Sonu gelmeyen bir gecenin içindeyim; sadece hayatın acı bir piyonuyum, dert keder hüzünler bende saklı. Ona yeniden bir şiir olmak isterdim, ona yeniden başlangıç olmak isterdim; ben aslında ona olan bütün güzellikler olmak isterdim ama bir elveda olmak istemezdim. Şimdi bu bir son, buralar bize göre değil artık, haydi kal ayağa gidelim buralardan yüreğim. …
O seni yaka yaka benim hayatımdan geçip gitti. O senin küllerini savururken yüreğim, bense seni hiç olmayacak bir yere ekmişim. Şimdi bu yanlış ürünü hasat zamanı, Kalk ayağa haydi yüreğim gidelim…
Anladım ki yüreğim senin için yazdığım bu aşk su üzerine yazılan bir masalmış, aynı göz kirpiğim kısalığında, kelebeğin ömrü uzunluğunda… Kusura bakma yüreğim. Bir ömür boyu birlikte çekeceğimiz yaralar bıraktı bu yazılış ikimize. Buralarda durmak haram bize kalk gidelim yüreğim…
Sus diyorum sana yüreğim, sus işte çıkarma sesini. Eğer o seni senin zerren kadar sevseydi seni yakar çekip gider miydi? Haydi yüreğim toparlan kalk ayağa gidelim…
Bak yüreğim iyi dinleyesin beni; ben hayatı rakı niyetine içtim, kafayı meze niyetine yedim, dediler ki; sarhoşluk kötü, ama ben sevdiklerimi hep ayıkken kaybettim be yüreğim.
Ve sen… Öyle bir gün gelecek ki. O’nu görünce hiçbir şey hissetmeyeceksin yüreğim inan bana. Haydi durmayalım buralarda al heybeni omzuna, tut elimden kal ayağa gidelim buradan…
Şunu iyi bil ve bir kenarına yaz yüreğim, bir gidişi asla tek kişi hazırlamaz biri iter biri gider bunu anla artık ve_____________
“KALK AYAĞA YÜREĞİM, VEDA ET GİDİYORUZ…”
#öskurşun#