Azerbaycan’dan Prof. Dr. Elçin İskenderzade hocamız aracılığıyla bana gelen kitaplardan biri, Ebülfez Amanoğlu (Güliyev), Akif Ahundov imzalarıyla, “Mustafa Kemal’in Dostu İbrahim Ebilov” adıyla, merkezi Ankara’da bulunan Kültür Ajans yayınları arasında Günyüzü gören 168 sayfalık kitap önemli bir yayın olarak kültür dünyamıza kazandırıldı.
Belgesel ve bedii bir hayat hikayesi olan anılan kitap için, Türkiye Türkçesine aktaran’ın Dr. Yusuf Gedikli olduğu görülüyor. Editörlerin Prof. Dr. Nail Tan ve Prof. Dr. Hayrettin İvgin olarak karşımıza çıktığını görmekteyiz.
Bahaddin Güney imzalı iki sayfalık bir önsöz, Yusuf Gedikli imzalı iki sayfalık bir sunuş, kitabın ilk sayfalarının görünenleri olarak okunuyor. Yusuf Gedikli, sunuşunun bir yerinde: “İbrahim Ebilov hakkında bedii üslupla yazılan bu eser, onun Türkiye’deki faaliyetlerini, çalışmalarını akıcı bir tarzda anlatmakta, fazla bilinmeyen bazı noktalara ışık tutmaktadır” diyor.
Sayfa 96’daki anlatımlardan satıraraları olarak aldıklarımız şöyle karşımıza çıkıyor: Millet Meclisinin bugünlerde yapılan bir oturumunda Gazi’nin olmamasından istifade eden bazı milletvekilleri yine bağırıp çağırıyor, Mustafa Kemal’i yavaşlıkla, ihmalkârlıkla suçluyorlardı denildikten sonra, şöyle devam ediliyor:
-“Ben inanıyorum ki, çok geçmeden bütün Türkler, Mustafa Kemal’in hâkimiyeti altında birleşecek. Yaşasın bağımsız Türkiye”
Ara verilince Fevzi Bey, Ebilov’a yaklaştı, elini sımsıkı sıkarak; “Aferin Azerbaycanlı kardaşım. Seni tebrik ediyorum” dedi.
Mustafa Kemal koltukta yorgun argın, ayağını ileri uzatarak düşünüyordu. İş vakti çoktan sona ersede eve gitmek için acele etmiyordu. Yarının meseleleri hakkında düşünüyordu. Bu kaygılar ise bitmek tükenmek bilmiyordu.
Hastalıktan eziyet çekse de tedavi olması aklına bile getirmiyordu.
Tedaviye nereden vakit bulacaktı ki?.
Düşmanlar her taraftan Türkiye’yi sarmıştı.
***