Muska çeşitli nedenlerle yaptırılıp (hastalık, göz değmesi, kötülüklere karşı gibi) üçgen biçiminde yedi kat muşambaya, deriye, bal mumu gibi benzeri şeylere sarılıp boyuna veya herhangi bir yere takılan Arapça yazılardıR. Halk dilinde muskaya hamayli de denir.Muska yaptırmak karşılığını istemeden yaptırılıyorsa caizdir. Belden yukarı takmak şartıyla da taşımak caizdir. Asıl anlamı “nüshadır” hadis ve fıkıh kitaplarında ‘’rukye” olarak geçer. Şayet takılan muska manası anlaşılmayan yazılar bulunursa, peygamberimizin tavsiye ettiği dualar bulunmaz ve mavi boncuk, ip vs. gibi şeyleri belalardan nazardan korur inancıyla takılırsa bunlarsa haramdır. Hadis-i şerifte “Muhakkak ki Resulullah (SAV) zehirli hayvan sokmasından, nazar değmesinden ve vücutta çıkan yaralardan dolayı rukyeye izin verdi. “Ancak muska konusunda para karşılığında satılmamasına dikkat etmeliyiz: Nitekim para karşılığı muska yaptırmak caiz değildir.
Eskiden muska genelde şifa bulma ya da kötülüklerden korunma gibi sebeplerden dolayı yazılırken şimdilerde amacından sapmış kötü niyetli işlerde kullanılmaya başlanmıştır. Muska yazımında önemli olan yazan kişinin niyetidir. Muska yazımında gün, ay, güneşin konumu gibi önemli hususlar vardır. Yazılan bir muska da bazen hedef şaşırtması da yapılabilir. İyilik için isteneni kötülüğe, ya da bunun tam tersi olma ihtimali yüksek olasılıktır.
Muskanın yazıldığı mürekkebin çeşitleri vardır. Her muska aynı renkle yazılmaz. Şöyle ki; iyilik muskası yani nazardan korumak, büyü bozmak gibi muskalar misk-ü amber ve safran mürekkebiyle yazılması veya gül suyunda eritilmiş safran ile yazılması gereklidir. Kötülük için yani büyü için yapılan muskalar özel olarak hazırlanmış normal mürekkepli siyah/mavi renkli mürekkeple yazılır. Asla safran mürekkep kullanılamaz çünkü büyü tutmaz. Büyüyü çözmekse çok zor olduğundan bu işi yapabilecek kişiye çözdürmek gerekir. Zira büyü çözme işlemi esnasında kişiye daha zarar verme ihtimali vardır.
Kişinin kendisine yapılan büyüyü anlaması çok zordur. Ancak onu büyü altına girmemiş olan kişiler anlar. Büyü yapılan kişi evinde ise durmak istemez, sık sık baş ağrısı çeker, iş, güç kaybı, istek ve arzularının azalması, sessizlik aramak, kimseyi görmek istememek, bir işi yapmaya kalkışıp yarıda bırakmak ya da başarısızlık, uykusuzluk gibi birden çok belirtiler gösterir.
Muskanın çeşitleri vardır. Aşk Muskası; Sevgi ve aşk için; Bağlama Muskası; Kendine bağlamak için yapılır. Sevgi Muskası; Sevgiyi çoğaltmak için; Ayırma Muskası; Bir kişiyi başkasından ayırmak için yapılır. Başkasından ayırmak derken bir arkadaşımın anlattığı gerçek yaşanmış bir olayı paylaşayım sizlerle… Birbirini delice seven sevdalılar oğlanın annesinin ayırma çabalarına inatla direnmişler. Annesi evlatlıktan ret edilme pahasına olsa da sevdiği kızdan vazgeçmeyen oğlunu sevdiğinden ayırmak için bir hocaya gidip ayırma muskası yaptırır ve yeğeniyle evlendirir. Büyünün etkisinin geçmesi ihtimaline karşı sıkça muska tazelenir. Hatta çocuğu olduktan sonra bile… Bir başka hadise de eşleri birbirinden ayırmak için muska yaptırılıyor. Ayrılan kadına geride bırakmak zorunda kaldığı çocuğuna yan yürek gidiyor. Muskayı yaptırana yalvarıyor muskayı bozdurtmak için. Ne yazık ki muskayı yapan hoca bile yaptığı muskayı çözemeyince bir aile heder olup gidiyor. Bu ve buna benzer yaşanmış olaylar beni ziyadesiyle yaralıyor. Kimi de sevdiğini alabilmek için bu tür yollara başvuruyor. Bu insanın acizliğinden başka bir şey değildir. Oysa insan sadece Allah’ın karşısında acizdir. Allah herkesin nasibini zaten ayırmıştır. Ayırdığı nasibe karşı gelmek bunu farklı yollarla değiştirmeye çalışmak Allah’a şirk koşmaktır. Bu tarz kişilerin ne bu dünyada ne de ahrette yatacak yeri yoktur. İnsanların kaderiyle oynamak af edilmeyecek kadar büyük bir günahtır.
Kulların muska ya da büyüyle değil de Allah’ın bizlere nasip ettiğiyle ya da ettiğini yaşamayı nasip etsin yüce Rabbim. Allah kötülüğüne muska, büyü yapanları, yaptıranları helak etsin.
Bu konuya haftaya tekrar değineceğim. Bu haftalık bu kadar yeter diyorum. Fazlası muska tesiri yapabilir.
Ayşe YILMAZ
DOĞA(L)CA