Atatürk Meydanı’ndan Montrö’ye doğru arabayla ilerliyorum, bilirsiniz tek yön. Gece 12’ye varmak üzere. Tam kavşağa giriyorum ani frenle zank durdum. Önümde taksi, yolcu indiriyor.
Yolun ortası.
Gürültü kirliliğine bulanarak bastım kornaya. Ramak kaldı vuracağım.
Ama ağabeyimiz bırakın özür dilemeyi, o saatte benim yani arabanın üzerine yürüyor. Dikkat etsene kardeşim diye bağırarak. Yanık tenli ağabey, kamera şakası gibi.
“Yolun ortasında durdunuz bakın biraz ilerisi boş. Durduk yerde kaza yaptıracaksınız” diyorum ama dinleyen kim. Kadın şoför olmamdan tut, gecenin o saatinde zaten kim bilir ne için araba kullanıyormuşum, ne olurmuş biraz beklesem.
Gregor Samsa gibi bir böceğe dönüşüp ardından da küçük bir toz tanesi olup havaya karışmak istiyorum. Bu ne ya?
Bildiğim en ağır kelimelerden birini kullanıp, ‘öküz’ diyerek ayrılıyorum yanından! Uğraşmanın manası yok.
Beteri o gün dahi, o adamı düşünmüş olmam!
Toplumsal refahın nasıl yayılacağına kafa patlatmış, Lorenz Eğrisi Gini katsayısından yola çıkıp gelir dağılımları analizi üzerinde durmuşum.
Akaryakıt fiyatları üzerinde vergi oranlarının yarıdan fazla düşürülerek daha rahat yaşayan bir ülke yaratılacağına dair çabalamışım. Sanki Maliye Bakanlığı bana sormuş gibi! Yeminle o saatte aklımdan bunlar geçiyor.
GÜZEL İNSANLAR
Çok mu karamsar oldu, toplumun güzel insanlarına da bakalım o zaman. Mesela İngiliz The Independent Gazetesi her bu yıl ‘The Happy List’ (Mutluluk Listesi) yayınlıyor. Dokuzuncusu yayınlanan listeye, ülkeyi daha yaşanır yapan insanlar giriyor. Öyle, ‘en zenginler, en güçlüler,’ yok, ‘en iyiler’ var.
Mesela ‘göçmenlere ev almak için para biriktiren çift, huzurevleri için yaptığı sanat eserlerini satan genç kız, genç işsizlere iş bulmak için 17 yıldır gönüllü olarak çalışan bir anne, cinsel saldırıya uğrayan kadınların kalabilecekleri bir ‘güvenli ev’ yapan iki arkadaş vs. var.
Çok iyi fikir değil m? Kötüler ve yanlışlar kadar iyileri, topluma umut eken insanları hatırlamak!
Mesela benim ‘Mutlu Liste’mde kimler olabilir. Aklıma biraz zorlayarak geliyor.
İlber Ortaylı, Aziz Sancar, Hayrettin Karaca, Güngör Uras, Canan Karatay, Sevil Atasoy, Gökhan Hotamışlıgil, Yavuz Dizdar, Gökçer Korkmaz, iki çocuğu varken iki çocuğu daha evlatlık alan koruyucu aile, hazine arazisine ektirdiklerini yoksullara dağıtan belediye başkanı, Suriyeli çocuklara gönüllü ders veren öğretmenler…
Liste uzayıp gidiyor.
Onca kabalığın, bencilliğin, adam kayırmacılığın arasında umarım sizin de ‘Mutlu Liste’niz uzundur!