Yıllardır hemen hemen tanıdığım herkesle tartışırım, Sezen Aksu, Tarkan, Serdar Ortaç Mustafa Sandal ile başlayıp, değişik müzik türlerinde , aynı frekansta, değişik isim ve grupları dinlemem!, çünki dürüst olduklarını düşünmüyorum. Benim görüşüme göre müzik bir “ iş” , “meslek” değildir. Yani seçersiniz, ter dökersiniz, birşeyler üretirsiniz ve bunları satar para kazanırsınız, öyle mi? Üstelik satmak için her yolu dener, binlerce şaklabanlık yapar, insanların en kutsal, en mahrem duygularını dibine kadar pervasızca sömürür ve servet yaparsınız. Tüm bu hengamenin adı “sanat” veya “müzik” olur, öyle mi?
Peki siz bunları yaparken depremler oluyor, Türkiye trafik kazalarında ve bu kazalarda can kaybı konusunda dünya birincisi oluyor. Veya terörö dünyanın en uzun savaşıyla Türkiye’nin Güneydoğusu başta olmak üzere heryerinde can alıyor. Diğer taraftan neredeyse her yıl salgın hastalıklara kurban veriyoruz, futbol adı altında birbirimizi boğazlıyoruz, krizler altında ezim ezim eziliyoruz. Sizin için bunların hiçbir önemi yok mu?
Haksızlık ettim sanırım, mutlaka vardır. Tabiki vardır canım, ben neler diyorum? Bu frekansın ana amacı insanlara “bir nebze olsun” “iyi” vakit geçirtmek, onları “bir nebze olsun” sorunlarından uzaklaştırıp rahatlatmak değil mi? Tabiki öyle! Ne kadar çok sorun, o kadar çok “iyi” vakit geçirecek insan! Eh sayı arttıkça emek de artıyor, dolayısı ile ücretler de artıyor. Eee olacak o kadar. Kederliyi teselli etmek kolay mı? Canı çıkıyor “sanatçı” larımızın.
Bir de halk arasında bir yaklaşım var, ben bayılıyorum; “falancanın konseri veya bar programı var, oraya gidelim” deniyor. Gerekçesi sorulduğunda ise cevap çok hoş; “e iyi eğlendiriyor” Nefis. Ne ayna ne cımbız, ne savaş, ne deprem, hiçbirşeyin önemi yok. Ben sağlammıyım? Evet! Tamam o zaman hadi eğlenelim.
Bu popüler kültür maymunları beni deli ediyor. Hem çalanı, hem dinleyip dingildeyeni . . .
Müzik şirketi adı altında her türlü mafya, ülkem insanını duyarsızlığın loş uykusuna gömüyor.
Hem mafya şirketleri, hem popüler maymunları – herşeye karşın – bir noktaya kadar anlıyorum ama hiç olmazsa giderek sayıları azalan okullar, ülkenin birçok yerinde, birsürü gerekçeyle okula gönderilmeyen, özellikle kız çocukları için – SÜREKLİ – bir araya gelinemez mi? Bu kadar kör mü ruhlarınız? Merak etmeyin, ne devlet, ne siyasetçiler, ne mafya şirketleriniz böyle birşey yaptığınızda sizi suçlamaz.
Kendinizi geçindirmek adına yıllardır bu ülke insanına uyuşturucu pompalıyorsunuz. Kullandığınız, beyninizi, benliğinizi yitirdiğiniz yetmiyor, insanları da zehirliyorsunuz.
Hiç düşündünüz mü Anadolu ozanları sizi görse ne derdi?
Yarın sabah uyandığınızda aynanın karşısında kendinize bir daha bakın. Gördüğünüz şeyi seveceğinizden eminmisiniz?
Kalın Sağlıcakla
Mehmet Merhabalar.
söze nasıl başlamalı bilmem lakin neden bukadar katı bır yazı?Anlamış değilim inanın..Yazınızda kendı içinizdede tezata düşüyorsunuz gibime geliyor..başlarda hiçbir müziği dinlemem derken yazı fınalınde halk ozanlarından bahsediyorsunuz”Anlayamadığım halk ozanlarımzı dışındakılerımı dınlemıyorsunuz yoksa külleyen hepsinemi karsınız?ki yazınızdan bunu anladım
Sanat müziğiyle resımiyle tiyatrosuyla ayrılmaz butundur toplumların can damarıdır.Bunu ıster dını ister sosyal kuramlara bağlayın içinde İNSAN gecen heryerde vardır.Bugüne kadar müzik alanında kimleri dinlediniz bilmem ama Serdarlar Tarkanlar Mustafalar zaten bı amaca hızmet etmez onlarla eğlenılır bunu da herkes bılır..Keske önyargılarınızdan kurtulup müzik yelpazenzı biraz genişletsenız.1980 sonraları oynana Zekı-Metin Deve kuşu kabetrelerını izlesenız hatta dinlesenız!Bu ülkede Çernobili duyuran Volkan KONAKLAR var Karadenızde konuşulan hemşince lazca gibi dillerı dünyaya duyuran daha 21 yaşında grup kuran Kazım KOYUNCULAR var Dili uğruna davası uğruna Terkı dıyar eden Ahmet KAYALAR var Leman SAM zülfü LİVANELİ VS…Dinlemenızı tavsiye ederim
tabıkı kimse gel oynayalım buaradada Filistine ağlayalım demıyor..Ama zaten Serdar Ortaçlarda bunun için kaset yapmıyor zaten buyuzden cok satmıyormu?
Yıllarca Tasavvuf okuduk müfredatlarda Lakın MEVLANAYI dinlediğim NEY seslerınde buldum ve yıllardır ney üflüyorum tasavvuf sohbetlerı yapıyoruz dostlarla..Benı dosta götüren Müzik di..Müziğin kendısı..
Gerçekten müzik piyasasını ve içinde ne pislikler barındığını bildiğinize eminim hocam gerçekten çok güzel bir yazı…
enformasyon bilgi değildir
bilgi erdem değildir
erdem gerçek değildir
gerçek güzellik değildir
güzellik aşk değildir
aşk müzik değildir
müzik en iyisidir