Altı üstü bir dünya işte.
Bir hayvan sahiplenip, bir çiçek ekip koklayıp, birkaç insan tanıyıp, sevip meşk edip çekip gidecektik bu dünyadan.
Nasıl bir dünyaya düştük ki, hainlerin, sapıkların, şiddet yanlısı cahillerin içine düştük.
Hani bizim mutlu çocukluğumuz?
Hani avuçlarımıza yüreklerimizden sağdığımız hayallerimiz?
Hani yağmuru gülümseyerek yudumladığımız nisan yağmurları?
Hani saklambaç oynadığımız, salıncaktan yararlandığımız, uçurtmaları maviliklere uçurduğumuz yaralı ama mutlu çocukluğumuz?
Hani nerede yaralı serçeleri beslediğimiz çocukluğumuz, nerede kaldı o yıllarımız?
Denizin sesini duyamıyoruz artık.
Yeşile hasret gözlerimiz.
Dedim ya, altı üstü bir dünyaya gelmiştik.
Bir çiçek ekip, bir hayvan sahiplenip, bir insan sevip aşkla yaşayacaktık…
Dibi delik, çivisi çıkmış cahillerin yaşadığı karanlık bir dünyayı hiç mi hiç hayal etmemiştik…
Çocukken…
E. P