Milli Eğitim Bakanı Yozgat’a uğradı, Yozgatlı’yı üzen sözler edip yoluna devam etti. İnsanın keşke gelmeseydi diyesi geliyor. Efendim Milli Eğitim Bakanı Sayın Nabi Avcı bakın neler söylemiş, Yozgat Eğitimi için: “ Kendi sorununuzu kendiniz çözeceksiniz, her şeyi devletten beklemeyeceksiniz” demiş. Valla insanın, O zaman Milli Eğitim Bakanlığına ne ihtiyaç var diyesi geliyor?…
Başka ne demiş?”Türkiye Cumhuriyeti öyle oraya buraya TC yazarak yazmayarak itibar kaybedecek bir muz cumhuriyeti değildir…İlla her hastanenin okulun kamu kuruluşunun başına Türkiye Cumhuriyeti yazmak zorunda değiliz..” Pes doğrusu bu güne kadar yanlış yapmışız yani!
Sayın Bakan iki ciddi konuyu da önemsemeyerek adeta Yozgatlı’yla dalga geçmiş. Neden diyeceksiniz? Birincisi şu: Yozgat devlet yatırımlarından yeterince payını alamamış bir il. Devlet babanın küstüğü illerden birisi.. Kayseri’ye bakın, Çoruma bakın, Siva’sa ve Kırşehir’e- Nevşehir’e bakın Yozgat bunların hepsinden geri bir il değil mi? Buralara devlet yatırımını saçan beyler Yozgat’ı nasıl olurda unuturlar acaba?
Buraları geçin doğu illerine bakın, Diyarbakır, Muş, Bitlis, Van. Hatta Hakkari…Devlet baba buralara yatırım yapıyor mu, evet. Okul yapıyor mu? Evet, okulu boş verin okula giden çocuğa devlet bir de para ödüyor öyle değil mi?…Yani bizim vergilerimiz harçlarımız doğu illerinde yatırıma dönüşüyor!. Şu garipliğe ve ikileme bakın. Bu düpedüz adaletsiz bir dağıtım değil midir? Yozgatlının suçu ne? Vatansever oluşu ve devlete sadık kalışı ve şerefiyle askere gidip şehit oluşu, öyle değil mi Sayın Bakanım?
Bunu Yozgat’ta söylemek için insanın bir değil doksan dokuz kere düşünmesi gerekirdi? Ne olursan ol, sen bu milleti temsil ediyorsun, geliri de- gideri de yatırımı da adaletli dağıtmak zorundasın. Bu söz Yozgatlının gururuna dokunmuştur Sayın Bakanım!
İkinci konuya gelince Efendim TC yazıları kurumların başından kalksa ne olurmuş? Çok yanlış bir ifadedir. O Zaman vatandaş da diyor ki: Bunlar bi yerlere söz verdiler TC yi kaldırıyorlar. Kalkarsa ne olur? valla çok şey olur. Üç buçuk haine bu aziz değerler peşkeş çekilmiş olur. Kayıtsız şartsız teslim olma yerine bırakın şerefimizle mücadele edelim bundan çok daha mükemmel olur.
“Ateş olmayan yerden duman çıkmaz” diye bir atasözümüz vardır. TC yazısının kurumlardan kaldırılacağı söylentisi yayıldı. Hükumet adına birileri çıktı yok öyle bir şey dedi. Gönlümüze su serpti. Şimdi siz, ne olacak olmasa da olur diyorsunuz bunun mantığı nedir?. Doğru biz bir Muz Cumhuriyeti değiliz ama Türkiye Cumhuriyetiyiz , o zaman bu cumhuriyeti onurla, şerefle koruyacak siyasi adamlara ihtiyacımız vardır öyle değil mi?
Şimdi Türk Milleti adına sormamız gerekir, gerçekten de biz bölücü terör örgütüne bazı tavizler verdik mi, vermedik mi? Bu ifadeler çelişkili ifadelerdir Sayın Bakanım!..Evet TC Kurumlar için de bizim için de çok önemlidir. Birileri bunun bilincinde değilse inan ki, bu Milletten çok acı bir sille yer ondan sonra kendine gelir. Bu hesap yeri elbette sandıktır. Geçmişten siyasilerin ders alması gerkir.
Hayır telaş içinde değiliz çelişkili ifadeler bizi rahatsız ediyor. Koskoca bir devletin üç beş çapulcuya teslim edilmesi söz konusu olabilir mi?. Çanakkale’de ve Kurtuluş Savaşında yedi düvele meydan okuyan bu şanlı millet üç beş çapulcuya m boyun eğecekmiş?.. Asıl olan bu terörü bitirme yenlerden bunun hesabı sorulmalıydı? Neden bitirilmedi, zafiyetler neydi?
Okuluna sahip çıkmaya gelince o da siyasilerin bir eksikliğidir. Her gün yeni bir eğitim modeli ile bu milletin karşısına çıkıp eğitimiz siyasilerin yaz- boz tahtası haline çevrildi. Bir de eğitimden anlamayan bazı Milli Eğitim Bakanları siyasi acemiliklerinin uygulama alanına çevirdiler. Veliden para alınmayacak diyen de sizlersiniz unutmadık bunu.. Okula yardım isteyen müdürlere soruşturma çanlar da sizsiniz öyle değil mi Sayın Bakanım?…
Yozgat’ın insanı da yoksul ve garip okula çocuğunu çok zor şartlar altında yolluyor. Devlet Babaya söyleyin de birazda Yozgat’ın çocuklarına okumak üzere ödenek yollasın…Olmaz mı efendim?.. Siyasetçi ne söylediğini çok iyi bilmeli ve pot kırmamak için dokuz düşünüp bir konuşmalı…