” söylemiyle, niçin bir kadın onore edilmiştir?

Biraz düşünelim mi?

Sevgiyle ve barış içinde kalınız.

Emine Pişiren/ Kocaeli