İnsanlar bir kurtarıcı bekliyor ya da bu fikir onlara enjekte ediliyor. Yolda kalmışlar bir kurtarıcı bekler ve araçlarını çamurdan çıkartırlar. Sağlık yönünden can tehlikesi olanlar Hızır acilden bir kurtarıcı ararlar ve acile kaldırılırlar.Ekonomik açıdan borç batağına batanlar da bir kurtarıcı bekleyebilir ve son şans deyip piyango alabilirler. Ama dini,sosyal ve kültürel yönden bir kurtarıcı bekleme psikolojisi aslında neyin itirafıdır ? Bunu çözmemiz gereklidir. Kimler ve neden genç zihinlere bir kurtarıcı bekleme psikolojisini enjekte ediyorlar ? Bu uyku ilacı topluma neden veriliyor ?
Toplum neden robotlaştırılıyor ? Aklını kullanmayan, düşünmeyen, mantıksal tezatları yakalayamayan, liderlerin el işaretleriyle oturup kalkan, kavga eden, dalaşan robotik yandaşlar neden oluşturuluyor ? Etnik ya da tarikat yönünden ya da siyasi partiler yönünden neden devamlı bölünen ve kavgalı bir toplum yapılıyoruz ? Bu işin sonu nereye varacak ? Değişik yönlerden devamlı korkutulan bir toplum nelere teslim olmak zorunda kalır ? Nelere sığınmak zorunda kalır ? STALİN’İN TAVUĞU adlı hikaye de anlatıldığı gibi tavuk gibi yolunan bir toplumumuz sonunda bir kurtarıcı mı isteyecek ve yolunmuş tavuğun Stalin’in ayakları altına sığındığı gibi bizim toplumumuz da kendine bir kurtarıcı mı bulacak ? DENİZE DÜŞEN YILANA SARILIR hesabı toplum bilinçli bir şekilde devamlı korkutularak mı kendi felaketini kendi hazırlayacak ? Siyasetçiler toplumu nereye sürüklediklerinin farkındalar mı ? Siyasi ya da maddi ikballeri her tehlikeye düştüğünde ya da kendi beceriksizlikleri, çapsızlıkları her görüldüğünde koltuklarından düşmemek için gerginlik politikalarına sığınan, partilerinde çıkabilecek itirazları bastırmak ve beceriksizliklerini örtmek için bin bir katakulli şeytan oyunu tezgahlayanlar varılacak akıbetten haberdarlar mı ?
Karanlık adamlar evin içine girmişler etrafa çaktırmadan benzin döküyorlar. Bir taraftan da çocukların eline kibrit çakmak tutuşturuyorlar. Sonra da evdeki büyüklere sözde iyilikte bulunuyormuş edasıyla evde yangın tatbikatı dersi anlatıyorlar. Evde yangın çıkarsa sakın bir şey yapmayın sadece şu telefondan yardım isteyin diyorlar. Büyükler de anlatılan bu masalları aval aval dinleyip inanıyor ve kendilerini KURTARICI BEKLEME moduna sokuyorlar. Anlattığım bu örnekleme ülkemizde aynen yaşanıyor. Beyinsizlik hat safhada rekor kırıyor. Araç ehliyet sınavında kaza yaptığınızda sakın araçtan çıkmayın, etrafta kurt çakal olabilir demeye benziyor. Birisi çıkıpta hocam kaza yaptığımızda araçtan çıkmazsak, ailemizi araçtan kurtarmazsak ya araç infilak ederse yanarsa ne olacak diye sorarsa ? İşte düşünen beyinler bu sahtekarlara karşı en uygun soruları sorup onların ne mal olduklarını ortaya seriverirler.
Toplumun bir kurtarıcı bekleme psikolojisini enjekte eden bu sahtekarlar o toplumdaki akıllı, düşünen,araştıran, eleştiren, adil, dürüst, vicdanlı ve cesur kişileri hiç sevmezler. KRAL ÇIPLAK diye toplumlarında bağırabilenler hep zindanlarda tutulmuştur. Lütfen bir kurtarıcı beklemeyin kendiniz kendinizi kurtarın. Hayatınızda yaptığınız tüm yanlışlardan ancak kendi kendinizi kurtarabilirsiniz.Okuyun araştırın ve düşünün. Semere razı olmayın ki insanlığı fark edesiniz. Samana razı olmayın ki sofralara davet edilesiniz.
15 Mart 2012 Perşembe
UĞUR ÖZALTIN