Arkeoloji mezunu olan arkadaşımdan bir mail aldım. Arkeoloji mezunu öğrencilerin sıkıtılarını anlatıyordu ve sıkıntılarına devletin kulaklarını kapamış olduğunu bu duyarsızlığa karşı seslerini duyurmak için her yola başvurduklarını söylüyordu.
Hocalarımızdan ve çeşitli öğrenci örgütlerinden, bireysel gönüllülerden bu konuyu çeşitli kanallar vasıtasıyla duyurmalarını, sessiz feryadımıza ses olmalarını istiyoruz diyordu.
Medeniyetin beşiği olan bu topraklarda gömülü olan derin bir tarih olmasına rağmen iki yıl boyunca devlet yanlızca 71 arkeolog kontenjanı açarken ÖSYM nin üniversiteye bu yıl 1048 arkeoloji öğrencisi almasındaki mantık nedir?
Her ile üniversite açmakla övünenler bu üniversitelerden mezun olan öğrencilere istihdam sağlamadığınız sürece boşuna övünmeyin. Ama sayın devlet büyüklerinin derdi bu öğrencilere istihdam sağlamak değil, açtıkları üniversitelere aile büyüklerinin adını vererek kendi kendilerini tatmin etmekten başka bir şey değil anlaşılan.
Madem bu öğrencilere iş sağlamayacaksınız neden bu kadar öğrenci alıyorsunuz? Kapatın bütün bölümleri zira imam hatip mezunu veren okullar yeter.
2010 yılında sınavsız, mülakatsız, dışarıdan alım usülü ile kadrolu olarak tam 5000 (beşbin) adet imam ve kayyum alımını meclisten yasa ile geçirerek kanunlaştırmanız bu ülkenin tek ihtiyacı imam ve kayyum olduğunu gösteriyor.
İmam ve kayyum alımını meclisten yasa ile geçirin zira bu memleketin tek ihtiyacı bu. Arkeoloji mezunları ise marketlerde kasiyerlik, hallerde hamallık, bankalarda gişecilik yapsınlar.
Sayın hükümet yetkilileri, sayın YÖK yetkilileri, sayın çalışma bakanlığı, sayın kültür bakanlığı, sayın, sayın, sayın bilmem ne bakanlıkları arkeoloji mezunlarının kaderi marketlerde kasiyerlik, hallerde hamallık, bankalarda gişecilik yaparak veya kazılara sezonluk pamuk işçisi gibi giderek maaşsız ve üvey evlat muamelesi görerek çalışmak, ömür çürütmek olmamalı.
Bu ülkenin işsiz arkeologları sizlere sesleniyor. Özellikle kültür bakanı sayın Günay İstanbul’u kültür başkenti yaptınız. Bu ülkenin her karış toprağında kültür fışkırırken bu ülkenin işsiz arkeologlarının sesine kulaklarınızı tıkayamazsınız. Kulaklarınızı açın ve bu ülkenin işsiz arkeologlarının size yazmış olduğu bu mektubuna cevap veriniz.
“Sayın Bakanım.
Bugün itibariyle sayıları binleri bulan işsiz arkeologlar olarak,sizin bakanlığınızın bizleri dinleme ve anlama adına iyi bir şans olduğunu düşünüyoruz. Şahsınızın arkeolojiye olan yakınlığını zaman zaman basın aracılığıyla duymakta ve bu duyarlılığınızla her karşılamamızda yıllardır gerektiği ilgiyi ve alakayı görememiş Anadolu Arkeolojisi adına heyecanlanmaktayız. Çoğumuz Arkeoloji bölümünü hasbel kader okumasakta mezuniyet sonrası malesef bu meslekten hasbel kader uzak kalmaktayız. Ülkemizin içinde bulunduğu sosyal ve ekonomik sorunların gayet farkında olarak kendi sorunumuzu bunların en başına koymuyoruz; ancak tamamen yok sayılamayacak kadar da önemli olduğunu düşünüyoruz.
