Çeşitli türleri olan mantarlar, doğada dikkat çekerler. Öyle bir dikkat ki mantarları, hayvan ve bitki gurupları içine alamıyoruz. Yani mantarlar ne hayvan ve ne de bitkidir. Kendine has özellikleri vardır. İki gurup arasında geçiş canlısı da değildirler.
Mantarlar tür çeşitliliği gibi, tek hücreliden, çok hücreliye kadar değişiklik gösterirler.
Tek hücreli mantarların bakteriler gibi hastalık yapanları vardır. Örnek, deride kaşıntıya neden olan mantarlar. Hastalık yapmayanları da vardır. Maya mantarları gibi.
Çok hücreli mantarlar da çeşitlidir. Örnek yenilen ve zehirli mantarlar çok hücrelidir.
Canlılar, insan hariç beyinlerinde zekâ yoktur. Yani kullanacak zekâları yerine iç güdü denilen hormonla yönetimlere sahiptirler. Onun için insanları hayvan ve mantarlara benzetmek doğru değildir. Mantarlarda zekâ olmadığı için gelişmeci, yenilikçi ve düşünen bir canlı değildir.
Bazı çok hücreli mantarlar, ömrünün sonuna doğru, aktifleşen enzimleri sayesinde kendi yapısını parçalayıp yok eder. Demek ki bu mantarın özelliği kendine bir hayrı olmamasıdır.
Bazı insanlara “Mantar” gibi denmesinin altında, kendine dahi hayrı dokunmaması yatar.
Mantar gibi insan günümüzde mecazi olarak, geçerlidir. Fakat kavram kullanılmamaktadır. Çünkü insanımız maalesef mantar özelliğine dönüştürüldü. Mantar özelliği; düşüncede, duyguda ve hareketlerde gerçekleşti.
İnsanımızın manevi değerlerinin içi boşaltıldı. İçi boşaltılma yerine mantar gibi oldu. Artık kendine hayrı yok. Kendine hayrı olmayanın, başkasının gözüne bile üflemesi söz konusu değildir.
Olgunlaşırken kendi enzimlerimiz çevresel etkilerden dolayı hücrelerimizi yaktı parçaladı. Ruhumuz ve bedenimiz duman olup havaya uçtu. Böylece mantar özelliği insan şahsına uygulandı. Hiçbir değer tanımayan, maneviyattan habersiz hâle getirildik.
Mantarın özelliği içerisinde, maneviyattan habersiz, kibirli, ne oldum delisi olanlarda vardır. Mantarı görürsünüz renkleri üzerindeki süsü o kadar güzel ki inanılmaz. Halbuki o güzel mantar zehirlidir.
Bakıyorsun ki maneviyattan bahseden kişi zehirli mantar gibi süslü. Bu kadar mı süslü olmak önemliymiş, diyor ki geçmişte yoktu giyemedik. İşte bu noktada mantar özelliği beliriyor. Var olsa da giymeyeceksin, yemeyeceksin. Peygamberimiz mantar gibi süslendi mi?
Mantar gibi kibirli, dağları ben yarattım demenin doğru tarafı var mı? Mantara çok örnek var. Şunun bilinmesi gerekir ki hiçbir olay gizli kalmaz. Yanlış sözleriniz yaralar açar. Mantar özelliğini bırakmanız gerekir. Bir gün de aynı elbiseyle gezsen, canın mı sıkılır.
İşte mantar olmamak için dürüst, olmalıyız. Mantar gibi olmayın, mantar özelliği taşımayın, az da olsa düşünün.!
Zekânızı kullanın akıllı hareket edin ki doğrulara yönelin.
Mantar özelliği taşıyıp mantarlaşmayın.
Hasan TANRIVERDİ