13 Mayıs 2014 belleklerimize kara bir gün olarak nakşoldu. Acının adı Manisa… Soma… O gün güneş doğmadı maden işçilerine, bütün ışıkları söndü. Gözleri açık gittiler. Dışarda analarının, babalarının, eşlerinin, çocuklarının gözleri yaşlı… Yürekler dağlandı, umutlar karardı, henüz doğmamış bebekler yetim kaldı.
Atalarımız “Ateş, düştüğü yeri yakar.” demişler. Doğrudur, bu kez milletimizin yüreğine düştü ateş hatta insanlığın yüreğine… Ülkemizde üç günlük yas ilan edildi. Hemen arkasından dost ülke Azerbaycan’da bir günlük yaş ilan edildi. Bayraklar yarıya indirildi. İki devlet, bir milletiz biz! Elbette böyle olmalıydı. Ardından her zaman dostumuz olan Pakistan’da ve Kazakistan’da da bayraklar yarıya indirilerek birer günlük, KKTC’de de iki günlük yas ilan edildi. Sonra Amerika, AB, Almanya, Belçika, İsveç, İspanya, İsrail, Bosna Hersek, Rusya, İngiltere, Ukrayna, Bangladeş, Singapur, Yunanistan başsağlığı dileyen mesajlarını birer birer iletmeye başladılar.
Bu arada Filistin için gözyaşı döküp şiirler yazdığımız geldi aklıma… Mısır için ülkemde hüngür hüngür ağlayanları, yürüyüşler yapanları ve başparmaklarını bükerek dört parmakla el işaretleri yapanları düşündüm.
Mısır’daki göstericilerin sözlerini aynen yazıyorum: “Bunun Adı ‘Rabia İşaretidir. Meydanın adı olan ‘Rabia’ Arapçada “dördüncü, dört” demektir. Bu meydanın adına vurgu yapmak için bu işareti yapıyoruz. İkinci önemli konu Muhammed Mursi, Nasır, Sedat ve Mübarek’ten sonra dördüncü Cumhurbaşkanı oldu. Onu da hatırlamış oluyoruz. Ayrıca Tahrir Meydanı’nda darbeye destek vermek için toplananlar zafer işareti yapıyor. Biz onlarla bir olamayız. Onlardan ayrılmak için bu işareti yaygınlaştırıyoruz.”
Bazılarımız dört diye parmaklarımızı bükerek selam verir olmuştuk göstericilerin yanında yer aldığımızı belirtmek için tabii… Facebook fotoğrafı olarak onu kullanmıştık. Peki, Mısır halkı nerede? Soma şehitlerimiz için neden sokağa dökülmediler? Hepsinden vazgeçtim bir başsağlığı mesajı bile yayınlamadılar. Somali’deki Müslüman kardeşlerimiz için de az gözyaşı dökmemiştik. Onların fotoğraflarını sosyal paylaşım sitelerinde ağlayarak paylaşmıştık. Hatta zekâtımızı, fitremizi bile ülkemizde bu kadar aç ve işsiz varken oraya yollamıştık. Cep telefonlarımızdan tanesi beş liralık boş mesajlar atarak Somali’deki din kardeşlerimize para aktarmıştık. Sadece bir taziye mesajı beklemek hakkımız değil mi? İşlerine gelince din kardeşiyiz. Bu nasıl bir ikilemdir anlayamıyorum.
“Acı duyabilen varlıklara canlı, başkasının da acısını duyabilenlere insan denir.” demişler.
Biz insanız. Ezilenin yanındayız her zaman… Yardım isteyeni eli boş gönderemeyiz. Dünyanın neresinde olursa olsun insanların acısını içimizde hissederiz. İnsan olmanın gereği de budur bence…
Şimdilik diğer ülkelere olan sitemlerimi burada noktalıyorum. Ya bizim ülkemizdeki durumlar? Sosyal paylaşım sitelerindeki sayfalarında “Üzüldüm.” Notu eklediği Soma’daki maden işçilerimiz konulu paylaşımının arkasından “Filanca barda bira- şarap keyfi…” yazarak bol makyajlı ve geniş tebessümlü fotoğraflarını yayınlayanlar ile yaş günü partileri yaparak bunları ballandıra ballandıra paylaşanlara ne demeli? Bun kişiler Türkler ve Müslümanlar ve bu ülkenin vatandaşı olarak nüfus cüzdanlarında da TC yazmakta… Şahsen bu davranışları bana etik gelmiyor. Üzüntülerinde de samimi olduklarını sanmıyorum. Aklı başında insanlara böylesi davranışlar yakışmıyor. En azından ben yakıştıramıyorum.
Ulusal yasın ne olduğunu da tam bilmediğimizi gözlemledim.
Sadece bayrakları yarıya indirmek değildir bu… O halde bir göz atalım:
Bayraklar yarıya iner. Balolar, kutlamalar, özel yemekler, düğünler, nişanlar, doğum günleri, partiler, konserler iptal edilir. Barlar, diskolar, eğlence yerleri, gece kulüpleri kepenk indirir. TV kanalları eğlence programlarını, komedi filmlerini yayından kaldırır. Spor müsabakaları ve benzeri her türlü faaliyet tehir edilir.
Peygamberimiz Hz. Muhammet Mustafa (s.a.v.) “Komşusu açken kendisi tok yatan bizden değildir.” demiş. Peki, acımıza ortak olmayan bizden midir? Yorumu vicdanınıza bırakıyorum. Saygılarımla…
Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.
Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.
Yayın Kurulu
Kent Akademisi Dergisi
Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management
Ayın Kitabı
Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,
Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.