Millet Sokak Jargonunu AKP’den Öğrendi

AKP nin 7 yıldır kullandığı iki silahı vardı ve seçmenin gözünü de bunlarla boyuyordu. Mağdur edebiyatı ve asker düşmanlığı. Mağdur edebiyatını artık kullanamayacaklarını anladıklarından şimdi bunalıma giriyorlar. Kılıçdaroğlu bu AKP nin MAĞDUR EDEBİYATINA son vereceğini daha ilk konuşmasında belli etti. RECEP BEYİN MAĞDURİYETLERİNİ tek tek saydı ve AKP bundan çok rahatsız oldu. Askerden de çok yardım aldı AKP. Bülent Arınç genel seçimler yaklaştıkça yine bombardımana başlayacaktır. Kozmetik oda hikayeleri yine hortlatılacaktır. AKP den çok daha orijinal komplolar beklesin Kılıçdaroğlu. Deniz Baykal askerden medet umma hatasına çok düştü ve AKP nin ekmeğine çok yağ sürdü. Kılıçdaroğlu askere de mesajını vermeli ve AKP nin asker kozunu da elinden almalıdır. Askerler de geçmişteki hataları yapmazlar sanırım. AKP ile asker arasında bir kayıkçı kavgası var fikri o zaman daha da güçlenir.

CHP’deki değişime bir değerlendirme de AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik’ten geldi.
Kemal Kılıçdaroğlu’nun üslubunu “sokak jargonu” olarak değerlendiren Çelik, şunları söyledi: “Demokrasilerde kimse kimseden korkmaz. Sonuçta seçimlerde herkes boyunun ölçüsünü alacak. Sayın Başbakan neden korksun ki Sayın Kılıçdaroğlu’ndan? Sayın Başbakanımız, O’nun ağasından da korkmadı. Yani Sayın Baykal’dan da korkmadı.korkularla, düellolarla siyaset yapılmaz.” Takvim Gazetesi  2010-05-24
Hüseyin Çelik’in basında çıkmış bazı ifadeleri :

Çelik, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’a suikast girişimleriyle ilgili olarak ise “Komplo teorilerine itibar etmiyorum” dedi.

Hüseyin bey Bülent Arınç’a yönelik suikast komedyasını ve kozmetik oda serüvenini çok çabuk unutmuş değil mi ? Ne oldu kozmetik odadan ne çıktı ?

Hüseyin Çelik, “Bizim yüzümüze ayna tutun.Aynadaki görüntü bizi rahatsız etmez, ama lütfen bizim yüzümüze tutuğunuz ayna düz ayna olsun” dedi.

Hüseyin bey RECEP BEY hitabından o kadar rahatsız olmuş ki, Kılıçdaroğlu’nun kurultay konuşmasını sokak jargonu olarak nitelendirmiş. Kozmetik odada ayna çok Hüseyin bey.

Hüseyin Çelik, anayasa değişikliğine ilişkin referandumun olası maliyetini, “10 kilometrelik otoban gideri” olarak açıkladı.

Hüseyin bey siz o otobanı Kılıçdaroğlu’na yapmış durumdasınız, bence alkışlayın kendinizi. Deniz Baykal’dan çok memnundunuz biliyorum ama azcık uykularınız kaçacak sanırım. 7 yıldır uykuya çok alıştınız.

7 yıldır Deniz Baykal hırçınlığından iyi nemalanıyordu AKP. Sanal darbe planları-Mağdur edebiyatı ve Deniz Baykal hırçınlarından çok memnun olan AKP o kadar rehavete alışmış ki, RECEP BEY hitabından bile rahatsız olmuşlar. Hayret doğrusu. Biz millet olarak sokak jargonunun ne olduğunu RECEP BEY ve BÜLENT ARINÇ’tan öğreniştik. Bülent Arınç’ın bir yaşlı Manisa’lı çiftçiyi azarlarken görmüştüm tv de. Manisa’lılar Bülent Arınç’a yerel seçimde cevap vermişlerdi sandıkta ve önümüzdeki genel seçimlerde de bir cevap hazırlıyorlar buna eminim.

