Denize nazır çay bahçesinde, arıcılığı konuşuyoruz. Dalga kenara yaklaşıyor fakat çakıl taşlarının üzerine çıkmıyordu.
Arkadaş, dalgalar çakıl taşlarına çıkar ve çıkamaz diye bahis tutalım, dedi. Suyun dalga şeklinde kabarmadığı çok netti. Bir iki yok belki yarım saat bekledik çıkmadı. Dalgalar kendinden geçmişçesine uykuluydu.
Çay bahçesinin sahibiyle arıcılığı konuşuyoruz. Doğal olarak Karadeniz yöresini ele alıyoruz. Arıcılık en aktif olarak Karadeniz de yapıldığı da biliniyor. Arıları Karadeniz dağlarına kaçırdığımızı çünkü fındığa ziraat ilacı vurulduğunu söylüyorum.
Oradan doğuya gidiyoruz. Doğuda arı yeri çok fakat devlet yerleşim yerine en az beş kilometre olacak dediği için yer seçmek de önem kazanıyor. Arılarla ilgili yaptığımız çalışmaları anlatıyorum. Arıların, öncelikle ovaya, sonra ise dağlara çıkmak istediğini anlarsın, dedim.
Bahçenin sahibi, Karadeniz’i unuttuğunu söyledi. Buralara alıştım, dedi. Fakat Karadeniz’in her zaman daha güzel olduğunu söyledi. Yalnız muz bahçesinden çok iyi bahsetti. Muz yetiştiriciliğinin kolay olmadığını, dikkat edilmesi gerektiğini söyledim. Fındık veya meyve ağaçlarını budama değildir dedim.
Muz serasının nemi, ısısı ve su oranı düzenli olmalıdır. Gelişi güzel oranlarla sera muzundan bir şey bekleyemezsin, dedim. Muz serası ve muz ziraatı ile ilgili görev yapan arkadaşıma, yeni teknik gelişmeler var mıdır? Dedim.
Ziraatçı arkadaş önemli gelişmelerin olduğunu söyledi. Bilgisayar tekniğiyle seranın her türlü düzeni sağlanıyor. Nemi hep aynı kalıyor. Çünkü su oranına bakılarak da nem ayarlanıyordu.
Seraya her zaman giderdim. Oradaki düzen tertip be teknik ayrıntıdan etkilenirdim.
Seranın verimi çok başarılıydı. Çay bahçesinin sahibi muz bahçesini büyütmeyi düşündüğünü anlattı. Konuşma uzun sürdü, bir türlü seradan dışarı çıkamadık.
Yan masada oturan ve çay için arkadaş, ayağa kalktı ve bizim masaya iyice yaklaştı ve siz ne anlarsınız muzdan dedi. Karadeniz’in muzu diye bir şey yok ki dedi. Arkadaşa hak verdim. Çünkü biz buradaki muz sera ve bahçesinden bahsediyoruz, dedim. Arkadaş özür diledi Karadeniz’den bahsediyoruz zannetti.
Karadeniz de muz ağacı meyve veriyor fakat olgunlaşmıyordu. Arkadaş, muz ağacının yetişmesine hayret etti.