Suya sabuna dokunmadan bugüne kadar temizlik olmadığına ve bundan sonrada olmayacağına göre, akıl iki günlük dünyada rahat ve huzurlu bir yaşam sürmek isteyen bütün insanlara suya sabuna dokunmayı emretmektedir.
Bugüne kadar suya sabuna dokunmaktan imtina etmiş olan bu yüce milletin bugün geldiği ve getirildiği nokta ortadadır. Öyle ise saygıdeğer okurlar, suya sabuna dokunanı sevseler de sevmeseler de bundan sonra suya sabuna dokunarak, yaşamaya ayrı bir önem verelim ve özen gösterelim ki, günümüze kadar,suya sabuna dokunmadan öylesine düz kontak yaşamış olanlar,hayatlarını boşa geçirdiklerinin farkına varsınlar
Akıl sahibi İnsan olacaksın, hayatta ki olumlu ve olumsuz bütün olayları ben görmüyorum, duymuyorum diyerek, suya sabuna dokunmadan yaşayacaksın.
Akıl sahibi bütün insanlar suya sabuna dokunmak zorundadırlar. Aksi halde akıl sahibi bir canlı olmanın manası yoktur.
Siz akıl sahibi insan olarak, bu şekilde yaşam süren İnsan topluluğuna nasıl bakarsınız! Eminim iyi bakmazsınız.
Çünkü yaratılmışların akıl üstünlüğü sayesinde en mükemmeli ve en şereflisi olan insansınız. Akıl insanların en önemli sermayesi olduğuna göre, hiçbir akıl sahibi insan bu ve benzeri olumsuzluğa duyarsız kalamaz.
Akıl doğrulara geç, yanlışlıklara dur demek için insanların en önemli sermayesidir. Gerçekler acıdır, işin ucu nereye varırsa varsın akıl dokun der. Eğer sen dokunmazsan, gün gelir sana dokunurlar. Çünkü bu dünya, etme bulma dünyasıdır.
Allah yarattığı akıl sahibi bütün Kullarına, ayrı ayrı yetenekler ve sevdalar vermiştir. İnsanların bir grubu tuzlu sever, diğeri tuzsuz.
Bir diğeri yağlı sever, öteki yağsız. Yani her insanın yoğurt yeyiş şekli bir olmadığı gibi, hayata bakışı da bir olmayacaktır.
Bu şekilde düşünerek hayatlarını idame ettirmek onların en tabi haklarıdır. Ama bir noktaya kadar.
Haydi, bütün İnsanlar için, renkler ve zevkler tartışılmaz diyelim. Yazımızın buraya kadar olan bölümüne, İnsanların büyük bir bölümü, ben istediğim gibi yaşarım, kime ne diyerek, kendine sessiz, yani bugün ülkede ve Ünye de olduğu gibi“Suya Sabuna Dokunmayan bir yaşam biçimi seçti ve bu şekilde kendi haline yaşıyor.
Buyursun yaşasın bakalım, ama hayat İnsanlar için yalnız başına yaşamaya uygun değil ki insanlar kendi başlarına buyruk yaşasınlar! Bu eşyanın tabiatına aykırı.
Çünkü kuralsız hayat, dümensiz Gemi gibidir. Nereye nasıl gideceği belli olmaz. Bu nedenle her akıl sahibi insan, hayat kurallarına riayet etmek mecburiyetindedir. Aksi halde ters esen rüzgâr önünde nereye nasıl savrulacağı meçhuldür!
Bunu akıl sahibi insanların tümü biliyor, ama yinede yalnız yaşıyorlarmış gibi davranarak, hayatlarını idame ettirmek için bilerek ya da bilmeyerek beyhude çaba sarf ediyorlar. Ama nereye kadar, hep beraber bekleyip göreceğiz diyoruz ama görünen dağın arkası yakındır misali,görüldüğü ve anlaşıldığı gibi Perşembenin gelişi çarşambadan bellidir.
Bizler göremezsek, bizlerden doğanlar görecektir. Bunun böyle gitmediğini gördüklerinde, eyvah diyecekler ama bu kez de iş işten çoktan geçmiş olacaktır.
Akıl sahibi insanlar olarak, gelin bu yanlış gidişe, hep birlikte, bana ne diyerek değil. Suya sabuna dokunarak dur diyelim. Aksi halde, dibi görünmeyen gölde hep birlikte boğulacak ve yok olacağız.
Oysa akıl sahibi insanlar vurdumduymazlığın doğurduğu pisliği yüklenmeye razı değildir ve olamamalıdır.
Ama bütün insanlar olarak çok iyi bilmemiz gereken bir şey var, bugüne kadar Suya ve sabuna dokunmadığımız için, ülkede, akıl almaz oranda pis işler dönmeye başladı, değneğin sadece iki tarafı değil her tarafı pisliğe bulaşmaya başladı.
Eğer bütün bu pis işlere ve bu pis işleri döndürenlere, gemisini kurtaran kaptan düşüncesiyle, bugün olduğu gibi, bakmaya devam edersek, doğruyu ve doğruluğu nasıl yakalayacağız.
Evet, ülkemizde ve yaşadığımız çevre Ünye de pis şeyler dönüyor. Değneğin bırakın iki ucunu, neresine dokunursanız elinize pislik bulaşıyor.
Gelin akıl sahibi insanlar, suya sabuna dokunalım ve adam gibi yaşayalım.
Evet, saygıdeğer okurlar, sonuç ne olursa olsun, ucu nereye dayanırsa dayansın, şu iki günlük dünyada, rahat ve huzurlu yaşamanın ilk ve tek yolu,
İnsan onuruna yakışan biçimde, suya ve sabuna dokunmaktan geçmektedir. Günümüz grip virüslerinden olduğu gibi, vicdansızlık ve yolsuzluk virüslerinden kurtulmak için de suya sabuna dokunalım.
Akıl sahibi bütün insanlar iyi bilirler be bundan sonrada çok iyi bilmelidirler ki susuz ve sabunsuz asla temizlik olmaz.
Bu nedenle, akıl sahibi canlı olan insanlar olarak, işin ucu kendimize de dokunsa, ülkemiz ve insanımızın rahat ve huzurlu bir yaşam sürmesiiçin lütfen artık suya sabuna dokunalım diyor, saygılar sunuyorum.
