Semtin oturma odası olarak nitelenebilecek deniz kenarındaki küçük parkın hemen yanında olan iskele açıldığı günden itibaren yoğun bir şekilde kullanılmıştır.
İskelenin mimarı oldukça ünlüdür. 1865-1866’da çıkan ve Kuzguncuk’ta da büyük zarara yol açan yangınlardan sonra Belediyenin Kuzguncuk’u düzenlemesi esnasında Şirket-i Hayriye tarafından Ali Talat Bey’e yaptırılmıştır. Günümüzde Mimar Sinan mezarının yanında, bu büyük usta ile yan yana yatan(1) Beşiktaş İskelesinin de mimarı olan Ali Talat Bey, Kuzguncuk İskelesi’nde ağırlıklı olarak çini kullanmıştır.
Yaptırılan iskele semtin deniz ulaşımını kolaylaştırmış ve bu kolaylık sayesinde semt ulaşım açısından öne çıkmıştır. “1282 (1865) de çıkan bir yangın Kuzguncuk’u harab etti. Bu yangında 500 dükkân yanmıştır. Sonra belediye Kuzguncuk’un çarşısını tanzim etti. Şirket-i Hayriye de (1904) bir iskele kurdu.”(2)
Kuzguncukluların hem Anadolu Yakası’ndaki öteki semtlere hem de karşı yakaya bağlantısını sağlayan vapurların yanaştığı Kuzguncuk Vapur İskelesi “Vapur seferleri çok sıktı. Vapurun biri iskeledeyken, daha o kalkmadan öbürü gelir, açıkta beklerken düdük çalardı. Günde 65 sefer olurdu. Üç gişe vardı, millet bilet almak için kuyruk olur, kuyruk caddeye kadar uzardı. Akşam vapur geldiğinde de millet kalabalık halde boşalırdı vapurdan. Vapurlar Üsküdar’a uğrayıp oradan Köprü’ye giderdi. Beşiktaş’a gitmek için Üsküdar’a gidilir, orada aktarma olurdu.”(3)
Sefer sayıları azalmış olsa da bu gün kullanılmakta olan iskelenin köprüye olan uzaklığı 2.85 mildir. Nostaljik iskele semte ayrıcalık katmaya devam etmektedir.
Kaynakça:
- Haldun Hürel, İstanbul’u Dinliyorum Gözlerim Açık, 3. Basım, İstanbul: Kapı Yayınları, 2015, s.834.
- 134 Niyazi Ahmet Banoğlu, Tarihi ve Efsaneleriyle İstanbul Semtleri, İstanbul: Selis Yayınları, 2007, s.83.
- Gülsüm Cengiz, Boğazdaki Mutlu Çocuk Kuzguncuk, 1.Basım, İstanbul: Doğa Basın
Yayın, 2009. s.74.
Haldun HÜREL, 1970’li yıllarda, kardeşleriyle birlikte “Üç Hür El” topluluğu olarak müzik yaptı. Bugünlerde de, İstanbul’u; semt semt, adım adım dolaşıyor, belgeliyor, arşivliyor. Haldun HÜREL’in “İstanbul’u Dinliyorum Gözlerim Açık” adlı kitabı, böylesi bir çalışmanın ürünü olmalı. // “Üç Hür El” topluluğunun,bu üç kardeşin, bu güzel üçlünün; “Ağlarsa Anam Ağlar” adlı şarkısını mutlaka dinleyin.
Evet haklısınız Mustafa Bey. Üç Hürel Grubu ve “Bir Sevmek Bin Defa Ölmek Demekmiş” isimli eseri favorilerimdendir. Sizin öneriniz olan parçalarını da dinleyeceğim. Ayrıca “Istanbul’u Dinliyorum Gözlerim Açık” isimli kitabı ise keyifle okumudum. Ve size çok teşekkür ederim Mustafa Bey, yorumlarınızla bilgi dağarcığıma katkı sağladığınız gibi yazdıklarımın sizin gibi ilgili ve bilgili bir okuyucu tarafından yoruma layık görülmesi çok teşvik edici…