‘Her kahraman sonunda sıkıcı tiplere dönüşür’ demiş ünlü Amerikalı düşünür-yazar Emerson… Ne kadar doğru bir söz! Gerçekten de icraatlarıyla yüceltilip kahraman ilan edilenlerin zaman içinde nasıl yıpranıp gözden düştüklerini ve dahi sıkıcı olduklarını yaşamdaki farklı örneklerle gözlemlemek mümkün. Bunun ötesinde kurguların yarattığı süper kahramanlar da var tabii, aynı duruma düşen. Bir heves izlenmeye başlayan maceraları, seriye dönüştüğünde eski tadı veremez oluyor çoğunlukla.
Bu monotonlukla gelen kanıksanma ve bıkkınlığın çözümü, her iki durumda da yenilenmeye gitmek kuşkusuz. Yaşamdaki kahraman addedilenlerin yenilenmeye pek niyeti olmadığı gerçeğine karşın kurgu dünyasının süper kahramanlarını yaratanlar, her daim ilgi çekici kalabilmek için, sürekli yeni versiyonlar üretmekte oldukça mahir. Üstelik gerçek hayattakinin aksine, çoğunlukla da gelen, gideni aratmıyor. Nasıl ki bunun son örneği, vizyonda yerini alan‘Örümcek Adam: Eve Dönüş/Spider Man: Homecoming’!
Stan Lee ve Steve Ditko tarafından yaratılıp ilk olarak 1962 yılında ‘Amazing Fantasy’ isimli çizgi romanda kendini gösteren 55 yıllık ömre sahip ‘Örümcek Adam’, Marvel Evreni’nin en popüler süper kahramanlarından biri. Sinema macerasını 2002 yılında Tobey Maguire canlandırmasıyla başlatan kahramanımız Peter Parker, beyazperdedeki yolculuğunu 2012 yılında Andrew Garfield ile getirirken, bu liseli kahramanın sevenlerine daha çekici görünmesi için yenilikçi arayışlar da sürüyordu. Bu noktada kahramanların birlikte hareket ettiği maceraların çekiciliği en akılcı çözüm oldu. ‘Yenilmezler’in dünyasına geçişini ‘Kaptan Amerika: Kahramanların Savaşı’nda gerçekleştiren sevimli kahraman artık tam anlamıyla yaşının adamıydı. Nitekim Tom Holland tarafından başarıyla canlandırılan yeni nesil Örümcek Adam’ın buradaki kısa süreli performansına rağmen hayli ilgi görmesi de sürpriz olmadı ve ‘Örümcek Adam: Eve Dönüş’ün önünü açtı.
Yoğun hayran kitlesine sahip olarak doğan yeni tarz Peter Parker’ın kendini ispat sürecini, Tony Stark(Iron Man) desteğiyle sunma akılcılığındaki yapım böylece bize, her şeyi bilen gücünden kuşku duyulmayan, ulaşılamaz gibi duran süper kahramanların dünyasında öğrenci haliyle kafası karışık, sırrını öğrenen sınıf arkadaşından yardım alan, halasını üzmekten çekinen ve kendisini ‘Yenilmezler’e ispatlamak isteyen bir ergen kahraman tablosu sundu… Mahalle kahramanı‘Örümcek Adam’! ‘ÖRÜMCEK ADAM’ BENLİĞİNİ BULUYOR
‘İşler asla eskisi gibi olmayacak’ diyerek, çocuk çizimlerindeki gelişimden geleceğin uzay teknolojisinde olduğunu işaret ederek açılışını yapıp uzaylı saldırısından arta kalan materyallerin toplanmasını üstlenen Adrian(Michael Keaton)’ın yatırımının, olayı kendilerinin devraldığını söyleyen resmi görevlilerce yıkıma uğratılmasıyla başlangıcını yapan ‘Örümcek Adam: Eve Dönüş’, cebe atılan bir uzaylı parçasından sekiz yıl sonrasına giderek gelişiyor.
Dünya değişim sürecindedir artık. Uğratıldığı maddi zararı telafi edip iş grubunu ayakta tutmanın formülünü, uzaylı savaşından gizlice elde ettiği teknolojiyi geliştirerek silah tacirliğine soyunan Adrian, Vulture-Akbaba Adam olarak güçlenmiştir ve uluorta silah satmaya uğraşan ekibinin de keyfi yerindedir. Kendisine özel hazırlanmış elbisesini getiren Happy ile birlikte gördüğümüz Peter Parker ise Tony Stark’ın himayesinde olmanın ve New York’tan Berlin’e uçmanın heyecanını yaşamaktadır. Gezi günlüğü gibi her anını çeken Peter için en büyük sürpriz, pilotsuz uçaktaki yolculuğun ardından ‘Yenilmezler’le tanışmak olur.
Kendini göstermek için yeni elbisesiyle hava atma uğruna Kaptan Amerika’nın kalkanını çalarak muzur bir çocuk havasına bürünen ve ekibe gireceğini sanırken bekleme moduna alınarak yüksekten düşen ‘Örümcek Adam’ eve döndükten sonra stajyerlik havasında günlük yaşamını sürdürmeye başlar. Okul olayını boşlayan Peter’ın tek önemsediği, Happy’den gelecek görev emridir ama bu da bir türlü gerçekleşmez. Ama ‘Örümcek Adam’ bu… Hiç rahat durur mu? Mektepli ergen dahi olsa bir gücü var ve kahramanlığını gösterecek illa ki… Beklediği telefonu alamayan âşıklar misali kendini kahreden Peter da teselliyi günlük hayatta aramaya başlar. Sağa sola kurtarıcı edasıyla musallat olur. Her kahramanlığında isabet gösteremese de kendince bir şeyler sergiler işte. Lakin bu esnada Tony Stark’ın nasihatlerini de ezip geçer. Büyük sözü dinelemeyen ergenlik hali sonuçta!
