Srebrenica katliamı, II. Dünya Savaşı’ndan bu yana tarif edilemez vahşete sahip, Avrupa’da gerçekleşmiş hukuksal olarak ilk kez belgelenmiş soykırımdır.
TRT’nin Bosna’da yaşananları tanıttığı diziden alıntı ile başlamak istedim. “Savaşlar er ya da geç biter. İnsanlık için bitmeyen savaş, asıl o zaman başlar. Mavi Kelebekler ‘de 1992-1995 yılları arasında Bosna’da yaşananlar ekrana geliyor. Yakın tarihimizin en karanlık sayfalarından biri olan Bosna Savaşı’nda yaklaşık 312000 insan ölmüş, milyonlarca insan yerini yurdunu terk etmek zorunda kalmıştır.”
Srebrenitza katliamından sonra Sırplar, Boşnakların mezarı bulunmasın, görülmesin, bilinmesin, açığa çıkmasın diye derin çukurlar açmışlar ve etrafını bitki örtüsüne uygun şekilde yeşillendirmişler. Hiçbir şekilde bulunamamış toplu mezarlar. Ta ki mavi kelebek yoğunluğunda patlama yaşanıncaya kadar.
Görünmesin, bilinmesin, açığa çıkmasın diye gömülen toplu cesetler çürüyüp de toprağa karışınca toprak protein ve mineral bakımından zenginleşmiş, verimli hale gelmiş.
Mineral açısından zenginleşen toprakta özellikle misk otu -Lavinia’lar( Ölüm Çiçekleri) çoğalmaya ve yalnızca misk otuyla beslenen mavi kelebekler de uçmaya başlamış mezarlar üzerinde. Nedenini araştırırken bir de ne görsünler? Mavi Kelebekler’ in uçtuğu yerde 300 mezarlık bulunmuş. Nerede, Mavi kelebek görüldüyse orayı kazmışlar. Binlerce çok derin mezar ve beyaz mezar taşları…
Bosna’nın ve Boşnakların sembolü olan Mavi Kelebekler insanlığın mezarı üzerinde uçar.
Tarif edilemez vahşetin naif kahramanlarıdır Mavi kelebekler…
Defalarca izledim ‘Mavi Kelebeğin İzinde’ belgeselini.
Uç uç Mavi Kelebek uç!
Mezarlıklarda dil, din, ırk, statü, milliyet yoktur. Ziyaretçi olarak gittiğimiz mezarlıklar, bir gün ev sahibi olarak gideceğiniz yerdir.
Sevgiyle kalın…