Sokak jargonunu millet AKP den öğrendi. Yığınla hakaret yemeyi de. Küçük görülmeyi de, oy deposu görülmeyi de. Açılım gibi bir garabet çalışmayla daha da ayrıştırılmayı da. Diri diri tavuk yakmayı da ve sonra grip aşısı komedyasını da.

İnanır mısınız artık AKP den bir çok dini hassasiyeti bilinen köşe yazarları dahi rahatsız durumda. AKP nin samimiyetinden onların dahi ciddi şüpheleri var. DİNCİ BURJUVAZİ’yi AKP icat etti. Bol paralı fakat görgüsüz bir katman bunlar. Başı örtülü ama kabak gibi dar bir kot pantolon ile tuhaf bir dincilik gösterisi. Başını örterek Allah’ı kandırabileceğini zanneden ve cenneti şeyhinden bekleyen bir cahil sürüsü. Bildiği yarım yamalak dini bilgilerle Allah’a akıl vermeye kalkan akıldane şeyhler ve onlardaki lüks ev, araba, para saltanatı. Kuran daki yığınla ayetin emrettiği yönün zıttını yapıp bir hacca turistik seyahat etmekle sanki evliya olacağını zanneden bir sürü şaşkın. Hacca bir turistik seyahat ile evliya olacağını zannedenlere bir çift sözüm var. Ebu Lehep ve o devirdeki yüzlerce kafir de o kabeye 100 metre mesafede yaşıyorlardı ve hatta kabenin içinde uyuyorlardı.  Onları kafir yapan kabeye bedensel uzaklıkları veya yakınlıkları değil Rasulallah’a ruhen yakınlıklarıdır ki onlar Rasulallah’ı kabul etmemiş kafir olmuşlardır.

Haccı bedensel turistik seyahat zannedere turizmi ve cep doldurmayı amaç edinerek HACC yapacaklarını zanneden şaşkınlara Veysel Karani hazretlerini örnek getireceğim. Rasulallah efendimiz Veysel Karani Hz hakkında ne demişti hatırlayın. O BENİ BAŞ GÖZÜYLE DEĞİL GÖNÜL GÖZÜYLE GÖRDÜ.

Yunus Emre Hz ne diyor peki beden konusunda

Yunus öldü diye sela verirler
Ölen hayvan imiş, aşıklar ölmez. Yunus Emre

Bedenleriyle yaptıkları bir takım hareketleri ibadet zannedip gönlüyle o ibadetlerin manasını ruhunda hissetmeyenler, Cami’lere bedenlerini sokup gönüllerini içeri katamayanlar tıpkı çocukların evcilik oyunu gibi dincilik oyunu oynamaktadırlar. Ama her oyunun bir sonu var.

Dinci sosyete Allah’ı kandırma şaşkınlığındır çünkü Allah’ı mahluk gibi zannetmektedirler. Allah’a küfür denilen olgu işte budur. Yaratanı bir yaratılmış gibi zannetme, öyle kabul etme, O’N DA EKSİKLİK KUSUR VAR ZANNETME VS VS VS GİBİ BİR SÜRÜ ZAN İLE BİRLİKTE Rasulallah tavsiyelerinin tam zıttı uygulamaları da yapıp iyi niyetli Mümin olma halinden uzaklaşıp, siyaset patentli parti tutar gibi dinci olma, dünyalık peşinde koşturan münafık olmayı Müslümanlık zanneden bir güruh mütevazi köşe yazarlarını dahi çok rahatsız ediyor.

Bunlar sadece belirli bir uyanık şeytani zekalı grubun oy deposundan öte bir şey değillerdir. Allah’a akıl vermeye kalkışmanın ve Allah’’ı aldatmaya kalkışmanın ne büyük felaket şey olduğunu vicdan ehli sanırım biliyordur. Günümüzde yığınla firavun yaşantısı içinde olup çevrelerini MUSA imajıyla kendilerini pazarlayanlar çoktur. Musa ile firavunu ayırt etmenin yolu vardır. Kafanızı şeyhlerinizin kitaplarından çıkarıp Kuran okumaya başladığınızda, devekuşluğundan kurtulmaya başladınız demektir. Kafanızı kumdan çıkarın da sahibinizi tanıyın, cenneti şeyhlerden değil Allah’tan dileyin.

24 Mayıs 2010 Pazartesi

UĞUR ÖZALTIN