“Medeniyet Sorun Olmaktan Çıksın” başlıklı dünkü yazımda kentsel ve kırsal alan yol çalışmalarının;
Bütüncül bir yaklaşımdan uzak olduğunu,
Küçük mesafeler halinde projelendirildiğini dolayısıyla küçük bütçeli ihalelere kaliteli iş üreten büyük firmaların katılmadığını,
İhaleyi alan küçük firmaların istisnaları hariç hizmet kalitelerinde sorunlar yaşandığını hatta kurumlarımızın bazen iş devam ederken bazen de bittikten sonra bozulmalar olması durumunda muhatap bulmakta zorlandıklarını,
Neredeyse köy sayısı kadar yol ihalesi yapıldığını dolayısıyla konunun giderek çok parçalı hal aldığını ve ciddi anlamda enerji kaybı oluşturduğunu,
100 km’nin altında yol ihalesinin yapılmamasını; küçük ölçekli ihalelerin 100-250 km, orta ölçekli ihalelerin 250-500 km ve büyük ölçekli ihalelerin ise 500 km ve üzeri bir ölçekle yapılması ve bu ihalelere büyük firmaların katılmalarının sağlanması gerektiğini,
Yaklaşık 26.000 km’lik yol ağımızın tamamının projelendirilerek eş zamanlı ihale edilerek yaklaşık 40-50 ihale bölgesiyle ve her bölgeyi ayrı bir firmanın almasının sağlanmasıyla 5 yıllık periyotta yol sorununun kalıcı çözüme kavuşturulmasını,
Sorunun çözümü için büyükşehir sürecinin fırsat olduğunu söylemiştim, hala aynı düşüncedeyim.
2.080 km si imarlı ve 24.320 km si kırsal alanda olmak üzere toplam 26.000 km yol ağımız var.
26.000 km’lik yol ağımızın yaklaşık 8.000 km’lik kısmının şehir içi ve köyler-mahalleler arası grup yollar olduğunu, geri kalan 18.000 km’nin ise köy içi mahalle yolları yani tali yollar olduğunu kabul edelim.
Ana yolların sıcak asfalt-beton diğer yolların stabilize olarak inşa edileceğini farz edelim. Ayrıca bu yolların ortalama % 25 inin düzgün olduğunu düşünelim.
Dolayısıyla 6.000 km sıcak asfalt-beton, 13.500 km ise stabilize isteyen yolumuz var diyebiliriz.
(köprü, menfez, duvar, V kanal, zemin tesviyesi vb. tüm yönleriyle birlikte) Stabilizeyi ortalama 40.000 TL/km (+ KDV), sıcak asfalt-betonu ise 200.000 TL/km (+ KDV) bedelle ihale edebileceğimizi düşünüyorum, iddia ediyorum. (bu konuda örnekler var, konuşabiliriz)
Bu durumda Ordu’nun yol sorununun ortadan kaldırılması için çok genel olarak yaklaşık KDV dahil 2 MİLYAR TL’ye ihtiyacının olduğu ortaya çıkar.
Bu rakama il-ilçe tüm yollar dâhil olduğu için Büyükşehir ve ilçe belediyelerimizin tüm yol bütçeleri bir havuzda toplanarak finansmanı sağlanmalıdır.
Büyükşehir + 19 ilçe belediyemizin kent içi ve kırsal alan yol bütçeleri birleştirildiğinde yıllık 300 MİLYON TL civarı bir rakamın oluşacağını düşünüyorum.
Yolların tamamı ihale edilince; yedek parça, bakım onarım, yakıt, şoför, diğer teknik eleman gibi
birçok maliyetimiz ortadan kalkacak, daha az sayıda teknik personel ve araç parkı ihtiyacı ortaya çıkacak, bu durum ciddi anlamda tasarruf sağlayacaktır. Büyükşehir + 19 ilçemizde yapılacak; yedek parça, bakım onarım, yakıt, şoför, diğer teknik eleman ve araç parkı tasarruflarıyla ilave bir 40 MİLYON TL yatırım bütçesinin oluşacağını düşünüyorum.
Dolayısıyla ilimiz tüm yol ağının finansmanı için yıllık 340 MİLYON TL’lik bir yatırım bütçesi ortaya çıkacaktır.
Ayrıca, Büyükşehir Belediyemizin merkez kampüsü (eski Özel İdare Kampüsü) gibi ticaret alanı olabilecek, bu kadar değerli bir arsa üzerinde, merkezde olması şart olmayan alanlar değerlendirildiğinde il genelinde en az 300 MİLYON TL’lik bir defaya mahsus olmak üzere finansman oluşturulabilecektir.
2 MİLYAR TL’lik finansman ihtiyacından arsa satışlarıyla oluşacak 300 MİLYON TL’lik kısım çıkınca geriye 1,7 MİLYAR TL kalır. Geriye kalan 1.7 milyar TL yıllık 340 MİLYON TL yatırım ve tasarruf bütçesi ile 5 yıla denk düşer.
5 yıllık bir zaman dilimini hedeflediğimizde kendi yatırım bütçesi ile finanse edilir diye düşünüyorum.
Her yıl çile çekmekten ve kimseyi memnun edememektense, üzerinde bir yıl kafa yoralım ve meseleyi kökten halledelim diyorum. Ne dersiniz?
2014-2019 dönemi 5 yıl ve bu 5 yılda Ordu Büyükşehirdi, yani yaptığımız hesaplar büyükşehir belediyemiz için geçerliydi. Dolayısıyla büyükşehir belediyemizin başarılı kabul edilmesi için 2019 yılı gelince yol sorununu bu hesaplar çerçevesinde çözmüş olması gerekiyor. Bakacağız ve göreceğiz.
Geçmişte özel idaredeki görevim döneminde bu hesapları çok yaptık, kimseyi suçlamak istemem ama sonuç olarak geldiğimiz noktada o dönemdeki kurumumuzun teknik yönetimleri de benzer kanaatte olmasına rağmen demek ki sözümüzü dinletemedik.
Zamanı gelince benzer yöntemleri hayata geçirenler elbet bulunur, ama neden gecikelim ki. Kamunun 1 TL si 80 milyon insanımızın vebali demektir.
ÖZETLE, yol medeniyetse “MEDENİYET SORUN OLMAKTAN ÇIKSIN” diyorum.