Kurtuluş savaşında sıkıntısı çekilen, silah mühimmat ve askeri teçhizat için, Mustafa Kemal’in örgütlediği, bu güzide kurumun, kuruluş statüsü değiştirilecek.
Amerikan silah ve teçhizatı satın alınsın diye, Makine Kimya önce içinden çökertilmeye çalışıldı. Sonralarında aleni savaş açıldı. Kuruluş yıllarında, Kırıkkale tesislerinde, 23 bin işçi çalıştırılırdı. Şimdilerde 1500 işçi var olduğu söyleniyor.
Amerika “biz size daha gelişmiş silahlar veririz, siz bu tesislerde Gazocağı üretin” demişti.
O gün bu gündür, sağ görüşlü yönetimler için Makine Kimya hep kötü evlat muamelesi gördü.
Ülkenin geldiği aşırı borçluluk durumu, ülkenin değerlerini dışarı satarak sermaye bulma (sıcak para) telaşı, şimdilerde, MKE’ye çökülmesi mecburiyetini hasıl etti.
Satacaklar biraz DOLAR bulacaklar. İktidarın kendi yakın sermaye guruplarının silah sanayinde, daha fazla önlerini açacaklar.
Devleti azalt, servet sınıfını çoğalt felsefesi savaşlarda bir işe yaramaz.
Siyasal İslam, ta başından beri Ordu ile çatışmalı durumu, kendine görev edinmiştir. Laikliğin ve kuruluşun felsefesini bünyesinde barındıran ordu, iktidar için hep sorun olmuştur. Balyoz, Ergenekon hep ordu ile savaşmaktı.
Her ne kadar, FETO yaptı denilse de, felsefe; kuruluş felsefesiyle savaştı.
Anonim şirket yaparak, parçalara ayırıp, satma amacı, Makine Kimya’ya çökmek anlamımdadır. Ordunun kanadını kolunu bir kez daha kırmaktır.
Çökmesine çökecekler de gittikçe azalan halk desteği, muhalefetin özelleştirme diye sürdürülen yağmaya karşı çıkması, hızlı satıcıların, hızlı hareket etmesini zorlaştırdı. Eskiden muhalefet de özelleştirmelere karşı çıkmıyordu. İktidar da babalar gibi satıyordu.
İki kademeli satış planı uygulayacaklar. Önce, anonim şirket haline getirecekler, durum müsait olursa da arsalarından başlayarak satacaklar.
Hayır özelleştirmeyeceğiz, ıslah edeceğiz yalanına ihtiyaç duymaları, halk desteğinin azalmasındadır. Yoksa eskiden olduğu gibi “Babalar gibi satarlardı”
Satarak yönetme, gözünün yaşına bakmadan orduyu da satmayı mecbur edebilir.
İktidarı bu son hamlesi “ben satarım, gerisi beni ilgilendirmez, benden sonra gelenler ne yaparsa yapsın” havasındadır.
Sınırsız borçlanma, yeni borç bulmak için önüne ne gelirse satma hali; iflas etmiş, tüccarın halidir.
bulentesinoglu@gmail.com