İktidarı meydana getiren güç odaklarının birlikteliği, iktidardan aldıkları paydan elde ettikleri memnuniyetle ilgilidir.
Beklentileri ya da payları azalanların desteği önce azalır, sonra karşı güce dönüşür.
İçerde, F-Tipiyle, siyasi iktidarın çatışmasından, her iki tarafın da, halk aleyhine işledikleri suçların bir kısmını öğrenme fırsatımızın olacağı aşikârdır.
Bunun işaretlerinden birisini, Bugün Gazetesi manşetten verdi.
İçişleri kaynaklarına dayanılarak verilen haberde; Suriye’ye Türkiye’den giden(gönderilen) 500 savaşçının ( siz ona belli yerde eğitilen teröristler deyin) 75’inin Suriye’de öldüğünü haber yaptı.
Şimdiye dek, bu yönde yapılan haberleri yalanlayanların, kendilerinin aynı haberi yapması, kırılmanın göstergesidir.
Emniyet kesiminin, yani haberi yapanların Cemaate, savaşçıların da, MİT’in denetiminde gönderildiğini düşünürseniz, F-Tipi ile MİT arasındaki kavgayı görebilirsiniz.
Dediğimiz gibi bu daha başlangıçtır.
İleride, Suriye’ye gönderilen mühimmatın miktarını, Türkiye’den sevk edilen yabancı cihatçıların ülkeleri ve miktarları, hepsi ortaya dökülecek demektir.
Özetle, lağım patladı, patlayacak.
Bir de, Edward Snowden’in, dışardan patlatacağı lağım var.
Biliyorsunuz CIA’dan kaçıp, Rusya’da ikamet eden, Snowden’in açıklamaları vardı, arkası da gelecekmiş…
Snowden, İngiltere’nin gizli servislerinin, Almanya Hükümet binasının karşısında konuşlanmış dinleme aygıtlarıyla, Almaya hükümetini nasıl dinlendiğini açıklamıştı.
Snowden diyor ki, “asıl bundan sonra açıklayacaklarımdan ötürü kıyamet kopacak.”
Düşündüğümüzde, devlet başkanlarının dinlenmesinden “daha öte” ne olabilir ki, asıl kıyamet bundan sonra kopsun?
Akla gelenler şunlardır;1- Hangi devlet başkanı ya da hükümet başkanı, ABD tarafından belirlendiği, 2- hangi büyük ihaleleri CIA’nın nasıl yönlendirdiği veya buna benzer şeyler…
Neler açıklanır, neler açıklanmaz bilemeyiz ama içte ve dışta, dengelerin hızla değiştiği dönemlerde, kapalı kapılar arkasında işlenen suçlar ortaya çıkar.
Bülent Esinoğlu
bulentesinoglu@gmail.com