“Serious adverse events of special interest following mRNA vaccination in randomized trials ” başlıklı yeni bir bilimsel çalışma, mRNA Kovid aşılarının güvenliğine ilişkin şimdiye kadarki en iyi delili sunmaktadır.
Joseph Fraiman ve arkadaşları tarafından yapılan bu araştırmaya göre, yaygın olarak kullanılan çoğu aşı için faydalar risklerden çok daha ağır basmaktadır, ancak mRNA covid aşıları için durum böyle olmayabilir. Bu, yaşınıza ve tıbbi geçmişinize bağlıdır.
Randomize kontrollü araştırmalar bilimsel delillerin altın standardıdır.
Aralık 2020’de acil kullanım için Pfizer ve Moderna mRNA aşıları onaylandığında, iki randomize çalışma, aşıların ikinci dozdan sonraki ilk birkaç ay içinde semptomatik Kovid enfeksiyonunu %90’ın üzerinde azalttığını göstermişti.
Pfizer ve Moderna, araştırmaları uzun vadeli etkinliği veya hastaneye yatış, ölüm veya bulaşmayı önlemenin daha önemli sonuçlarını değerlendirmek için tasarlamamışlardı.
Randomize çalışmalar, ateş gibi hafif semptomların varlığı ve hastaneye yatış gerektiren veya ölüme yol açan daha ciddi olaylar dâhil olmak üzere aksi tesir verilerini toplamıştır.
Çoğu aşı, bazı insanlarda hafif yan etkiler oluşturur ve mRNA aşılarından sonra plaseboya kıyasla çok daha fazla yan etki görülmüştür.
Bu can sıkıcı ama önemli bir sorun değil. Ciddi sağlık sonuçlarını önemsiyoruz. Anahtar soru, aşının etkinliğinin ciddi aksi tesir reaksiyon risklerinden daha fazla olup olmadığıdır.
Fraiman çalışması, ek bilgi sağlayan iki yenilikle beraber aşı onayı için FDA’ ya sunulan aynı Pfizer ve Moderna sponsorluğundaki randomize çalışmalardan elde edilen verileri kullanır.
İlk olarak, çalışma, örnek boyutunu artırmak için her iki mRNA aşısından elde edilen verileri bir araya getirir, bu da güven aralıklarının boyutunu ve tahmini zararlarla ilgili belirsizliği azaltır.
İkincisi, çalışma sadece muhtemelen aşılardan kaynaklanan ciddi aksi tesirlere odaklanmaktadır.
Ateşli silah yaralanmaları, intihar, hayvan ısırıkları, ayak kırıkları ve sırt yaralanmaları gibi ciddi yan etkilerin aşıya bağlı olması da aşıdan sonraki birkaç ay içinde kanserin aşıya bağlı olması da muhtemel değildir.
Bu tür “rastgele gürültüyü” ortadan kaldırarak, gerçek sorunları tespit etme kabiliyeti (istatistiksel güç) artar. Aşırı risk yoksa, daha kısa güven aralıkları aşılara olan güveni artırır.
Olumsuz olayları iki gruba ayırmak da önemlidir ancak Fraiman ve arkadaşları önyargıdan kaçınmak için mükemmel bir iş yaptılar.
Sonuçlar nasıl çıktı?
Aşılanan 33.986 kişi arasında her 244 kişiye bir tane olmak üzere 139 aksi tesir belirlendi.
Bu kulağa kötü gelebilir, ancak bu sayılar bir kontrol grubuyla karşılaştırılmadıkça hiçbir şey ifade etmez.
Plasebo verilen 33.951 kişide 97 aksi tesir görüldü.
Bu sayıların birleştirilmesi, aşılanan her 10.000 kişi için 12.5 aşı kaynaklı aksi tesir anlamına gelir ve 10.000 kişi başına %95 güven aralığı 2,1 ila 22,9’dur.
Başka bir deyişle, aşılanan her 800 kişi için bir ek aks, tesir vardır (%95 CI: 437-4762).
Bu, bir aşı için çok yüksektir; pazardaki hiçbir aşı buna yaklaşamaz.
Bu rakam, Pfizer ve Moderna aşıları için her 10 bin kişide sırasıyla 10 ve 15’ dir.
Rakamlar, birinin diğerinden daha güvenli olduğunu söyleyemeyeceğimiz kadar benzerdir. Aksi tesirlerin çoğu pıhtılaşma bozukluklarıydı. Pfizer aşısı için ayrıca aşırı miktarda kardiyovasküler aksi tesirler vardı.
Bu güvenlik sonuçları endişe verici olsa da denklemin diğer tarafını da unutmamalıyız. Ne yazık ki, çalışma ciddi covid enfeksiyonlarındaki azalmayı da içeren bileşik tahminleri hesaplamıyor, ancak bizim mortalite için bu tür tahminlerimiz var.
Dr. Christine Benn ve meslektaşları, Fraiman ve ark. ile aynı randomize deney verilerini kullanarak aşılamanın tüm sebeplere bağlı ölümler üzerindeki etkisinin birleşik bir tahminini hesapladılar ve mRNA aşıları için ölüm oranında bir azalma bulamadılar (nispi risk 1.03, %95 GA: 0.63-1.71).
Hem Fraiman’ın hem de Benn’in çalışmalarının önemli bir sınırlaması, aksi tesirleri yaşa, ko-morbiditelere veya tıbbi geçmişe göre ayırt etmemeleridir ama bu onların hatası değildir. Pfizer ve Moderna bu bilgileri yayınlamadılar ve böylece dışarıdaki araştırmacıların bu bilgilere erişimi mümkün olmadı.
