Türk İslam dünyası ateş çemberi içerisinde; Türk ve Müslüman Dünyası üzerinde oynanan oyunlar bizi uyandırmaya yetmiyor. İnsanımızın milli ve dini kimliğine yapılan haçlı saldırıları, emperyalist güçler ve onların içimizdeki taşeronları tarafından besleniyor, destekleniyor! Uyanmaz ülkemize sahip çıkmaz isek bizi çok ciddi tehlikeler bekliyor!…
“Temennimiz ve gayretimiz Türk Milletinin haysiyetli ve şerefli bir millet olarak yaşamasıdır!…” Tüm dünya insanlığı için tek umut da budur. Milli uyanışın her bölgemizden yükselen şahsiyetli haykırışı öyle umut ediyoruz ki: artık milli politikaların üretilmesine neden olacaktır.
“Türk Dünyasının Uyanışına tanık olmak! ” “Türkiye Sevdası!..”ile “Türk Dünyasının uyanışını görmek…” Bu bir umut:” Esir Türklerin kurtuluş umudu! ” gibi. “Türkiye’ye sahip çıkmanın yolu milli kimliğine sarılmaktan geçiyor. Türk kimliğinin temeli Türkçemizdir. Dilimizi ve kültürümüzü yozlaştırmaya yönelik yabancı dille eğitim anlayışını desteklemiyoruz!…”
“Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da yaşayan insanlarımız Türk Milletinin ayrılmaz bir parçasıdır! Ama hain bir planın uygulayıcısı olanlar, bu insanları kışkırtılmakta ve milli bütünlükten, kardeşlik duygularından adım adım koparılmaya çalışılmaktadır. “
“Hain güçler Türkiye’yi bölme- parçalama adına ajanlarına görev veriyorlar: “Gidin, Anadolu’daki vatan -bölme faaliyetlerine katılın, destek olun, omuz verin!” diyorlar.
Bunca silahın, onca yığınağın amacı da bunun içindir. Adı sanı duyulmadık terör örgütleri ile kardeşi kardeşe vurduruyor, toplumları kardeş kavgalarıyla bölmeye çalışıyorlar. Çukurlar, sığınaklar, mağaralar ve tırlar dolusu silahlar bu oyunun birer parçalarıdır. Devrede figüranlar, devrede piyonlar ve satılmış- kandırılmış uşakları vardır.
Amaç? Anadolu’daki Kürt- Ermeni Alevi gibi kardeş grupları – tarikatları harekete geçirerek vatan bölme faaliyetlerine hız kazandırmak istiyorlar. Duyarlı kardeşlerimizin bu oyunlara alet olmayacaklarını düşünüyoruz. Hedefte vatanımız, hedefte bayrağımız, hedefte milli birlik ve beraberliğimiz vardır… Aziz Türk Milletini birilerinin mandası yapmak isteyen zihniyetleri hortlatılmaya çalışılıyor.
Hem Türk dünyası ile olan bağlarımızı koparmak, hem de İslam dünyasındaki ağabeylik görevimizi kırmak, yok etmek istiyorlar. Her fırsatta Türk Milletinin milli bütünlüğü hedef alınmakta vatanın bölünmez bütünlüğü ve şanlı bayrağı tartışılmaktadır. Siyasi ikballer uğruna asla vatanın bölünmez bütünlüğünden ödün verilemez! Politikalarımız milli ve yerli olmak zorundadır. Milli ve yerli bir politika anlayışı benimsenmelidir. Milli ve İslami bir ekonomi sistemine geçmek zorundayız.
Türk Milletinin uyanışı ve yüce davasına sahip çıkışı bizim görevimiz olmalı diyoruz. Milli kimliğin korunması, milli ve manevi duyguların uyanması anlamında hepimize düşen görevler vardır!… Uyanmak ve Türk Dünyasının uyanışına katkıda bulunmak gibi… Anadolu’yu Sivas’tan Kars’a “Kürdistan” ülkesi olarak ayıran, Kuzeyde bir Rum ve Ermeni devleti kurulması hayali ile yaşayan hain güçlerin, Anadolu’yu bölme hayallerini kursaklarında bırakacak top yekun milli ve yerli bir uyanışla sağlanacaktır.
Ülkemiz, milletimiz, çocuklarımız ve torunlarımız adına endişe duymak zorundayız!.. Çanakkale Şehitlerinin kanları ile biz bu günlere geldik. Çanakkale ruhunu unutursak geleceğinize güvenle adım atamayız. Bunu çok iyi irdelemek, genç nesillere bu ruhu aktarmak zorundayız…Bizim yavrularımız ve torunlarımız böyle bir ihanetin içinde Anadolu’da nasıl ve ne kadar huzur içinde kalabileceklerdir?…
Düşündükçe, inanın hepimizin uykularının kaçması gerekir. Ülkemiz üzerinde bu denli oynanan oyunları değerlendirmeyen bir nesil ayakta tutunamaz. Sözün özü şudur: Milli ve İslami Ekonomi; Milli uyanış, milli, onurlu duruşa ve milli politikalara ihtiyacımız vardır. Milli şuur, milli uyanış bizim ellerimizle şekillenmeli ve Türkiye Cumhuriyeti hem Türk dünyasının hem de İslam dünyasının umudu olmaya devam etmelidir!..