Hepimizin günlük hayatında sürekli karşılaştığı sorulardan biri. Nasılsınız? Bu sorunun cevabını verirken 10 kez düşünüyorum. Nasılım! İyiyim desem mi? En son olarak Türkiye gibiyim demeye karar verdim. Hiç şaşırmayın bu cevaba. Eskiden alışkanlık bile olsa kolayca iyiyim denilirdi.
Elektrik ve doğalgaz faturalarının minimum 1800 TL geldiği bir Ülke ’de nasıl iyiyim diyebilirsin ki.
Esnaf ve sanatkârların sorunlarının incelendiğinde verdikleri cevaplar açlık sınırındayız ve kepenk indiriyoruz diye seslerini duyurmaya çalışıyorlar.
Ülkemizdeki ekonomik kriz ve hayat pahalılığının etkilerini konuşuyoruz. Düzenleyici eyleme geçemedik.
Temel mal ve hizmetlere yapılan zamların geri alınması konusunda hiçbir adım atılmadı. Sadece tek bir parti Belediyelerinin su indirimi radikal bir çözüm değil.
Ekonomik anlamda sıkıntılar çok. Bu sorunlar arasında Mersin’de umutsuzluk içinde umutlarımızı canlandıran güzel çalışmalar gerçekleşiyor. Çukurova Sifed Yönetim Kurulu olarak Sayın Valimizi ziyarete gittiğimiz de müjdeli haberi aldık.29 Ekim 2022 tarihin de Havalimanımızın açılacağını duymak bizleri inanılmaz mutlu etti.
Mersin Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Vahap Seçer bir ilke imza atarak, İstanbul Büyükşehir Belediyesi İSTON A.Ş. tarafından üç boyutlu yazıcıyla üretilen yapay resifleri denize yerleştirdi. Mersin merkezde Mezitli ilçesi ile marina arasına kıyıdan yaklaşık 3 kilometre mesafedeki bölgeye 7-8 metre ve 10-11 metre derinliğe indirilen yapay resifler, Büyükşehir Belediyesi dalgıçları tarafından deniz dibine yerleştirildi. Resifler sayesinde deniz canlısı popülasyonu artacak. Kaçak avcılığında önünde geçecek. Deniz ekosistemi için önemli bir çalışma gerçekleştirilmiş.
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü haftasında ilk kez dinamik Sivil Toplum Örgütleri, Belediyelerin ve Odaların katılımlarıyla Kadınlar önderliğinde birlikte “Karanlığı Aydınlatmak İstiyoruz” “Dünyayı Eşitlemeye Var mısınız?” metaforuyla etkinlik gerçekleştirildi. Birlikten kuvvet doğar şiarıyla Mersin için Elele verdiklerini ve artan katılımlarla çoğalarak güçlerini hissettireceklerine inanıyorum.
Bugün kadın olarak çalışıyorsam, köşe yazabiliyorsam Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün 29 Ekim 1923’te ilan ettiği Cumhuriyet’e borçluyum. Kadınların her gün işlenen cinayetlere, tacizlere uğramalarının uygulanabilir kanunlarla ve cezalarla radikal ele alınması gerekiyor. İstanbul Sözleşmesi için neden çırpındığımızı anlatmaya çalıştık. Eril beyinler ve ataerkil toplumun bakış açısının değişmesi için eğitim şart. Sonradan değil ilkokul yani çocukluk döneminden itibaren Toplumsal Cinsiyet Eşitliği adı altında ders olması gerekiyor. Bunun anlamını içselleştirmek ve anlatmak sadece ve sadece eğitimle olabilir.
Nazım Hikmet’in Nasılsın Şiiri aklıma düştü….
İyi günlerimde çok eller uzanır ellerime,
Resmimi, suratımı başköşeye asarlar…
Fakat demir kapıların her kapanışında üzerime,
Ardında taş duvarların her kaldığım zaman,
Ne arayan beni, ne soran…
Eeeehh, daha iyi be, bunun böyle olduğu…
Minnetim ve borçluluğum yalnız sana kalsın.
İyi günlerimde benim unuttuğum insan eli
Nasılsın?…