Her insanın korkulu rüyası olan kanser hastalığı, günümüz insanının ölüm nedenlerinin başında gelen ciddi bir hastalık olmaya devam ediyor. Her yıl Türkiye’de 100 bin insanın kanserle pençeleştiğini biliyor muydunuz?
Sigara, stres-(Sıkıntı) kanserin ana nedenleri arasında. Çağımızın hastalığı diye niteledik: “Kanser” hastalığını… Şimdilerde bu hastalık bir çoğumuzun korkulu rüyası durumundadır. Birçok aile de bu amansız hastalıkla mücadele halindedir.
Eldeki verilere göre kanser ülkemizde hızla yaygınlaşıyor. Son beş yılda Türkiye’de kanser görülme oranı 10 kat artmıştır. “Ülkemizde her yıl 100 bin insan kanserli hasta olarak tedavide bekletiliyormuş. 70 bin kayıtlı kanser hastası varmış…”
Her yıl yaklaşık 50 bin kanser hastası ölmekte, dünyada her yıl 6 milyon kişi kansere yakalanmaktaymış.” 25 yılda yüzde 300 artış göstereceğinden korkuluyor.
Ciddi veriler kanser sıklığının son 5-6 yıl içinde ülkemizde 100 binde 126’dan, 100 binde 200 civarına yükseleceğinden söz ediliyor… Önemli olan kanserle mücadelede insanoğlunun yenik düşmemesidir.
Kanser sinsi sinsi ilerliyor ve yerleştiği bedeni tahrip ederek açığa çıkıyor. İş anlaşılınca atı alan Üsküdarı çoktan geçmiş oluyor: “Neden geç kaldın?” sözü de anlamsız kalıyor.
İşin vahameti herkes tarafından biliniyor ancak, insanlar buna çara bulmakta zorlanıyor. İnsanlığın korkulu rüyası” Kanser” hastalığına Çare nedir? çözüm, bitkisel ürünler mi yoksa ilaçlar- kemoterapi mi?..
Yediğimiz gıdalar, içecekler, kızartmalar, Yağda pişmiş yiyecekler, ekmeğe ilave edilen katkı maddeleri, sebzelerdeki ilaçlar ve hormonlu tüm gıda maddeleri bugün için kanser nedeni olarak gösteriliyor.
Kanserle Mücadele ediyoruz. İnşallah insanlık kanserle de savaşı başaracak buna da inanıyoruz.
Bir gerçek var, insan oğlu bugün için kanserle savaşmak-mücadele etmekten kaçıyor. İnsanlarımıza bu hastalık en ince noktalarına kadar anlatılmıyor. Hastalık nedenleri, belirtileri ve nasıl mücadele edilmesi gerektiği anlatılmalıdır. Sağlık Bakanlığımız kanserle mücadelede daha etkin adımlar atmalıdır.
Sağlığımızı bozan her şeyle mücadele etmek hepimizin görevidir. Biz ne yapıyoruz? İnsan sağlığını bozmak için elimizden gelen her şeyi yapıyoruz. Ne adına? Kör olası “para kazanmak” adına? Nasıl bir anlayıştır bu bilinmez.
Bozuk gıdalar, insan sağlığını tehdit ediyor. Katkı maddelerinin insan sağlığına zararı biliniyor. Sağlıksız maddeler bir mikrop gibi içimizde barınmaya devam ediyor.
Halen insan sağlığı konusunda tedbir almakta geri kalmış ülkelerin seviyesinde bulunuyoruz. Bunun adına da ” Hastalıkta Mücadele” diyeceğiz. Gülerler adama!..
Sağlıklı beslenmeden haberimiz yok. “Dengeli beslenme ” sözü muallakta bir söz. Hastalıklar bizi yok etmek için mücadele ediyor, bizim onlara karşı “Savaşımız” ise sönük kalıyor. Birileri sanki sağlığımızla alay ediyormuşçasına bozuk gıda üretiyor, satıyor ve pazarlıyor. Hele hele sağlığımıza karşı acımasız bir savaş açan kansere karşı mücadelemiz cidden gözden geçirilmesi gereken bir konudur.
“Sağlığın dünya varlığı olduğu” tezinin farkında mıyız? Hele şükür yaşıyoruz, hele şükür ayaktayız ama yarın?.. “Allah bilir, canımız Allah’a emanet- Allah sağlığınızı bozdurmasın!..” Tabi ki, bu temennilerde yeterli olmuyor. Tedbir almadığınız sürece temenni sizi kurtarmıyor.
Ne diyebiliriz ki: Şans eseri yaşadığımız şu dünyada: her şey yaşam için, her şey sağlıklı bir hayat için. Mutlu kalmanın sırrı da sağlıklı olmaktır. Asrımızın hastalığı konumunda olan ” Kansere” karşı tedbir almak ve top yekun mücadele etmek hepimizin görevidir.