Sayın Bakanım,ömürlerinin en dinamik ve en verimli en az dört yılını “Arkeolog” olabilmek için seve seve harcamış biz genç arkeologlar bu mesleğe her ne kadar yapamasak da büyük bir sadakat ve aşkla bağlıyız, birçoğumuz işsiz ya da başka işlerle hayatlarımızı idame ettirmeye çalışıyoruz. Yabancı arkeologların ülkemizde yaptığı kazılarla ilgili haberleri televizyon kanallarından izlemenin ya da Müzelere bile ücretsiz girememenin ve daha onlarca sebebin bizlerde yarattığı psikolojik baskıyı anlamanızı ümid ediyoruz. Meslek tanımımız yapılmadığı için Tüzel kimlik sahibi bir odamız ve Arkeolog olduğumuzu kanıtlayan bir kimlik kartımız olmasa da bizler genç ve istekli arkeologlarız. Hepimiz hem öğrenciliğimiz sürecinde hem sonrasında birtakım arkeolojik projelere, kazılara katıldık. Gözlemlediğimiz çok asal sıkıntıların basit müdahalelerle çözüme kavuşturulabileceğinden hiç şüphemiz yok. Arkeolojiye dahil olumlu yada olumsuz her konu hakkında bizim de düşüncelerimiz var. Sizden talebimiz “mabedlerimiz olarak bilinen Müze ve ören yerlerinde bile üvey evlat muamelesi gören bizlere öz evlat sorumluluğuyla sahip çıkmanız ve gayet samimi olan bu randevu isteğimizi geri çevirmemenizdir.”
Mesleğinden yoksun tüm arkeologlar adına…
Sayın Metin Mintaz;
Sorunlarımızı ve her iki senede bir KPSS ertelerinde, müzelere, mesleğimizi icra ettirmemiz gereken ilgili kamu kurum ve kuruluşlarına az ve haksız alımlar konusunu dile getirdiğimiz ve metinleştirdiğimiz düşüncelerimizi o güzel üslubunuzla yayınladığınız için çok müteşekkiriz. 2008 ve 2010 yılları arasında sadece 71 arkeolog alımı insanlık haklarına, insanlık onuruna, yıllarını eğitime vermiş biz gençlerin, işsiz arkeologların tüm mevcudiyetine hakarettir, saygısızlıktır. Bizler bu cennet köşesi ve tarihin kutsal beşiği memleketimizin, Anadolumuzun taşınabilir ve taşınamaz kültür varlıklarını, mesleki yetilerimiz ve profesyonel bilincimizle korumak için can attıkça, çabaladıkça; nedense her zaman aksi yönde gelişen uygulamalar ile yüz yüze zor durumda ve umutları kırılmış bir halde bırakılmaktayız. Ama artık sessiz kalmamaya kararlıyız. Hangi siyasi parti veya oluşum olursa olsun bizlerin gelecek umutları, iş ve görev beklentileri, meslek aşklarıyla oynadıkça hiçbirini desteklemeyecek ve ağır cevabımızı sandıklarda acımasızca vereceğiz. Bu sorunumuzu unutmamanız ve unutturmamanız dileklerimizle. İyi çalışmalar dileriz. Saygılarımızla.
BU ÜLKENİN İŞSİZ ARKEOLOGLARI
2008 mezunu bir arkeologum ben ve benim gibi niceleri kadro açılmasını bekliyor ikibin beşyüz küsürat arkeolog sınava girmiş bu yıl hiç deilse beşyüz kişi istihdam etsinler,
Vatanımızın her karış toprağı tarih kokuyor ve bizler seyre bakarken başka ülkelerden gelen meslekdaşlarımız bizim değerlermizi gün ışığına çıkarıyor
YAPACAK BİRŞEYİMİZ YOK BÜTÜN BUNLARA SEYİRCİ KALMAK CANIMIZI ÇOK YAKIYOR….
cıddı anlamda tecrubelı bır arkeologa ıhtıyacım var…bana bu konuda yardımcı olacak bır arkadas arıyorum…
2010 arkeoloji mezunuyum ve bir magza da satıs danısmanı olarak calısıyorum bu gercekden devlet adına utanc verici.4 yıl boyunca ne emeklerle okuduk ve meslegımızı yapamıyoruz.