Kişinin beğenmediği bir şeye karşı sert tepkiler göstermesi ve kuralları değiştirmeye çalışması da isyan olarak nitelendirilir.
Atalarımızın sözü olan Şeriatın kestiği parmak incinmez. Yani kanunların uygun gördüğü cezaya katlanmak gerekir. Yasal mevzuatlar gerekçeli olarak tebliğ edilmişse bunun için isyan etmek veya yaygara çıkarmak değil, çözüm önerisi sunulması gerekir.
Ancak gelinen noktada, tebliğ belediyelere geliyor. Belediye buna uymak zorunda. Yüklediği yasal sorumluluklar belediyeleri sorumlu tutuyor.Fakat Mersin’de her gün gündem haline gelen olayı incelediğimizde;
* İşhanları ile ilgili riskli yapı raporu, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı lisanslı firması tarafından yapılmış ve İl Müdürlüğünce incelenerek onaylanmıştır.
* Bakanlık İl Müdürlüğünün 05.03.2023 tarih ve 5845833 sayılı yazısında;
a) 6306 Sayılı Afet Risk altındaki alanların dönüştürülmesi hakkındaki kanunun 2. Maddesine göre Bakanlığın 04.11.2015 tarih ve 10927 sayılı oluru ile “6306 Sayılı Kanun kapsamındaki yapıların tahliyesi ve yıktırılması çalışmalarında Büyükşehir Belediyesi sınırları içerisindeki bütün ilçe Belediyeleri yetkilendirilmiştir” amir hükmü yer almaktadır.
* İşhanlarının tahliye ve yıktırılması yetkisi İlçe Belediyesi olan Akdeniz Belediyesi’ne aittir.
* b) Afet riski taşıyan veya can ve mal güvenliği açısından tehlike oluşturan binaları tahliye etme ve yıkım konusunda İlçe Belediyelerinin görevi olup, İlçe Belediyesi talep ederse Büyükşehir Belediyesi destek sağlamakta yükümlüdür.
c) Bu yapıların tahliye ve yıktırılması iş ve işlemlerine dair görevlerini yerine getirmeyen kamu görevlileri hakkında tabi oldukları ceza ve disiplin hükümleri uygulanır.
d) Tahliye ve yıkımlarda mahkemece “ihtiyati tedbir” veya “yürütmenin durdurulması” kararı bulunmadığında, tahliye ve yıkım işlemlerinin durdurulması mümkün olmamaktadır.
* İşhanları altındaki tahliye ve yıkıma konu 25 adet faaliyet gösteren kiracı vardır. Kiracılardan tahliye ve yıkıma ilişkin açtıkları tedbir talebi reddedilmiştir. (Mersin 4.Sulh Hukuk Mahkemesi 05.07.2023 tarih ve 2023/125 sayılı kararı)
Bilgiler ışığında yıkım kararını veren kurum net (Çevre ve Şehircilik İl müdürlüğünce yetkilendirilmiş firma) Tebliğ edilen İlçe Belediyesi apaçık ortada.(Akdeniz Belediyesi)
Yıkım kararına itiraz eden esnafların taleplerine mahkeme ret vermiş.
Zafer çarşısı hakkında idare mahkemesi yürütmeyi durdurma kararı verirken, Zafer çarşısı dışında kalan bu iki riskli binanın yıkılmasına da karar veriyor.
Söylemeden geçemeyeceğim. Kırmızı Lacivert İşhanı’nda arkadaş ziyaretimde artçı depremi yaşadım. Siz nasıl duruyorsunuz diye korkuyla ağzımdan çıkan ilk cümle bu oldu. Küçük bir artçıda yoğun hissetmek. 6306 Sayılı Afet Risk altındaki yer olarak raporu alınmış. Onca yaşanan asrın felaketi depremden sonra buna direniş manasız.
Bütün bu argümanların neticesinde esnaf temsilcisi her gün Mersin Büyükşehir Belediyesini ve ismen Başkan Vahap Seçer’i suçluyor.
Siyasileştirmek ve bunu biz gibi gösterip kişisel çıkarlar gözetmek esnaf adına hoş değil.
Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır.Kimseyle kötü olmam, yapılan haksızlıklara karşı da susarım diyenlerden olmadım. Tüm gerçekler açık ve net ortada. Bu davranışın tek yorumu var. Siyasi olarak bitaraf davranılıyor. Gereksiz yere sosyal medya ve tüm kanallar meşgul ediliyor.
Bu olayların karşısında ne yapılmalıydı.
Esnaflar için uygun yer çalışması ve önerileriyle yola çıkılması, ılımlı ve doğru iletişim kaynaklarıyla haksız yere kimseleri suçlamadan hareket edilmeliydi. Esnafı psikolojik manipülasyonla siyasete alet etmek doğru değil. Düz yolda yürürken düşmeyi becermek bu olsa gerek. Ülkemizin içinde bulunduğu böylesine hassas bir dönemde ayrıştırıcı ve cepheleştirici bir dille hareket etmekle nitelikli kamuoyu oluşturulmaz.
Nedenleri, gerekçeleri ve yasal süreçleri net görünen Zafer Çarşısı esnaflarının kanat önderi olabilecek, hukuki boyutundan anlayan, siyaset üstü temsilcileriyle ve beraberinde çözüm önerileriyle hareket etmelerini umut ediyorum.
Hayat şartlarının zor olduğu, her gün artan zamlara ve hatalı ekonomi politikasına dur diyemeyen bizler şapkamızı önümüze alıp bin düşünüp bir konuşalım.