Müflis Durumuna Düşmeyelim!

Saygıdeğer okurlar bu hafta Cuma hutbesinde ülke genelinde olduğu gibi ilimiz ve ilçeleriyle kasaba ve köylerinde “Kul hakkı” işlendi. Yüce Allah bana ait hatalarınız ve kusurlarınızla gelin değerlendiririm. Ama kul hakkıyla gelmeyin karışmam diyor. Evet, saygıdeğer okurlar, bizleri kazanan ve doğuran babamız annemiz değil, yüce yaradan aman ha kul hakkı yemeyin diyor. Kul hakkı yiyenin iflah olmayacağını söylüyor. Bunu yalnızca bu haftaki Cuma hutbesinde değil, kâinatı, insanı ve bütün mahlûkatı yarattığı günden buyana diyor. Hoca efendiler geçmişten günümüze kadar olduğu gibi bu hafta cuma günü camilerde kul hakkı yemenin acı sonuçlarına değinerek cemaatlerine diyeceklerini üstüne basa basa dediler
Bizde “bu haftaki hutbeyi akıbetini bile bile kul hakkı yemeye devam edenleri nasıl bir sonun beklediğini gazetemiz aracılığı ile ulaşabildiğimiz insanlara diyerek insani sorumluluğumuzun gereğini yerine getirmeye devam edelim istedik. Ancak basın mensuplarından bazılarının duyarlı davranarak okurlarıyla paylaşmak istediği bu önemli konuya herkes duyarlı davranmak zorundadır.

Evet, saygıdeğer okurlar, Sosyal bir varlık olan insan Allah’ın yarattığı canlılar ile toplum içinde hep birlikte yaşamak zorundadır. Allah’ın yarattığı canlılar ile birlikte yaşam süren her insanın birbirine karşı hak ve sorumlulukları vardır. Daha açık bir şekilde ifade etmek gerekirse insanlar birbirlerine kaşı borçludurlar. Bu borç para pul borcu değildir. İnsanlar birbirine karşı maddi olarak değil, manevi olarak borçludurlar. Bu nedenle akıl sahibi insan olarak her insanın, insani sorumlulukları yerine getirmek hem toplumsal yaşamın, hem de dinimizin gereğidir.

Saygıdeğer okurlar, her insanın üzerinde başta insanlar karşı olmak üzere yaratılmış bütün canlılara karşı birçok hak ve ödevler bulunmaktadır. Bu hakları Allah hakları ve kul hakları diye iki kısımda özetleyebiliriz. Allah’ın üzerimizdeki hakları; O’nun varlığına ve birliğine inanmak, O’na hiçbir şeyi ortak koşmadan emirlerini yerine getirip yasaklarından sakınmaktır. Kul hakkı deyince hayatın her alanını içeren, birbirimize karşı sorumlu olduğumuz insanların hakları anlaşılmaktadır. Ana-baba, eş, komşu, akraba, arkadaş, işçi-işveren, amir-memur haklarını; milletimizin ve bütün insanların haklarını gözetmemiz gerekir.
Bu hak daha çok insanların canları, bedenleri, ırz ve namusları, manevi şahsiyetleri, makam ve mevkileri, dini inanç ve yaşayışları gibi konulardaki kişilik haklarıyla, mallarına ve aile fertlerine ilişkin haklardan oluşmaktadır.

Peygamber Efendimizin müflis diye nitelendirdiği hüsrana uğramış kişiler; kul hakkına riayet etmeyen ve bu hakla Hz. Allah’ın huzuruna çıkan kimselerdir.

Saygıdeğer okurlar! Allah“Kim kime ya da ülkesine ve insanlara yarattığı bütün canlılar dâhil, zerre miktarı iyilik yaparsa onun karşılığını görür. Kim kime ya da ülkesine ve insanlara buna yarattığı bütün canlılar dâhil zerre miktarı kötülük yaparsa onun karşılığını görür.” buyrulmaktadır.

Akıl sahibi canlı olarak yaratılmış hiç kimse unutmasın fani hayatımız son bulup gerçek hayat olan ahi ret hayatı başladığında yaptığından tek tek hesaba çekilecektir. Akıllı ve basiretli insan Allah’a ve kullarına karşı vazifelerini yapan, hak ve hukuka saygı gösterip hesap gününe borçsuz ve günahsız gitmeye çalışandır. Nitekim Peygamber Efendimiz; “Kibri, hıyaneti ve kul borcu olmayan mümin cennete girer.” buyurmaktadır.

Hadisten de anlaşıldığı üzere ahi rette kullar haklarından vazgeçmedikçe Allah affetmeyeceği gibi bu haklar, hak sahibi hakkını helal etmedikçe tövbe ile de affedilmemektedir. Öyle ise her ne şekilde olursa olsun dinimizin haram ve kul hakkı olarak nitelendirdiği kendine ait olmayan şeyi meşru olmayan yollarla elde etme, hırsızlık yapmak, yalan söylemek, sözünde durmamak, çeşitli şekillerde insanları aldatarak kazanç elde etme gibi davranışlardan uzak durmalıyız. Ayrıca bir insanın onurunu kırıcı sözler sarf etmek, manevi şahsiyetlerine saygısızlık etmek, iftira, dedi kodu gibi bir mümine asla yakışmayan çirkin davranışlardan sakınmalıyız.

Saygıdeğer okurlar! Peygamber Efendimizin vefatından önce ashabına “Benim üzerimde kimin hakkı varsa gelsin, hakkını benden alsın ve helalleşelim” buyurarak bizlere verdiği mesaja dikkat edelim. Hiçbir hal ve durumda kul hakkı yememeye özen gösterelim. Bilerek veya bilmeyerek başkalarının hakkını aldıysak helalleşmek suretiyle kendimizi bu ağır vebalden kurtarmaya çalışalım. Kul hakkı ile Allah’ın huzuruna çıkıp müflis durumuna düşmeyelim diyor, saygılar sunuyorum.
Ahmet Yenin
Müflis Durumuna Düşmeyelim!