Sayfa arkadaşlarımın birisinin kapısından gece gece tıkırtılar geliyormuş. Merakla açıp bakmış, kapıda kimse yok. Ama arkadaşımız yere doğru bir bakmış ki, ne görsün!? Henüz yeni doğum yapmış bir sokak kedisi ona miyavlıyor. Mama istiyormuş belli ki…
Hanımefendi kömürlükte ki, sokakta ki yetişebildiği tüm canlara yaş mama, veya evinde pişirip hazırlıyor onları doyurmaya çalışıyor kendi imkanlarınca. Ama yetişemiyor ki;
“Yetmiyor ama acıyorum onlara, öyle açlar ki, onlar aç ve susuz olunca, benim de gözüme uyku girmiyor,” diyor.
Bir insan, koca mahallede ki canların hangi birine yetişebilir ki?
Sokaklar bu canlarla dolu…
Düşüncem odur ki… Hükümet ve yerel yönetimler kamu vicdanını daha fazla incitip acıtmadan; resmi birimler oluşturulmalıdır.
Tarım ve Hayvancılık veya Çevre bakanlıkları bu duruma, mutlak kalıcı bir çözüm bulmalıdırlar. Bu canlar için ayrı bir birim açmalıdır.
Afganlara, Suriyelilere çözüm buldukları gibi bulabilirler isterlerse…
Yanlış mı düşünüyorum?
TRT izleyenden de izlemeyenden de cebren vergi kesintisi yapıyor.
Örneğin;
Nasıl bizden çöp vergisi alıyorlarsa, aydan aya kessinler çevre ve temizlik verginin içinden, sokakta yaşayan canlarımız için de…
Valla seve seve verir bizim millet.
Veya şöyle de çözüm üretilebilir:
Nasıl ki Van Kedisinin nesli tükenmesin, diye bakan kişilere aydan aya ödeme yapılıyor, kedi ve köpekler artık çipliler. Sistemde görünüyorlar. Onları kim besliyorsa ödeme yapılsın.
Zor değil ki?
Cidden sokak hayvanları artık çöpten de birşey bulamıyorlar. Açlar, susuzlar…
Yazıktır!
Suriyeliler de bayramda gittikleri ülkeden geri dönmesinler. Onları senelerdir ülkemizde refah içinde barındırdık. Biraz da şu canlara bir çözüm masası kurulsun.
Yetti gari…
Emine Pişiren/ Akçay