Bu süreçte kahramanlığın mizahi yüzünü tattıran filmin kırılma noktasına gelince… Sıkıntıdan patlamaktansa, aşkta ilerleme kaydetmek isteyen fakat eline geçen fırsatı da kahramanlık uğruna harcayan Peter’ın, uzay teknolojili silahları satmaya uğraşan Vultur’ün adamlarını fark etmesi! ‘Bundan sonrası filme kalsın’ diyerek içeriğin kritiğine geçecek olursak…
‘Örümcek Adam: Eve Dönüş’ filminin içeriğini yorumlarken ilk sözüm, yepyeni bir bakış açısına sahip olduğu yönünde! Gerek Peter Parker, gerekse onun düşmanları için insani bir başlangıç yapan filmde Örümcek Adam’ın ezeli rakiplerinin kötülüklerinden ziyade zaafları, duyguları ve kaygıları öne çıkartılmış.
Kahramanımıza ‘Patlak Peter’ adını takan Flash, sınıfın kötü genci durumunda Peter’ı ezmek için elinden geleni yapıyor ama bu icraatları okulla ve üstünlük havası basmakla sınırlı kalıyor. Asıl düşman olarak sunulan Vulture/Akbaba da, kötülüğü insani temele oturtulmuş bir suçlu profiline sahip. Emeğiyle çalışan ve başkalarına iş olanağı yaratan bir adamken sorumsuzca ortaya çıkıp kendisini işinden yetkililerin yarattığı haksızlıktan dolayı mağdur olup yasa dışı işlere yönelmiş bir aile babası şeklinde sunulan Vulture aynı zamanda ‘aile’ olgusunun öneminin de bilincinde. Yani öyle ekstra bir geçmişi ve gizemliliği yok. Öte yandan nasihatler-ödüller verip cezalandıran Tony Stark’ı, ergen ‘Örümcek Adam’ın hamisi yaparak adeta babalaştıran yapımın arkadaş kadrosu da dozunda işlenmiş! Gerçekle yüzleştiğinde tepkisini şapşallık yerine şaşkınlık halleriyle sunan Ned karakteri, abartısız bir dostluğu ve herkesin kendi çapında kahraman olabileceğini sergilemekte.
Queens sokaklarındaki suçluların peşine düşerek mahallenin kahramanlığına soyunan ‘Örümcek Adam’ın elbisesiz de süper kahraman gibi davranabileceğini işleyerek, kahramanlıkta işin sırrının sadece insanın kendi benliğinde gizli olduğunu ortaya koyan senaryoda gerçekçilik adına kayda değer bir başka karakter May Hala… Eskiye kıyasla daha genç ve çekici şekle sokulan halanın davranışları alabildiğine modern havada gerçekleşiyor. Peter’ın geceleri dışarı çıktığının farkında olduğunu söyleyip kızmak yerine lise yıllarında kendisinin de evden kaçtığını örnek vermesi bu açıdan güzel bir detay. Happy ise Stark’ın yanında çalışan birinin dahi iş kaygısı taşıyabileceğini gösteren, emir adamlığıyla insani duyguların karışımı konumunda. Anlayacağınız her karakter abartıdan arınmış ve altı doldurulmuş bir kimliğe sahip. Karakterlere hak ettikleri oranda ağırlık verilmesi de artı puan.
Teknolojik güçlerle yapılan girişimlerin kahramanlık sayılmayacağını vurgulayan filmle ilgili bir başka fark yaratan ayrıntı ise aşk olayının diğerlerine nazaran daha arka planda bırakılmış olması! Peter, Liz’e ilgi duyuyor ama bu uğurda kendinden de taviz vermiyor. Böylece yeni elbisesindeki teknolojik avantajları keşfetmeye ya da kahramanlık yolunda fırsatlar kollamaya aşktan daha çok ilgi duyan bir ergen tipi çıkıyor karşımıza. Tabii bu sürecin en güzel yönü, yavaş yavaş kendini keşfeden Peter’ın deneyimlerindeki aksaklıklardan doğan eğlenceli hallerine ortak olmak!
SONUÇTA; Aile babası Vulture üstünden, kötülüklerin temelinde egemen güçlerin yaptığı adaletsizliğin olduğunu vurgulayan… Genç ‘Örümcek Adam’la gerçek kahramanlık için benliğin bulunması-olgunlaşılması gerektiğinin altını çizen… Peter’ın sınıfındaki sıra dışı kız tipini sunan Michelle ile adaletsizliklere ve geçmişteki köle düzenine mini mesajlar yollayan… Ve Peter Parker karakteri için güzel bir yol haritası çizerek devam filmlerine ilgiyi yükselten ‘Örümcek Adam: Eve Dönüş’ yaşamla paralel eğlenceli bir kahramanlık öyküsü.
‘Olgunlaşmanın, yaşla değil tecrübeyle ve kendini bilmekle olacağını resmeden film, her yaştan seyirciye uygun’ diyerek koyalım noktayı.
Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.
Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.
Yayın Kurulu
Kent Akademisi Dergisi
Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management
Ayın Kitabı
Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,
Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.