Seçimler sona erdi…
Dargınlıklar ve küslükler rafa kalktı ! (Kısmen)
4,5 yıl sonra tekrar ineceği bugünden belli, açık, net, kesin.
“Türkiye ittifakı” dense de inandırıcı çıkmadı!
Cumhurbaşkanı açık ve net bir çağrı yaptı; “Seçimler bitti. 4,5 yıl seçim yok! Devir; kızgın demiri soğutma, kucaklaşma, musafahalaşma, sarılma devri.” dedi ve 82 milyon Türkiye vatandaşı ile “Türkiye İttifakı” örneğinden söz etti!
Bakıldığında çok güzel.
İçerisi doldurulduğunda taşar bile.
“İşte bu” dedirten, özlenen bir konuşma!
Hasretle ve umutla beklenen bir sağduyu çağrısı.
“Sen neymişsin be abi” dedirten övgü ve gurur tablosu!
Amma noldu?
Aradan 24 saat geçti mi bilemem amma, kendilerini bir işadamının cenazesinde karşılayan, protokolde Eski Devlet Bakanı Hayati YAZICI ile yan yana yerini alan, büyük bir heyecanla bekleyen ve gözlerinin içine bakan çiçeği burnunda İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İMAMOĞLU’nun ellerini sıkmadan, hemen yanında ki muhteremle tokalaşıp namaz kılmak için (Allah’ın huzurunda durmak deriz biz) yerini aldı. Damat ALBAYRAK ile.
Oysa ne güzel, umutvar bir konuşma yapmışlardı! Hem de 82 milyon diyerek! Yani söz konusu barış çağrısı, sadece CUMHUR ittifakı mensuplarına yönelik değildi. Kendi tabirleriyle ve ortağının tabirleriyle İLLET ve ZİLLET ittifakı, vatan hainleri, teröristlerle işbirliği yapanlar diye sınıflandırdıkları kesimle bile, yani MİLLET ittifakı yapanlarla da KUCAKLAŞMA olacaktı!
Takdir edersiniz ki; uzun bir süredir gergin geçen bir seçim atmosferinde eş, dost, akrabalar, hemşeriler, günde 3 öğünden fazla birbirlerine çay ısmarlayan duvar komşusu esnaflar, sabah akşam selamlaşan konu komşular arasında yaşanan, hatta MİLLET ve CUMHUR için, yani siz siyasi liderlerin kırıcı ve itici sözleri yüzünden hane halkı arasında bile yaşanan kırgınlıklar son bulacak ve normal hayatımıza dönecektik! Kutsal aile yapısına kavuşacaktık!
Olmadı Cumhurbaşkanım.
Bunu baştan sizin uygulamanız gerekiyordu. Hem de güzel bir raslantı ile konuşmanız hayata geçirilecek ve hepimiz arkanızdan gelecektik!
Siz elinizi uzatmadınız neden?
Ortağınız BAHÇELİ de; “fezleke alan zat” diyor!
Peki nasıl olacak kucaklaşma?
Nasıl birleştireceksiniz bu halkı?
Yoksa biz mi yanlış anladık acaba. 82 milyon değil de, CUMHUR ittifakına oy verenler ve aileleri mi KUCAKLAŞMA kapsamı alanına giriyordu!
Yani ülke nüfusunun yarısı için mi geçerli?…
Amma 82 milyon dediniz!
Sözün Özü!
Barışı siz sağlamadıkça tabana yayılmaz. Tabana yayılmayan barış ve kucaklaşma, gerginliği geçici bir süre için sadece DONDURUR. Yapılacak en küçük bir seçimde yine hortlar ve yine kırgınlıklar, küsler, dargınlıklar başlar.
Bunu istemiyoruz artık. TERÖRİSTLER hariç 82 milyon kardeşiz. Türkiye’nin en başında yer alan bir kişi olarak kucaklaşmayı, barışı siz önerdiniz madem, ki en güzelini yaptınız, sürdürülebilir olmasını da siz sağlayın lütfen.
Mustafa Kemal ÖZGÜRSOY