Kovid ölüm oranı yaşlılarda bin kattan fazla olduğu için aşı faydalarının insanlar arasında eşit dağılmadığını biliyoruz. Bu sebeple, risk-fayda hesaplamaları farklı gruplar için ayrı ayrı yapılmalıdır: Önceden Kovid enfeksiyonu olan ve olmayan, yaşa göre ve ilk iki doz için hatırlatma dozlarına karşı.
Kovid’ den iyileşenlerde gelişen bağışıklık aşıların sağladığı bağışıklıktan daha güçlüdür.
Bu sebeple aşılamanın faydası – en iyi ihtimalle – minimum düzeydedir. Aksi tesir riski, randomize çalışmalarda olduğu gibi aynıysa, negatif bir risk-fayda farkı vardır.
O zaman neden bu gruptaki kişilerin aşılanmasını zorunlu kılıyoruz? Hem etik değil hem de halk sağlığına zarar veriyor.
Herkes enfekte olabilirken, küçük çocuklarda Kovid ölüm riski düşüktür ve çocuklardaki çalışmalardan elde edilen çok sınırlı güvenlik verileri vardır.
Aksi tesir riski yetişkinlerle aynıysa, zararlar risklerden ağır basar. Çocuklara bu aşılar yapılmamalıdır.
70 yaşın üzerindekiler, Fraiman çalışmasındaki nüfustan çok daha yüksek bir Kovid ölüm riskine sahiptir. Olumsuz reaksiyon riskleri aynıysa, faydalar zararlardan daha ağır basar.
Bu sebeple, hiç Kovid geçirmemiş ve henüz aşılanmamış yaşlılar bu aşılardan yararlanabilirler. Ancak Johnson & Johnson ve Astra-Zeneca aşılarından daha iyi olup olmadıklarını bilmiyoruz.
Klinik araştırma verilerinden, aşılanmamış ve hâlihazırda Kovid hastası olmayan çalışma çağındaki yetişkinler için faydaların risklerden daha fazla olup olmadığı net değildir.
Bu, hem tarihsel olarak orijinal Kovid varyantları için hem de şu anda daha yenileri için geçerlidir.
Fraiman çalışması, birinci ve ikinci dozlardan sonraki verileri analiz eder. Hatırlatma aşıları için hem riskler hem de faydalar farklılık gösterebilir, ancak hiçbir randomize çalışma, bunu uygun şekilde değerlendirmedi.
Bu sonuçlar sadece Pfizer ve Moderna mRNA aşılarını ilgilendirmekte olup Johnson & Johnson ve Astra-Zeneca tarafından pazarlanan adenovirüs-vektör aşılarına ilişkin veriler analiz edilmedi.
Benn ve arkadaşları. tüm sebeplere bağlı ölümleri azalttığını buldu (RR=0.37, %95 CI:0.19-0.70), ancak hiç kimse bu aşılar için aksi tesirleri analiz etmek için araştırma verilerini kullanmadı.
Kritik olarak, Fraiman ve Benn çalışmaları, ikinci dozdan sadece birkaç ay sonra takip edildi çünkü Pfizer ve Moderna, ne yazık ki, acil kullanım izni aldıktan birkaç ay sonra randomize çalışmalarını sonlandırdı.
Elbette, daha uzun vadeli bir fayda, olumsuz veya nötr kısa vadeli risk-fayda farklılıklarını tolere etmek için bir temel sağlayabilir. Bununla birlikte, mRNA aşısının etkinliğinin ikinci dozdan birkaç ay sonra bozulduğunu gözlemsel çalışmalardan bildiğimiz için bu muhtemel değildir.
Ayrıca aşıya karşı henüz bilmediğimiz uzun süreli aksi tesirler de olabilir. Randomize çalışmalar erken sona erdiğinden, bu soruyu cevaplamak için gözlemsel verilere bakmamız gerekiyor.
Vaccine Adverse Event Reporting System’ inin (Aşı Olumsuz Olay Raporlama Sistemi) kamuya açık veriler,, hem eksik hem de fazla raporlama ile düşük kalitededir.
En iyi gözlemsel veriler, CDC’ nin Vaccine Safety Datalink=VSD(Aşı Güvenliği Veri Bağlantısı) ve FDA’ nın Biologics and Effectiveness Safety System=BEST Biyolojik ve Etkililik Güvenlik Sisteminden (BEST) elde edilmiştir, ancak bu sistemlerden yalnızca sınırlı sayıda rapor alınmıştır.
Fraiman ve arkadaşları, mRNA aşılarının genel güvenliğine ilişkin şimdiye kadarki en iyi delili yarattılar.
Sonuçlar endişe vericidir. Yararların zararlardan daha ağır basmasını sağlamak üreticilerin ve FDA’ nın sorumluluğundadır ama bunu başaramadılar.
Joseph Fraiman ve arkadaşları tarafından yapılan bu araştırmaya göre, yaygın olarak kullanılan çoğu aşı için faydalar risklerden çok daha ağır basmaktadır, ancak mRNA covid aşıları için durum böyle olmayabilir.
Kaynaklar:
https://brownstone.org/articles/are-the-covid-mrna-vaccines-safe/
https://twitter.com/brownstoneinst/status/1543561302152564736?s=20&t=q4w3WZt5tTdfuGPuVSd8Yg