Benim kimsenin uçkuruyla işim olmadığı gibi Baykal’ın uçkuruyla da yok. Ama gelin görün ki bu hafta da ondan bahsetmek zorundayım.
Yaklaşık elli yıl siyasetle uğraş, son on küsur yılını tek adamlıkla geçir, sonra birkaç dakikalık çekimle güme git, olacak iş değil. Hadi oldu bir kere, basın toplasında ona- buna çatmalar niye? Eğer siyasetçi isen her türlü “gaydır-ı gubbak” işlere hazırlıklı olacaksın. Çıkıp ya suçsuzum diyeceksin sonuna kadar mücadele edeceksin, ya da özür dileyip kenara çekileceksin, ki her ikisi de yok. Biz yerelde “yalandan yere caz yapmak” deriz, “yalandan yere caz yaptın”.
Benim Baykal’ın uçkuru konusunda söyleyeceklerim bundan ibaret, ama yine Baykal’ın üzerinden bir başka konuya temas etmek istiyorum, hani Baykal tek adamdı, büyük liderdi ? Ne oldu da Baykal için göz yaşı dökenler iki günde çark edip “Gandi Kemal”i büyük bir ittifakla genel başkan seçtiler.
Peki, ya “Gandi Kemal”e ne demeli? Madem ki yönetimi oluşturacak kadron yok idi ne demeye genel başkanlığa talip oldun?
Bu haftaki yazımı da hep sorularla geçiştiriyorum, yine bir soru daha soracağım.
Türkiye’de lider olmak ne demektir? İster beğenin ister beğenmeyin, benim bu soruya cevabım şöyle olacak, “birilerinin birisini biz marabalara pazarlamasıdır”
Size bu cevap biraz bet, hatta ağır gelebilir, ama kusuruma bakmayın ben yine ısrarlıyım, Türkiye’de lider “birilerinin birisini bize pazarlamasıdır”.
Çünkü lider olmak için önce uğruna mücadele ettiğin ülkün olacak, bu ülküye ulaşmak için metotların olacak, sonra bu metodu uygulayacak kadroların olacak.
Konuyu tersten okursak;
Bir ideal uğruna mücadele veren kadroların önderi olmaktır liderlik.
Ayrıca lider kadroları ile gelir kadroları ile gider. Başarılı olursa ne ala liderliği sürer, başarısız olduğu an ekibi ile gönderilir, gözünün yaşına bakmadan.
“Gandi Kemal”i bize nasıl pazarladılar? Doğrudur, dürüsttür, hortumcuya geçit vermez diye pazarladılar.Bir de herkese,her kesime kucak açacak diye. İyi hoşta zaten bu meziyetlerle lider olunur. Herkesle diyalogu iyi olmayan,dürüst olmayan değil lider, siyasetçi dahi olamaz. Bana “Türkiye’nin şu sorunları var, biz bu sorunları şu yöntemlerle, şu kişinin liderliğindeki şu kadrolarla çözeceğiz” denilebiliyor mu?
Denilemiyor, ya ne deniliyor “büyük adam, delikanlı adam, çok bilgili, dürüst, hak yemez, karşı partiden hesap iyi sorar, yediklerini burnundan fitil-fitil getirir”. Seçtikten sonra ne olur, ”ağamızsın, ne dersen o olur, liderimize laf söyletmeyiz, atla desin atlarız, öl desin ölürüz”. Peki niye? Ekmeğimizi, aşımızı, ikbalimizi o sağlıyor çünkü…….
Kazaen liderin uçkuru çözülürse ne olur? Hiç, kralımız öldü, yaşasın yeni kralımız, yada “Gandi Kemalimiz”……
Çok doğal bir yazı bu.Yüreklerimizin bir tarafı destekliyor bir tarafı keşke diyor..