Nâzenin, sözlükte ona atfedilen tüm mânaları içinde barındıran, musıkî dolu bir kelime, bana soracak olursanız. Yani nâzenin sadece nazlı, sadece narin veya sadece şımarık değil. Bunların tümünün bir karışımı; hatta bunlardan daha fazlası! Ben olsam nâzeninin karşısına hoş edâlı, lâtif, çıtı pıtı, hassas gibi karşılıklar da eklerdim. Eklerdim, fakat gene de tatmin olmazdım sanırım. Nâzenini tek bir kelime ile ifâde et deseler, herhâlde “nâzende” demek en doğrusu olurdu.
Bloomberg HT’ de “Gündem” programında Başbakan Erdoğan’ ın gündeme getirdiği sezaryen-kürtaj konusunu tartışırken Gülin Yıldırımkaya dedi ki:
“Bloğunuzda da bu konuyu ele aldınız. Habertürk-Com okurlarının epeyi tepkisini çektiniz. Büyük şehirlerde yaşayan kadınlara nâzenin dediniz. Alındılar.”
Biraz afalladım doğrusu ve şöyle cevap verdim:
“Alınmasınlar. Nâzenin olmak bence hanımlara yakışan bir özellik. Nâzenin demek nazlı olmak demek ama bu her zaman kötü manada bir naz değil.”
Programdan sonra Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğüne baktım.
“Nâzenin” kelimesinin karşılığı olarak şunlar yazıyor:
BİR: Cilveli, nazlı
İKİ: Narin, ince yapılı
ÜÇ: Şımarık, nazlı yetiştirilmiş
Bu tanımlamalardan da anlaşılabileceği gibi “nâzenin” kelimesinin “şımarık” dışında kötü bir mânası yok.
Şımarık da doğrusu -aşırıya kaçmamak şartıyla tabii ki- kadınlara yakışan da bir özellik.
Bir de dikkatinizi çekti mi bilmem; nazlı kelimesindeki “a” sert bir “a” ama nâzeninin “a” sı yumuşacık bir “â”: Tıpkı kadınlar gibi.
Üstelik de nâzenin kadınlara özgü bir sıfat. Bir erkek için nâzenin demek “Hafazanallah” cinayet sebebi dahî olabilir.
Musıkî dolu bir kelime
Nâzenin, sözlükte ona atfedilen tüm mânaları içinde barındıran, musıkî dolu bir kelime, bana soracak olursanız.
Yani nâzenin sadece nazlı, sadece narin veya sadece şımarık değil.
Bunların tümünün bir karışımı; hatta bunlardan daha fazlası!
Ben olsam nâzeninin karşısına hoş edâlı, lâtif, çıtı pıtı, hassas gibi karşılıklar da eklerdim.
Eklerdim, fakat gene de tatmin olmazdım sanırım.
Nâzenini tek bir kelime ile ifâde et deseler, herhâlde “nâzende” demek en doğrusu olurdu.
Rahmi Bey’ in muhteşem kürdîlihicazkâr şarkısında olduğu gibi:
Söyle ey mutrîb-i nâzende edâ
Ne imiş aşk û muhabbet sevdâ
Bâri şerh et ne olur sen de bana
Ne imiş aşk û muhabbet sevdâ
Kadınlar böyle işte.
Hem seversin hem iltifat edersin hem yanarsın.
Olsun.
Ey nâzendeler, nâzeninler, nâzende edâlar… sizi seviyorum