Bu Atasözü, gözlemlere dayanarak söylenmiş ve öğüt verici nitelikte. Anlamlı değildir, demiyorum. Uzun zamandır düşünüyorum. Bilgili, başarılı ve yaptığı her işte güzel sonuçlar alan kişiler aşırı kıskanılıp laf atılınca bu atasözü sık kullanılır. Sen üretmeye devam et. Taş atsınlar. Kolunu kırsınlar. Dalını kırsınlar. Sen sesini çıkarma. Sus. Yaptığın işlerle cevabını ver. Kızma hemen… Meyve verdiğin için taşlanıyorsun. Sakın Vazgeçme! Bak diğer ağaç taşlanıyor mu?
Yahu neden taşlıyorsunuz güzelim ağacı, diyen yoktur…………..
Sıradan, üretmeyen insanlarla uğraşan kişiler pek çıkmaz. Toplumda bir yer edinmiş, başarılı kişiler kolay hedef olur; saldırı ve gereksiz eleştirilere maruz kalır. Çünkü pozisyonu kimilerinin hasetlik, fitnelik duygularının artmasına neden olur..
Toplum için gelişmeler sunan her insanı eleştirmek geçmişten beri hep böyle olmuş.Olmaya da devam ediyor.
Afife Jale örneği; Hüseyin Suat‘ın Yamalar adlı oyununda Emel rolü ile Türk tiyatrosunda sahneye çıkan ilk Müslüman kadın oyuncu. “Beni acıyarak değil, düşünerek severek, kucaklayarak hatırlayın. Tiyatro varsa ben varım!” diyen Afife Jale, tiyatroya olan tutkusu nedeniyle, Müslüman kadınlara sahneye çıkma yasağını tanımayarak ağır bedeller ödedi. Annesi dışında bütün ailesi Afife ile ilişkisini kesti.
(Kaynak: Çatlak Zemin – https://catlakzemin.com/13-nisan-1919-yasaklara-meydan-okuyan-afife-jale-sahnede/)
Habil ile Kabil meselesi; Tanah’ta, Habil ve Kabil/Kayin, Adem ve Havva’nın ilk iki oğludur. İlk doğan Kabil bir çiftçi, kardeşi Habil ise bir çobandır. Tanah’a göre Kabil, kardeşi Habil’i kıskandığından dolayı ona karşı kin ve nefret beslemiş, en sonunda da kardeşini öldürerek İnsanlık tarihindeki ilk cinayeti işlemiştir. Habil’in tek suçu ise meyveli bir ağaç olması; yani güzel bir ahlaka ve iyi bir inanca sahip olmasıdır.
Bütüne bakacak olursak acizlik duygusu olan kıskançlığın son halleri. Yapılanı takdir et. Yapamıyorsan sus. Daha iyisini yap. Biz takdir edelim. Başarı dediğiniz şey gökten kucağınıza düşmez. Yüce emek ve gönül ister. Gönül’ün gönlüne taht kurmak içinde sevgi ve iyi niyet beslemek lazım. Çok çalışanı taşlamak yerine alkışlamanız gerekir.
Dünya Ay’da tatil yapmak için rezervasyon almaya başladı. Bizim hala taşlanmalar, dedikodular, gereksiz eleştiriler devam ediyor. Bir halta yarayıp elinizi taşın altına koyun. Az eleştiri, kararında övgüyü esirgemeyin. Oturduğunuz yerden klavye cambazlığı kolay tabiki. Ne yazık ki hasetlik sessiz düşmanlar yaratır. Bilgili kişi de daima taşlanır; amaç meyvesinden istifade etmek değil; meyvesini çürütmek içindir.
Kargadan korkan tarlaya mısır ekmezmiş. Unutulmamalıdır ki, her işin kendine göre zor bir yanı vardır. Amacına kavuşmak isteyen de bu riskleri göze almalıdır. Siz bu riskin neresindesiniz?
Mısırı ekeriz, tarlayı süreriz, Kargalardan da koruruz.